0.0

630 68 10
                                    

Saudade- Soğumuş Tenin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Saudade- Soğumuş Tenin

Tuğkan- Aylar Olmuş

0.0

Bugün kalbimi Ankara'da bırakalı 108 gün oldu. Kaç saat, kaç saniye geçti sayamam belki ama o onsuzken ilerleyen akrep ve yelkovanın canımı nasıl yaktığını, boğazımı nasıl düğümlediğini en içimde hissedebilirim. Beyaz saçlarının onu bıraktığım gibi kalmadığını bilebilirim, beni aklına getirmediğini bilebilirim, üşüdüğünü bilemem ama bensiz ısınmaya çabaladığını bilebilirim.

''Lal!'' Dudaklarımın arasına sıkıştırdığım sigarayı ismimi aniden duymamla irkilerek düşürdüğümde eğilip sigarayı almadan önce sesin sahibine döndüm. Eylül, sarı saçlarını elleriyle yukarıda birleştirmiş, bileğindeki lastikle onları bağlamaya çalışırken aynı zamanda omuzlarından düşen çantasıyla beraber merdivenlerden gülümseyerek iniyordu.

''Ne konuştunuz hocayla?'' dedim merak etmememe rağmen arkadaşlık görevimi yerine getirmem gerektiğini hissettiğimden. Ankara'ya gittiğimde onu ne kadar çok ihmal ettiğimi İstanbul'a tekrar döndüğümde anlayabilmiştim. Taşınmışlardı, mezuna kalmaya karar vermişti, ablası evlenmişti. Ve en yakın arkadaşı, ayrıca eski sevgilisi de olarak bunların hepsinden onun dönmüşsün diyerek beni aramasıyla haberdar olmuştum.

''Matematik netlerim şu sıralar düştü, biliyorsun. Bunlar hakkında konuştu. Sorun neyse belirlemem ve çözmem gerektiğini söyledi.'' Ellerini saçlarından uzaklaştırdı, sırt çantasını sırtına sabitlediğinde yanıma ulaşmıştı. ''Bana da versene.'' Sigaramı dudaklarıma sıkıştırıp nihayet bulabildiğim çakmağım ile yakmak üzereydim ki duraksadım.

Sigarayı parmaklarımın arasına sıkıştırıp cebimdeki paketi çıkarırken ''Sen içmezsin ki,'' dedim kaşlarım çatılırken. Omuzlarını indirip kaldırdı. Kalçamı koyduğum kısa duvarın üzerine oturduğunda paketten çıkardığım bir dal sigarayı uzattığı avucuna koymuştum. Dershaneye başladığım ilk zamanlar hocalara yakalanma korkusu olmadan sigara içen insanları gördüğümde garipsemiştim fakat bir iki hafta sonra edebiyat hocamın benden çakmak istemesi üzerine artık umursamıyordum.

''Sana eşlik etmek için içiyorum.'' Ellerimden birini sigaranın ucuna siper edip sigaramı yaktığımda çakmağı ona uzattım. ''Değerimi bil,'' dedi ve sigarasını yakıp çakmağı cebime sıkıştırdı. Sigaranın dumanını dudaklarımdan dışarı üfledim ve sigarayı parmaklarımın arasına kıstırıp yanışını izlemeye başladım. Çok sigara içtiğim söylenemezdi fakat eskiden annem ve babamdan kaçırdığım birkaç dal yerine paket almaya başlamıştım. Aldığım bir paket de bir hafta sürünüyordu çantamda veya cebimde.

''Vuslat, Vera ile fotoğraf paylaşmış.'' Hızla kafamı ona çevirdim ve telefonunu elinden kapıp ekrana baktım. Aynı dershaneye başladığımızda tekrar eski samimiyetimize geri dönmüştük. Her şeyimizi birbirimize anlatmasak da hayatımızdaki değişikliklerden ve önemli olaylardan bahsediyorduk. Yani bu benim için geçerliydi, o belki de her şeyini anlatıyordu bana. Çoğu zaman cümlelerinin sadece sonunu yakalayabiliyordum.

BU GECE SENİ ÇİZDİMWhere stories live. Discover now