TÜRK USULÜ HARRY POTTER - TAMAMLANDI

38 . BÖLÜM ( PRIVET DRIVE ' DE )

- Uyan ! Kalk hadi !.. Yapacak bir sürü iş var. Hala yatıyor Vernon.

- Bu çocuğu o şaklabanlık okulunda fazla rahata alıştırıyorlar.

Harry teyzesinin ve eniştesinin acımasız ve nefret dolu sözlerini işitti. Privet Drive ' de olduğunun kanıtıydı bu.

Kalktı, Dudley ' in eski pantolonunu ve eski tişörtünü giydi. Kapının aralığından teyzesinin bıraktığı ekşimiş çorbayı içti. Her şey nasıl da rüya gibi geliyordu. Tüm okulun önünde ejderhayı yenmişti. Kolu yaralanmış olabilirdi ama en yüksek puanı o almıştı. Göle dalış yapmış Ron ' u kurtarmıştı. Hatta Hermonie ' yi bile kurtarmak istemişti, yine en yüksek puanı almıştı. Ya labirente ne demeli ? Labirentte kupayı Cedric' le birlikte almışlardı. (Onun da almasına izin vermişti) . Büyük bir hata yapmıştı. Cedric ölmüştü. Voldemort geri dönmüştü. Tüm zamanların en güçlü karanlık büyücüsüyle savaşmış, yine sağ kalmıştı. Şimdi ise hiç ait olmadığı bu yerde akrabaları tarafından ezilen yetim, üvey bir çocuk durumunda kalıyordu.

Salona geçti. Teyzesinin eline tutuşturduğu vileda sapıyla tüm evi köşe bucak silmesi gerekiyordu. İşin bitirince de bahçedeki çimleri biçecekti. Harry denileni yaptı. Sırada araba vardı. Vernon eniştenin arabasını da bir güzel yıkadıktan sonra karnı iyiden iyiye guruldamaya başlamıştı artık.

-Sen kendini kahraman sanıyorsun değil mi o gittiğin yerde ?

-Dudley sen ne...

-Seni duyuyorum. Sabaha kadar sayıklıyorsun. Cedric ölme... Ölme Cedric!.. Cedric kim? Sevgilin falan mı ?

-Kes sesini!.. Kapa çeneni Dudley!..

-Na'parsın ? Sihir falan mı ? Babam o aptal sihir numaralarının işe yaramadığını artık biliyor.

-Büyüdükçe akıllanacağın yerde, insanların acılarıyla dalga geçmeye devam ediyorsun. Ben senin hayal bile edemeyeceğin şeyler yaşadım.

Harry kısık sesle zorlanarak konuştu :

-Ölümü gördüm. Hem de gözlerimin önünde !...