10.BÖLÜM

657 280 286
                                    

Üniversiteden döndükten sonra eve geçip yiyecek bişeyler hazırladım. Fatih'in gelmesine de az kalmıştı. Hızlıca bir bardak çay koyup balkona geçtim.

Bir yandan soğuk hava beni titretsede elimde tuttuğum çay bardağını yudumladım. Işte çayın verdiği bu keyif hiçbir yerde yoktu.

Kısa süre sonra da zil çalınca elimdeki bardağı masaya koyup kapıyı açtım. Karşımda adeta buz kesilmiş adam hiçbir şey demeden içeri girdi.

"Fatih kardeşim iyi misin?"

"Donuyorummm. Hamit donuyorumm çekil önümden."

Üzerindekileri çıkaran Fatih salona koşarak kaliriföre yaslandı. Peşinden gidip baktığımda gayet iyidi.

Biraz soğuk hava vurmuştu sadece. Şimdide bir kedi gibi kaliröferin yanında uzanmıştı.

Mutfaktanda yemekleri alıp salona getirdim. Fatih tam olarak kendine gelmişti artık ,"Ooo Hamit Bey ziyafet mi var."

"Dalga geçme Fatih hadi kendine geldiysen yemek yiyelim."

"Geldim geldim. Vallaha soğuk havaya hiç gelemiyorum. Sen ayrı eve çıkınca ben tayini mi verip Diyarbakır, Urfa, Şırnak... Allah ne verdiyse artık oraya gidicem."

"Bende peşinden gelirim kardeşim merak etme."

Önündeki pilavı kaşıklayan Fatih, "Ee onu bunu boşverde anlat neler oldu. Meryem'e söyledin mi?"

"Daha söylemedim biraz zaman geçsin sonra söylicem. "

"Neden kardeşim . Hayırlı iş ne kadar erken olursa o kadar iyi."

"Biliyorum Fatih ama annemle tartıştık gene."

"Neden kardeşim yoksa Meryem-"

"Tam öyle sayılmaz kardeşim. Anam Fatıma ile evlenmemi istiyor bende ona gönlümde başkasının olduğunu söyledim."

Elindeki kaşığı düşüren Fatih, "Neyy"

"Evet ama Meryem olduğunu söylemedim. Ne yapıcam bilmiyorum Fatih. Eğer buraya getirirsem amcası rahat bırakmaz. Orada da eminim anam rahat bırakmaz."

"Ah be kardeşim Rabbim sana ne çok dert vermiş."

"Çok şükür Fatih. Sabretmeliyiz , beklemeliyiz, dua etmeliyiz ki sonumuz selamet olsun."

"Haklısın Hamit. Biz yemeği yiyelim hadi. Sonra da demli bir çay koyarım. Sohbet keyif ohh."

Elimi kaldırarak ,"Yook olmaz Fatih Bey. Çaylar bu gece benden."

"Yap be kardeşim. Son çaylarımız artık, ayrılık yakın. Ahh ahh kim bilir artık ne zaman böyle çay içeriz."

Fatih'in haline gülmemek elde değildi "Fatih kardeşim bu kadar dert ediyorsun. Karşıdaki daireyi kiralarım yine her zamanki gibi oluruz."

"Ehh bakarız artık yenge hanım izin verirse."

Fatih'in bu nazlarından sonra yemeği yiyip kaldırdım. Sonrada demli bir çay koyup her zamanki gibi yer minderlerine oturduk.

"Ehh anlat Hamit Bey. Nasıl söyliyeceksin Meryem'e en önemliside Esma teyzeye."

"Bilmiyorum Fatih bilmiyorum. Ikisine de nasıl söylicem bilmiyorum."

"Allah büyüktür . Bence önce Meryem'e söyle. Onun kararını al sonra evdekilere söyle."

"Öyle yapıcam zaten. Anamın haberi olursa olacağı varsada olmaz.Yusuf abime yaptıklarını unutmadım. "

SONSUZLUĞUMWhere stories live. Discover now