11. BÖLÜM ( YAPRAK SARMA)

113 44 3
                                    

Kovuk'taki güzel günler kısa sürmüş gibiydi. Lezzetli yemekler, keyifli sohbetler, cana yakın arkadaşlıklar, eğlence, şamata derken Hogwarts yolu gözüktü. Bu yıl yeni bir karanlık sanatlara karşı savunma öğretmenleri olacaktı. Dumbledore'nin onu nasıl seçtiği pek bilinmezdi ama bu adam oldukça olağanüstü şeyler yaptığını iddia ediyordu. Kurt adamlarla yollara düşmek gibi! Ne zaman baksanız etrafında ona hayran bir kız sürüsü oluyordu. Fotoğraf çektirmek için kendilerini yırtıyorlardı. İşin tuhafı her zaman mantıktan dem vuran Hermione de bu aptal kız sürüsünün peşine takılmıştı. Sadece Cinny olanları umursamaz görünüyordu. O varsa yoksa Harry'i düşünüyordu.

                                                                                                      *

Hafta sonu geldiğinde Harry bu " Gılderoy Lockart" şamatasından biraz uzaklaşabilmek için Ron ve Hermonie'yi de yanına alarak Hagrid'in kulübesinin yolunu tuttu. Hagrid onları gördüğüne sevinmiş görünüyordu.

-Hoşgeldiniz, dedi en babacan tavrıyla.

-Sizi gördüğüme sevindim. Ben de ne zaman gelirsiniz diye düşünüyordum.

-Hagrid, bu yıl okul çok gürültülü olmaya başladı , dedi Harry. Şu Gilderoy Lockart efsanesini duymuşsundur.

-Öğretmenin hakkında daha saygılı konuşabilirsin Harry, dedi Hagrid.

-Dumledore 'nin bir bildiği vardır elbet!

-Bence o harika biri, dedi Hermonie kızararak.

-Evet, fazla harika gerçekten de , dedi Ron.

-Aslına bakarsanız Harry 'nin hakkı var, dedi Hagrid.

-Yetenekleri biraz fazla abartılıyor gibi. Hadi ama, gerçekten ifritlerle geziye çıktığını düşünmüyorsunuz değil mi?

-Ben de tam bundan...

Daha Harry ağzındaki cümleyi tamamlayamadan Hagrid konuştu:

-O senin öğretmenin Harry. En azından bu yıl için.

-Seneye nasıl olsa maskesi düşer, dedi Ron.

-Onunla iyi geçinmek sizin iyiliğinize olur dedi Hagrid. Evet, neyse... Bu konudan sıkılmaya başladım. Bakın size ne göstereceğim?

Arkasını dönüp uzaklaştı. Geri döndüğünde elinde bir tabak vardı. Içinde de yeşil görünümlü bir şeyler vardı.

-Bakın, dedi Hagrid. Bunu bana Türkiye'den bir dostum göndermiş. Adına " sarma" deniyor.Üzüm yaprağından yapılıyormuş.Tadı biraz ekşi ama harika!Denemek isteyen?..

Kimse elini uzatmak için gönüllü olmadı. Sonunda Harry daha nazik olması gerektiğine karar verdi ve bir tane alabileceğini söyledi.

Ağzına alır almaz tadına bayılmıştı.

-Vay canına!.. Bu hayatımda yediğim en lezzetli şeylerden biri olabilir.

-Ciddi misin, dedi Ron ve o da bir tane aldı.

Son birkaç dakika içinde yaprak sarma bitmişti.

-Eee, ne diyebilirim. Türkler işi biliyor, dedi Hagrid.

                                                                                                          *

TÜRK USULÜ HARRY POTTER - TAMAMLANDITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon