Bölüm 12

810 75 65
                                    

6 Ekim 1998

Günlük,

Görünüşe bakılırsa bilincim yerinde.

Ve görünüşe bakılırsa henüz Azkaban'da değilim. Yine de her an değişebileceği konusunda hazırlıklıyım.

O...

Siktir, benim ağzımdan lanet olası bir yazı göndermiş. Benim için. O şeyi çalmasının ardından. Benim ona-

Benim ona saldırmamın ardından.

Merlin, ona saldırdım... Ne sikim düşünüyordum ki?

Bunun ne kadar akıl almaz(!) olduğunu yazdığım zamanları hatırlıyor musun? Evet biliyorum. Arsenik kadar güçlü bir ironi.

O- demek istediğim o beni deli ediyor. Sana söyledim. Seni uyardım. Daha önce de yazmıştım. Granger. Lanet olası Granger. O kişi her zaman Granger. Patlamaya hazır öfkesi, lanet saçları, tarçını andıran lanet çilleri ve lanet kahverengi kaşlarıyla Granger.

Ona sürtük dedim. Bulanık sürtük.

Bu kelimeyi Pansy'de bile kullanmamıştım. 

Ama o-, O-

Siktir.

Onu öpmek istediğim kadar öldürmek istiyorum.

Hayır. Hayır yapmak istediğim bu değil. Onu öpmek istemiyorum. Vücudunu yatağımda parçalamak istiyorum. Çıkardığı lanet sesleri yeniden duymak istiyorum. Ve hayatını berbat etmek istiyorum.

Yazdığı lanet şeyler- Merlin.

Sayfayı yırtıp atmalıyım. Saçmalık deyip geçmeliyim.

Ama o iğrenç el yazısına bakmayı seviyorum.

Sorma. Neden bilmiyorum.

Draco.





***

6  Ekim 1998

Yurttaki diğer kızlar ona bakıyordu.

Giyinirken, dişlerini fırçalarken ona bakıyorlardı. İfadelerinden, nefret ettiği acıma duygusu dolup taşıyordu. Ve bakışları aşağıdaydı. Boğazına bakıyorlardı.

Neden saklamak için bir büyü yapmadığını merak etti. Yapacağını da düşünmüyordu.

Bunu saklamanın bir faydası yoktu.

Önceki gece geç saatlerde Havershim ve McGonagall onu baykuşlukta bulmuştu. Kuş pislikleri ve tüyleri arasında kıvrılmış, uyuyakalmış, pis bir halde. Yanaklarında kurumuş gözyaşlarıyla.

Bu kadar acınası bir duygu gösterisi yaptığı için hala üzülüyordu. Dün yazdıkları hakkında hala utanıyordu. Nott yanılıyordu. İlgiye aç değildi, ilgiden nefret ederdi. Ve bu acınası bakışlara boyun eğip birinin omzunda ağlayarak, ilgiyi artırmayı planlamamıştı. 

Boğazındaki ağrının varlığını bile kabul etmeyecekti.

Omuzlarını dikleştirip devam edecekti. Yapmakta en iyi olduğu şey buydu.

" Mione lütfen beni bir dinle. Bir de benim tarafımdan- "

Hermione şu ana kadar onu sessizce görmezden geliyordu. Ama Ron sınırlarını zorluyordu. 

Breath Mints / Battle Scars ( Türkçe Çeviri )Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum