1.0

969 89 27
                                    

Mark Ronson - Nothing Breaks Like a Heart ft

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mark Ronson - Nothing Breaks Like a Heart ft. Miley Cyrus

1.0

''Aa! Ya bu korkunç ama. Bak şimdi biri çıkacak.'' Pelin gözlerini elleriyle kapatarak biraz daha gömüldü koltuğa. Yağmur gözlerini devirirken ben dikkatle filmi izlemeye devam ediyordum. Korkunç falan değildi film. En azından benim için. Ruh diğer âlemden gelip kapıdan geçemediğinde kahkaha atmış ve Yağmur'a dönmüştüm.

''Kapıdan giremedi mi o?'' dedim ve biraz daha sesli güldüm.

''Düşünsene, ruhsun. Öteki dünyadan geliyorsun ama kapıda kalıyorsun.'' Yağmur'un cümlesinden sonra Pelin hızla aramızdan kalkıp odadan çıkmıştı. '' Dalga geçmeyin. Gelirse görürsünüz.'' Gözlerimi devirip kumandaya uzanarak filmi durdurdum. Sıkılmıştım, Yağmur'un sürekli telefonunu açıp saate bakmasından onun da sıkıldığını anlayabiliyordum.

Koltuktan kalkarken bacaklarımdan kayıp yere düşen şalı aldım ve ''Gel, Pelin'in yanına geçelim,'' diyerek şalı ikiye katlayıp koltuğun üzerine bıraktım. Kafasını sallayıp koltuktan telefonlarımızı alıp peşimden yürüdü. Elimi arkaya uzattığımda telefonumu avucuma bıraktı. Bugün, içeriye çok sinek dolduğunu iddia ederek çiviyle tutturdukları perdeyi elime toplayıp kenara çektim ve balkona çıktım. Pelin bacaklarını kendine çekmiş çenesini dizlerine yaslamış gözlerini telefonunda gezdiriyordu. Bizi gördüğünde telefonunu yanına bırakıp kollarını bacaklarının etrafına sardı.

''Ödleksin,'' diyerek kendini Pelin'in yanına bıraktı Yağmur. Kolunu onun dizine yaslayıp bağdaş kurdu. Pelin omuzlarını silkti ve elimden tutup beni diğer tarafına çekti. Omzumu omzuna yaslarken telefonum titremiş ama umursamamıştım. Mesajın Vera'dan gelme ihtimalinden kaçmak istiyordum, üç gündür. Evet, üç gün olmuştu bugün ve ben hala ona herhangi bir cevap yazmamıştım.

Günlerdir her zamankinden daha karmaşık bir haldeydim. Beynimin içinde oynayan oyunları susturamıyor, gidişatını artık ben belirleyemiyordum. Eskiden benim de bir katkım olarak şekillenen senaryoları artık sadece izlemekle yetiniyordum. İçerideki ne gösterirse onu görüyordum, o kadar. Fazlası değil.

Telefonu kenara bırakıp kalçamı kaydırarak kafamı Pelin'in omzuna yasladım. Eli arkamdan dolanıp omzuma sarıldığında gülümsedim ve uzanıp elimi Yağmur'un koluna sardım. Bir şeyler oluyordu, benim için kötü şeyler. Farkındalardı, yanımdalardı da ama bilmiyorlardı. Bilseler yanında olmazlardı. Belki. Belki de olurlardı. Ya olmazlarsa? Ben de bundan korkuyorum.

''Kanka, ne zaman anlatacaksın?'' Gözlerimi sarıya boyadığım tırnaklarımdan ayırıp Yağmur'a döndüm. Dudağımı bükerek ''Bilmiyorum,'' dedim. ''Anlatmanı bekliyoruz,'' dedi Pelin ve omuzuma sardığı elini hareket ettirdi. ''Bir aydır garipsin ve bir şeyler olduğu belli. Bunu inkâr da etmiyorsun.''

BU GECE SENİ ÇİZDİMWhere stories live. Discover now