4: Azkaban Tutsağı

344 35 227
                                    

Yazardan özel istek kutucuğu:
Mıntıka Dokuz Üç Çeyrek'te İkinci Büyücü Açlık Oyunları ve savaş bölümlerinde kullanılmak üzere karakterler yapıp, yaptığı karakterler hayatta kalanlar, karakterlerinin Cloe Hyena'nın politikası hakkında ne düşündüğünü yazabilir mi?
----------------------

-Katie-

"Sen ne dedin?" Ulrich'in ne dediğini duymuş ve anlamıştım ama asla kabul edemiyordum "Regulus'u neden tutuklasınlar?" Sinir stresle yumruğumu sıkıp gevşettim "Cevap versene!.. Ulrich!" Ulrich ürkerek başını iki yana salladı "Bi-bilmiyorum, Katie. Ben sadece duyduğumu söylüyorum size... Daha geç olmadan saklanabilirsiniz." Regulus karşı çıktı "Hayır, ben suçlu değilim ki! Suçlu gibi kaçıp saklanmayacağım. Size huzursuzluk verme ve kızları korkutmaya hakkım yok. Bırakın gelsinler, beni Azkaban'a atmaya değer bir suçum olmadığına eminim." çok saftı ya da aptal veya karşısındaki kadınların kafa yapılarını anlamıyordu; eşim yıllardan beri hiç değişmemişti.

"Regulus saçmalama!" dedim yüksek sesle "İlk Açlık Oyunları'ndan önce okulda geçirdiğin zamanları hatırla! Hiçbir şey yapmasak da adımızı yazmak için her daim bir bahaneleri oluyordu. Cloe Hyena da bu zihniyetten farklı değil. Otorite kurmak istediği için yoluna çıkanı silip süpürüyor." aklıma gelen bir detayla tüylerim diken diken oldu "Aynı Dominic'e yaptığı gibi seni de ortadan kaldırmak istiyor. Bu saatten sonra kaçıp saklanmak tek çözüm. Bunun için sana ısrar ediyorum. Regulus! Lütfen!"

Kalın kafalı kocam beni ve Ulrich'i dinlemedi. Beklendiği üzere Seherbazlar evimize geldiğinde delirmek üzereydim. Genç yaşlardan itibaren edindiğim onu koruma içgüdüsüyle koluna sıkıca sarıldım. Beş Seherbaz karşımıza geçti ve tam ortadaki konuştu "Regulus Arcturus Black, Bakanlık'a paralel örgüt kurmaktan tutuklusunuz." Regulus'u geri çekerek biraz öne çıktığımda "Bayan Burns," dedi aynı adam "lütfen bize zorluk çıkarmayın!"

"Eşimi mi alacaksınız?" Tehditkar bir şekilde, meydan okurcasına onlara baktım "O kadar kolaysa gelin de alın o zaman!" kayınvalidem yanında Vivien Crystal ve Elizabeth Victoria ile misafir odasına giriş yaptı "Neler oluyor burada? Ne bu tantana?" karşımdaki Seherbaz saygıyla "Bayan Black!" dedi. Saygısızca adamın lafını böldüm "Regulus'u tutuklamak için gelmişler, anne!" Vivien Crystal şok etkisiyle elini ağzına götürdü, Elizabeth Victoria "Olmaz!" diyerek itiraz etti "Benim babam kötü adam değil!"

"Tabii ki değilim." dedi Regulus, kızlarımıza bakarken "Sadece bir yanlış anlaşılma söz konusu." benden uzaklaşıp Seherbazlara yaklaştı "Babanız geri dönecek." Bayan Black aniden öne atılarak kolunu Regulus'un göğsüne doğru uzatarak onu durdurdu "Bu saçmalığın sebebi nedir?" Ortadaki Seherbaz açıklamasını tekrarladı "Oğlunuz, Bakanlık'a paralel örgüt kurmaktan tutuklu, Bayan Black." Lafı daha fazla uzatmadan Regulus'u kollarından tuttular. Regulus bana baktı "Seni çok seviyorum, Kat. Lütfen sükunetini koru." ve onu götürdüler.

Az önce Regulus ve Seherbazların bulunduğu noktaya bakarken gözüm seğiriyor, yumruk yaptığım ellerim omuzlarımdan itibaren titriyordu. Sanki birileri kafama ve tüm bedenime köz koymuş gibi tepeden tırnağa yanıyordum. Bayan Black arkamdan kulağıma konuştu "Kendine hakim ol! Kızlarının gözü üzerinde." kapı tarafına yürüyerek kızları ellerinden tuttu ve onlarla birlikte yukarı çıktı. Son olarak Vivien Crystal'ın sesini duydum "Babam ne zaman gelecek, büyükanne?"

Önce dizlerimin üzerine çöktüm sonra da sol tarafa doğru yıkılırcasına oturdum. Ulrich yanıma yaklaşarak "Katie!" dedi, endişeyle "Katie, sakin ol lütfen!.. Bunun Regulus'a bir faydası olmaz" asamı kullanarak koltuktan kendime en yakın kırlenti yanıma çektim ve yüzümü içine gömerek ciğerlerim patlarcasına çığlık attım. Aşırı üzgün ve aşırı sinirliydim. Salya sümük bir halde başımı kaldırdığımda "Ulrich," dedim hırlarcasına "Ben bu Hyena'yı yolarım ve Blanchard'ın yanına yollarım."

Üçüncü Mıntıka | Regulus Black + Açlık OyunlarıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu