Üçüncü Mıntıka | Regulus Black + Açlık Oyunları

23: Birinci Muggle Açlık Oyunları Şampiyonu

Elini enseme koyan Rabastan o kadar güçlü sıktı ki kemiklerim kütürdedi ardından bir rahatlama geldi. Dominic kafasını Joutsen'in tabletinden usulca kaldırıp bana baktı "Sanırım boynun kırıldı... İyi misin?" gözlerimi onaylarcasına kırptım "Ne zaman başım ağrısa boynum tutuluyor. Tutulmasa bile kütük gibi oluyor. Sanki baş ağrısıyla uğraştığım yetmezmiş gibi!" Rabastan'ın eline dokundum "Sağ ol!.. Artık yatalım en iyisi." uykum yoktu ama başımın ağrısı uyumadan geçecek gibi değildi.

"Hyena'yı gebertmeye hemen gideceğiz sanıyordum." dedi Dominic ve tableti bir kenara bıraktı "Ama tabii kötü hissediyorsan ertelemek daha iyi olur." tek kaşımı kaldırarak ona imalı bir bakış attım ve hafifçe sırıttım. Yüzümdeki ifadeyi fark eden Rabastan'da etkilenmiş olacak ki dişlerini göstererek güldü "Bir planın var, öyle değil mi?" Plan denmesinden hoşlanmadığımı defalarca kez söylememe rağmen bu sefer rahatsız olmadım.

"Hem de ne plan!" parmak şıklatıp Dominic'e işaret ettim "Söyleyin bakalım, Bay Avery, düşman bizi ne zaman alt ediyordu?" Dominic donup kaldı sonra dudak bükerek "Büyücü Oyunları zamanından bahsedecek olursak, planlarımızı bildiklerinde mi?" diye sordu "İçimize bir ajan soktuklarında ya da bir şekilde yapacaklarımızdan haberdar olduklarında. Onun dışında kayda değer bir alt etme durumu yok. Yani, benim bildiğim kadarıyla yok ki ben de sadece sizin anlattıklarınızı biliyorum."

"Aynen öyle! Planlarımızı bildiklerinde hiç kuşkusuz bizi alt ettiler. Biz sözde sinsi sinsi bir adım atarken onlar iki adım önümüzdeydiler çünkü bizim ciğerimizi biliyorlardı. Şimdi, diyorum ki bu durumu lehimize kullanabiliriz çünkü zannımca artık Cloe Hyena yakaladığı koz sayesinde bizden önde olduğunu düşünüyordur." ikisi de delirmişim gibi bana bakınca açıklamaya koyuldum:

"Odaları dolaşırken, Estelle Rowle'ın Joutsen'ın odasından kaçarcasına çıktığını gördüm. Çocuğun odasını karıştırmış ve aradığını da bulmuş. Joutsen'ın haracı Dominique ile konuştuğu mikrofon artık onların elinde. Muhtemelen Dominique öldükten sonra kulaklığa da ulaşmayı başardılar. Bu sayede Evan Niall'ın ifşa ettiği Hyena sempatizanları karargah içinden Bakanlığa haber taşıyabilirler. Biz de tam olarak bunu kullanacağız. Eğer yalan haber göndermelerine sebep olursak, Hyena'yı tamamen korumasız bırakıp, onu yakalayabiliriz ve onu öldürüp, Bakanlığı ele geçiririz."

"Yani, diyorsun ki: ortaya yalan bir plan atıp, herkesi Bakanlığa göndereceğiz ve orası karıştığında, biz de evine sızıp Cloe Hyena'yı öldüreceğiz." Bunu bir heyecanla anlatan Rabastan'ın gözleri kocaman açılmıştı "Bu iyi bir plan ama sayımız yeterli mi dersin? Çocuklar bize katıldı ama hala ulaşmamız gereken, unuttuğumuz ya da bir türlü bulamadığımız yetişkinler var. Biraz beklesek iyi olur bence. Hatta oyunlardan sonrası iyidir. Bu arada daha fazla adam toplarız ve Hyena tam zafer sarhoşuyken, BAM! Onu öldürürüz."

"Aslında ben sadece üçümüz gideriz diyordum. Zamanında bu muameleyi gördüğüm için onlara piyon muamelesi göstermek istemiyordum ama bunun gerçek bir darbe olması için sanırım herkese ihtiyacım var. İnsanları çatışmaya sokmaktan korkuyor olsam da sanırım doğrusu bu." Dominic de bana destek oldu "Regulus, herkes her şeyi göze alarak sana daha doğrusu Üçüncü Mıntıka'ya katıldı. Bir çatışma çıkacaksa katılacaklar, savaş meydanında bulunacaklar tabii ki. Zamanında bizim yaptığımız gibi. Tüm bu insanları hayatlarının sonuna kadar burada saklayamazsın. Onları bir amaç uğruna topladık. Bu yüzden tereddüt etme. Korkarak zafer kazanamazsın."

"Biliyorum!" dedim ters bir çıkışla, nedensizce sinir olmuştum söylediğine "Korktuğum ya da tereddüt ettiğim yok zaten. En azından buradaki yetişkinler adına... Ama Rabastan, sen haklısın. En azından oyunlar bitene kadar beklemeliyiz ve gizliliğimi korumalıyız. Hem o zaman belki Hyena'nın dikkati dağılmış olur; şuan çok öfkeli ve benimle kafayı bozmuş olmalı. Beni asıl düşündüren tek şey acaba o an geldiğinde ne yapacağım? Hyena'dan beter Blanchard'ı bile tek başıma öldürememiştim, sen yardım etmiştin, Dominic." Rabastan güldü "Bu tereddüt etmeyen halin mi?" Biliyorum, geçmişe takılıp kalmamalıydım ama itiraf ediyorum içime oturmuştu.