0.9

975 97 91
                                    

Yorum bırakmayı unutmayınn ♡

Kendimden Hallice- Düşünme Sev

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kendimden Hallice- Düşünme Sev

0.9

''Biz geldik.''

Vuslat bağırarak salona girdiğinde elini tuttuğu için Ulaş'ta beraberinde içeri girmişti. Oturduğum koltukta dikleştiğimde hemen arkalarından esmer bir kız girmişti. Kız ellerini önünde birleştirmiş etrafı inceliyordu. ''Hoş geldiniz,'' dedim Vuslat ve Ulaş'a dönüp. Ulaş başıyla selam verdiğinde Vuslat ''Hoş bulduk,'' diye bağırmıştı. Kız hala salonun girişindeyken Vuslat kendini attığı koltuktan kalkıp kızı kolundan tutarak tekrar koltuğa oturdu ve onu da yanına çekti.

''Bu Lal,'' dedi ve elini bana doğru uzattı. ''Bu da İlknur. Bugün tanıştık.'' İlknur gülümseyerek koltuktan kalkarak elini bana uzattığında isteksizce elimi uzatıp sıkmıştım. ''Memnun oldum,'' dedi tekrar koltuğa otururken. İlknur ve Vuslat kendi aralarında küçük bir sohbete daldıklarında kollarımı birbirine bağlayıp koltukta biraz kayarak bacaklarımı sallamaya başladım.

Vuslat neye olduğunu bilmediğim bir şekilde güldükçe yüzümü asıyordum. Ben kendimi özel hissederken sanırım Vuslat önüne gelen herkesi kolundan tutup buraya sürüklüyordu. Belki de Vera'da onun sürükleyip eve getirdiği her kıza yürüyordu. Bana özel bir şey değildi bunlar yani. Hah, ne zaman birisi için özel oldun ki? Oldum ama onun da değerini bilemedim. 

Ellerimi koltuğa bastırıp salondan çıktım. Gitmem gerekiyordu. Gitmem gerektiğini hissediyordum. Vera'ya her ne kadar kırılmış olsam da ona haber vermem gerektiğini düşünerek koridorda ilerledim. Belki onun sürüklediği her kıza yürümüyordur, hemen onu suçlamak istemiyordum. Suçlamak istemiyorsun sen, kendini avutmak istiyorsun. Her neyse işte. Odasının aralık kapısından kafamı soktuğumda yatağının hemen yanında çöktüğünü gördüm. ''Vera,'' diyerek seslendiğimde kulağına dayadığı telefonla bana doğru dönmüştü. ''Pardon.'' Kapıyı kapatıp bir adım attım ve duvara yasladım. Gözlerim kapıda gezinirken ayağımın ucu sürekli olarak yere basıp ritmik bir ses çıkarıyordu.

Kapı açıldı ve tekrar kapandı. Vera önümde durduğunda gözlerim gözlerindeydi. ''Üzgünüm, annem arayınca bakmak zorunda kaldım.'' Kafamı iki yana salladım. Arkasını dönüp adım atacakken onu kolundan tutup durdurdum. Kafasını ardından tüm vücudunu bana döndürdü. ''Ben gitsem iyi olur.''

''Neden?'' Gözlerimi ondan kaçırdım. Ne diyecektim? İlknur'u kıskandım? Hayır. ''Lal,'' dedi ve yaklaşıp parmağını çeneme koydu. İşaret parmağı çenemin altında dururken başparmağı çenemi okşuyordu. ''Yalnız oluruz diye düşünmüştüm,'' dedim ve gözlerimi tavana çevirdim.

''Bak, geleceklerinden haberim yoktu. ''Vuslat haber vermeden gelir. Üzgünüm.'' Elimi eline sarıp indirdim. ''Sorun Vuslat değil.''

''O kızı da tanımıyorum. Evime benden habersiz getirdiklerinden biri işte. Önemsiz.'' Dudaklarımı birbirine bastırdım. Söyledikleri biraz canımı yakmıştı. Biraz ama. Daha fazla değil. Sen de Vuslat'ı evine getirdiği birisin. Önemsizsin. Biliyorum, yani şuan öğrendim önemsiz olduğumu. Yüzümde nasıl bir ifade belirdiyse ''Hayır,'' dedi ve kafasını hızla iki yana salladı. ''Senin için geçerli değil bunlar.''

BU GECE SENİ ÇİZDİMWhere stories live. Discover now