27. Bölüm : Elfler

845 99 23
                                    

"Ne yapmayı düşünüyorsun?" dedi Luna. Bakışlarımı ona çevirdim.

"Bilmiyorum." dedim dürüstçe.

"İhanet cezasız kalamaz, Renksiz." dedi Austin ters ters.

9'un beni nasıl sattığını konuşuyorduk. Herkes buradaydı ve karar benimdi. Çünkü 9 benim arkadaşımdı. Luna, onun hakkında hüküm veremezdi. İzin vermezdim.

2 merakla bana bakıyordu. Normalde ihanetin cezası ölümdü. Ama normal bir zamanda değildik. 9 neler olduğundan bihaber bir şekilde konuşmuştu o kızla.

Alper saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Onu öldürmek zorunda değilsin."

Dedi yumuşak bir sesle. Kafamla onayladım. Bunu biliyordum.

"Peki ya Mert?"

Dedi Andrea. Yine tüm bakışlar bana döndü ve ek olarak Mert'e. Bir yandan da 9'a bakıyorlardı.

Eren'e baktım.

"Qu'en penses-tu? "

(Ne düşünüyorsun?)

Fransızca konuşmamdan rahatsız olsalar da belli etmediler diğerleri. Hoş, etselerde bir şey değişmezdi.

"Ils devraient être punis. Mais la mort... Tu ne peux pas les tuer, Astrid."

(Ceza almalılar. Ama ölüm... Onları öldüremezsin, Astrid.)

Öldürmeye niyetim yoktu zaten. Sadece ne tür bir ceza vermem gerektiğini bilmiyordum.

"9... Bir süre Luna'nın eğitiminde olmanı istiyorum. Hem seni eğitir hem de ölmemiş olursun."

Reddetme gibi bir lüksü yoktu. Bunun farkındaydı. Bu yüzden kafa sallamak ile yetindi.

"Mert... Sana gelince... Git ve biraz düşün, tamam mı? Bir süre uzak dur bu şeylerden ve sadece kafanı dinlendir. Olur mu?"

Dedim ifadesiz bir sesle. Sadece kafası ile onayladı. Bakışlarım Eren'e kayarken demek istediğimi anladı ve kafası ile onayladı.

Onu yalnız bırakmayacak ve delice bir şey yapmasına engel olacaktı. Bir anda buzlaşan bakışlarımı Luna'ya çevirdim.

"Peki Andrea?"

Austin bana delici bakışlar attı.

"Onun bir suçu yok! Görmüyor musun!? Zaten yeterince acı çekiyor!"

Kaşlarım çatıldı.

"Ben Andrea'nın ölmesine izin verseydim sen ne yapardın bana Austin?"

"Bilerek yapmadı. O bizim de dostumuz. Mantıklı ol, Renksiz. Duygularınla hareket ediyorsun. "

Dedi sertçe Austin. Neredeyse bağırıyor bile sayılırdı. Alper kolumu tuttu ve sakin olmam için hafifçe sıktı.

"Sakin ol, güzelim. Onun bir suçu olmadığını biliyorsun."

"Eğer suçun kimde olduğunu tartışacaksak işler çok derine iner, Alper. O yüzden susmanı tavsiye ediyorum."

Neredeyse tıslayarak konuşmuştum. Andrea'ya döndüm.

"Sen, bana söz vermiştin. Sorun olmayacak o zarar görmeyecek demiştin. Ama cesedini önüme attılar, Andrea.

Ben senin düşmanın değilim. Bu yüzden sana tavsiyem bir daha tutamayacağın sözler verme ve birilerini koruma altına alma. Çünkü yapamıyorsun."

Ölüm Adası / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin