DİLDÂR (TAMAMLANDI)

Dildâr : 14

---

"Sen de bir açıldın pir açıldın Daha dün yataklardan çıkamıyordun şimdi maşallah her gün bir oğlanla pikniğe gidiyorsun."

"Ne alakası var abi?Oğlan dediğin Salih'le Yavuz..." dilimi ısırıp hızla devam ettim "abi...İkisi de halime acıyıp değişiklik olsun diye götürmek istemişler.Sanki yabancılar."

Yalan!

Yavuz'unki halime acımak falan değildi düpedüz kıskançlıktı ama bunu abime söyleyemedim.

Abim gözlerini imayla kısıp "Ben bilmem..." deyince dayanamadım.

Göz devirdim."Gidiyorum ben,geç kalacağım,"

Abim yüzünden fırsat bulup da süremediğim rujum ve rimelimi de yanıma alarak hızla aşağı indim.Daha fazla abimin imalarını dinlersem gitmekten vazgeçip "Al gitmiyorum oldu mu?" diyecektim yoksa.

Kendisi de bugün neidüğü belirsiz kızlarla bankadan biri terfii aldı diye kutlama yemeğine gidecekti.

Ben bir şey diyor muydum?

Hayır!

Ama o heeerr şeye atlıyordu.Hatta arkamdan "Bugün önemli bir işim olmasaydı görürdün sen o göz devirmeyi!" diye seslendi.

Önemli iş:Akşamki yemek için akşama kadar süslenmek.

Söylene söylene ve koşa koşa çıktım evden.Ayakkabılarımı hızla giydim.Omzumdan düşmüş çantamı düzelttim,kırmızı elbisemin yukarı çıkmış eteğini aşağı indirdim . Düzleştirdiğim saçlarımı da geriye doğru atıp sokağın ortasına doğru adımlamaya başladım.

Saat 10'a geliyordu.

Yavuz, dün gece bana mesaj atıp sabah saat 10'da kapının önünde ol demişti.Demir çitlerin önüne gelip kafamı evin bahçesine doğru uzattım ama Yavuz'u göremedim.

Başımı,hemen kapının önünde duran arabasına çevirdim.Arabası da burada değildi.Hala evdeydi herhalde.

Adımlarımı dış kapıya doğru çevirdim.Zili bir kere çalıp beklemeye başladım.Kapı ağır ağır açıldığında Sevim teyzeyle göz göze geldim.

"Lale?Hoşgeldin kızım,içeri gel.Sofra kurulu hala,"

Gülümsedim.

"Girmeyeyim Sevim teyze,Yavuz abi,evde mi acaba?Biz bir yere gidecektik de 10'da aşağıda ol demişti.

Gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Aa o sen miydin ya?Sabah, bir telaşla markete gitti alışveriş yaptı,hazırlandı; dedim noluyor?Alayla 'randevum var' demişti.Meğer doğruymuş,"

Randevu mu?

Demek şaka yollu da olsa bu ona göre bir randevuydu.Dişlerimi dudaklarıma geçirip gülmemek için zor tuttum kendimi.Diyecek bir şey de bulamadım."Evde mi yani?" diye sordum.

Yüz ifadesi değişti.Hafif bir üzgünlükle,"Telefon geldi birkaç saat önce ,askerlerden biriydi sanırım, apar topar gitti bir saate gelirim dedi ama gelmedi daha," dedi Sevim teyze.

Nasıl gelmemişti ya?

Acaba,geçen gün 'ben geldiğimde armut gibi kapıda kaldım' dediğinin intikamını mı alıyordu?

Hayır hayır!

Bu kadar fesat olmamalısın Lale!

Biri aradı dedi ya?Adamın işi vardı besbelli,yoksa beni böyle 'armut gibi' kapıda bırakmazdı.Hem bir saate gelirim demişse gelirdi birazdan.