23. BÖLÜM

340 77 92
                                    


Sizi ve yorumlarınız o kadar çok özledim ki , yorumlarınızı esirgemeyin güzel insanlar ...💜

Kış artık gitmek için müsade istemiş yola koyulmuştu .  Yol kenarlarındaki kar birinkitileri ılıyan havayla beraber yavaş yavaş yok olmaya mahkum olmuşlardı. Geride kalan su birinkitileri kıvrılan yolda ilerleyip ormana doğru yol alıyordu.  Oradanda diğer canlıların yaşamına yaşam olmaya .

Güneş en tepede kendini tüm heybetiyle belli ederken Meryem gözlerine dolan ışıkla arka koltukta nefesine binlerce kez  şükrettigi adamın omzundan yavaşça başını kaldırdı.  Oda helalini izlerken uykunun kollarına teslim olmuştu.

Meryem hiç kıpırdanmadan dakikalarca onu izledi . Önceleri onu izlerken yanakları al al olsada kimsenin onu görmediğini anlayınca rahat rahat izledi kocasını .

Her göz kïrpisinda şükretti Rabbine, eşinin her nefes alışını gördüğünde , kalbinin attığını duyduğunda ...

Hamit ,Gözü kapalı olmasına rağmen dudaklarını aralayıp , "Eger seni bulmasaydim benim dünyam karanlığa mahkum olucaktı . Ama yinede asla seni aramaktan vazgecmiyecektim Meryem ." dedi kısık bir sesle .

Meryem utançla başını önüne gömüp elini kalbine koydu.  Nasılda güzel seviyordu onu Hamit. Öyle midende kelebeklerin uçması yada kalbinin delice çarpması değildi bu bambaşka birşeydi.  Onu gördüğünde aklının durması, tüm vücudunun kaskatı kesilmesi  gibi birşeydi ona olan aşkı .

Hamit gözlerini aralayıp onun gözlerine sabitleyince Meryem sadece gözlerine bakmakla yetindi . Çünkü aklı yine durmuştu yine ne diyeceğini bilemiyordu .

Elini yavaşça kaldırıp avucuna sakladığı yüzüğü Hamit'e uzattı . "Bu yüzükle sana olan hasretimi giderdim. Onu kokladım ona sarıldım ama şimdi onun gerçek sahibine ,olması gerektiği yere dönmesi gerek ," diyerek. Hamit'in avucuna bıraktı yüzüğü .

Hamit yüzüğe tebessümle bakıp nişan  parmağina taktı  . "Biliyor musun Meryem, bu yüzük sen kokuyor artık . Hiç bir çiçekte hiç bir canlida  olmayan bir koku. Sadece sana ait bir koku . "

Meryem bu sözler karşısında daha çok aşık oluyordu sevdiği adama. Utangacligini bir kenara bırakıp sıkıca sarıldı Hamit'in koluna ve başını koydu onun omzuna .

Hamit , Meryem'in bu hareketi karşısında ellerini onun elinin üzerine koyarak gözlerini kapattı .

Birkaç saat önce bulunan 20 kadın karakola gidip ifade vermek için araçlara bildirilmiş yola koyulmuştu . Beş saatin sonunda da ulasilmisti emniyet merkezine .

Fatih arkada hala uykuda olan Meryem ve Hamit'e dönerek , "Kardeşim hadi geldik uyanın  ." Dedi .

Hamit ve Meryem gözlerini aralayınca geldiklerini gördüler . Hamit aracın kapısını açıp dışarı çıkınca mis gibi havayi ciğerlerine doldurdu.  Ardından da Meryem indi araçtan . Oda derince bir soluk alıp verip Hamit'in yanına yaklaştı.

Yusuf baskomiserin işaretiyle emniyet merkezine doğru yürümeye başladılar. Meryem etrafa bakınıp diğer kızları arayınca Yusuf onların önceden emniyete girdiğini söyledi .

Teker teker gidip başından geçenleri anlattılar ve ardından evlerine götürülmek üzere polis ekipleriyle yola koyuldular.  Meryem hepsiyle tek tek ilgileniyor sagsalim evlerine ulasmalari için dua ediyordu . Ardından da helallesip veda ediyorlardı .

En sonunda da Meryem ifadesini vermişti.  Amcasının öldüğünü ve otopsiden sonra Erzurum'a götüruleceğini duyunca amcası için dua etti . O , amcasının ona yaptıklarını affetmişti.  Allah hepimizi ıslah etsin diyerek oturduğu koltuktan kalkıp ifadesini imzalayarak çıktı odadan .

SONSUZLUĞUMOnde histórias criam vida. Descubra agora