5. Bölüm : Sırlar Ve Kişilik Bölünmesi...

2.4K 241 179
                                    

Hızla karargaha girdim ve bir sırt çantası aldım. İçine gerekli olacağını düşündüğüm birkaç şey kurduktan sonra masanın üzerindeki çakmağı aldım ve hızla dışarı çıktım. Herkesin gözleri üzerimdeydi.

"Gidiyor musun? Ben de geliyorum."
dedi ve peşime düştü. 1 onu engellemeye çalışsa da 2 kararlı duruyordu. Birkaç dakika sonra 7 ve 9 elinde iki çantayla daha geldiler.

"Biz de varız. " dedi 9. İtiraz etmedim. Sınıra gelince arkamı dönüp onlara baktım.

"1? Son kararın bu mu?" diye sordum sakince. Eğer bu sonsa bir kez daha düşünmeyecektim. Hepsini buna pişman edecektim.

"Üzgünüm."

Alayla güldüm. Gülüşüm üzerine kaşları çatıldı.

"Asıl ben üzgünüm."

Anlamayan bir ifade ile bana baktı. Elimdeki çakmağı ateşledim.

"Ben ölüme gidiyorsam siz güvende olmayacaksınız." dedim ve çakmağı yemek deposu olarak kullandıkları yere fırlattım. Saniyeler içinde alevler yükseldi.

"Hızlı söndürün. Dumanlar fark edildi bile." dedim ve onlara arkamı dönüp sınırı geçtim. 2, 7 ve 9 sessizce peşimden geldiler. Gelsinler bakalım.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu 2.

"Yüksek bir yere. Böylece üstünkörü bir harita çizebiliriz. İki dakika bekleyin." deyip çantayı yere attım ve en yakındaki ağaca tırmanmaya başladım.

Gidebileceğimiz en yüksek yere gitmekti tercihim. Böylece rahatlıkla olduğumuz yeri tespit edebilirdim.
Ağacın tepesine tırmandıktan sonra etrafa baktım.

" Kuzeye gitmeliyiz. Adanın öbür tarafı yeterince yüksek... Büyük ihtimalle uzun sürecek ama değeceğini düşünüyorum."

Deyip aşağıya indim hızlıca. Ne var yani? Küçükken bir yerlere tırmanmayı severdim.

Tırmandığım ağaç sınırdan net bir şekilde görünüyordu. Hızla çantamı açtım ve içinden bir tebeşir çıkardım. Hızla ağacın üzerine bileğimdeki kuru kafayı çizdim.

" Bu da ne demek?"

"Bunu yalnızca 1 anlar." dedim sakince. İşim bitince tekrar yol koyulduk.

Her yüz metrede bir ağaçlara aynı işareti koyuyordum. Hava kararıyordu ve saklanacak güvenli bir yere ihtiyacımız vardı. Sorun şuydu ki etrafta hiç mağara görmüyordum.

Olduğum yerde durunca sessizlik içinde beni takip eden ekip arkadaşlarım da durdu.

"Geceyi geçirecek bir yer bulmalıyız. Ormanlar tehlikeli olabilir. Ayrıca dinlenmezsek birimiz düşüp bayılırız."

Kafalarıyla onayladılar.

"Burada bir şey var!"

7'nin bulduğu yere giderken temkinli hareket ediyordum. Bir ormanda hepimizi öldürmek isteyen babam ve adamları ile onlara karşı dört kişi olan biz vardık.

Bence de onlar kazanır.

Üzeri çalılıklar ile kapatılmış bir oyuk vardı. " Dur. "dedim 2 aşağıya inecekken çantamı çıkardım ve içinden el fenerini aldım. Diğer elime de bir bıçağı aldım ve sakince aşağıya inmeye başladım.

"Dikkatli olun." diye fısıldadım. El feneri etrafa çevirsem de görünürde bir şey yoktu. Sonra kapı gibi bir şey gördüm. Yavaşça oraya gittim ve kapıyı önünde olmayacağım şekilde açtım.

Ölüm Adası / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin