(29) Prenses Ari Ve General Karun.

Start from the beginning
                                    

Bu kahrediyor işte çünkü Itır beni bitirdi. Beni bitiren kardeşim oldu.

"Acıyor." Hıçkırıklar içinde ağlamamak için aldığım kesik nefeslerin arasında güçlükle fısıldadım. "Neden bu kadar çok acıyor?"

Bana yenilgi hiç öğretilmedi bilmiyorum şimdi düştüğüm yerden nasıl kalkacağımı. Kimse bana bunu öğretmedi ki.

Hiç konuşmadı beni teselli edecek bir şeyler söylemesini beklemiyorum ihtiyacım olan tek şeyin gözyaşı olduğunu biliyorum. Hayır ben ağlamadım son gözyaşım yanaklarım da süzülen bir damla yaştan ibaretti onun dışında dolu dolu ağlayıp rahatlamayı kendime yasakladım. Bana iyi gelecek hiçbir şeyi hayatımda istemiyorum her şey bitti. Bundan sonra ne çıkışı bulmak umurumda ne de onlara olacaklar. "Kaybetmeyi de öğrenmelisin."

"Ben sen değilim iblis, kaybetmek sonradan öğrenilecek bir duygu değil." Yirmi dört yaşında kurtuluşa bir hafta kala hiç değil.

"Neden bu haldesin?" Ona ne olduğunu bilmiyorum ama sarı saçları tavuskuşu gibi kafasının üzerinde kabarık görünürken çok komikti. Tabii uzun siyah elbisenin bir kolu yırtıldığı için sarkarken açıkta kalan tenindeki kanlar komik değil ama mutlu eden bir görüntü. Özellikle karın kısmındaki taraklı izler bir yerden tanıdık geliyor. Biri onu çok kötü hırpalamış olmalı ki burnundaki kanlar çenesine ve oradan da boynuna akarken inanır mısınız bugün içinde ilk kez mutlu olduğumu hissediyorum. Bu rahatsız edici bir duygu ama acısından zevk aldığımı da gizleyecek değilim.

Yaşadığı şeyi bana anlatmak için deli olduğunu biliyorum.

Hatırladıkları ile ürkerek etrafımızı kontrol etti sanki birinden korkuyordu. Onu korkutan ve bu hâle getiren şeyi sanırım biliyorum. "Gördüm!" Hızlıca başını salladı. "El-Elzem onu gördüm çok korkunçtu." Bu konuda onu teselli etmemi bekliyor olamaz değil mi?

Burada teselliye ihtiyacı olan benim.

"Senden daha mı korkunç?"

Homurdanarak başını salladı. "İnanır mısın evet."

"İnanırım iblis, malum sayende yıllardır onunla yakın ilişkideyim." Bu onun suçu çünkü Savcı ile yediği halt yüzünden bunlar başıma geldi. "Sakın hata yapma doğrudan yerimizi bulur." Artık bunu yaşamaya mecbur kaldığı için dişlerinin arasında, "Elzem!" Adımı yüksek sesle söyleyince kaşlarımı çattım. "Bağırma bana hâlâ depresyondayım!" Berbat bir ruh halindeyken kendi iyiliği için üzerime gelmeyi bırakmalı.

Aptal kadın ormanda bana saldırıp ağla diye tehdit ederken ağlarsam ona olacakları bilmeyecek kadar beceriksiz.

Aslında ağlarsam ona olacakları bende bilmiyordum şimdi öğreniyorum. Yine de onun bilmesi gerekirdi tüm bu şeylerin içinde yaşayan oydu.

Bir iblis nasıl böyle aptal olur aklım almıyor Itır gerçekten her yönüyle onun kızı çünkü ikisi de sonuçlarını düşünmeden her haltı yiyor. Itır Akay bundan sonra benim için her şey olabilir ama bir kardeş asla. Yapacağı hiçbir hata ona olan bağışlama duygumdan büyük olamaz demiştim ya, halt etmişim ben. Ona saldırdıysa birazdan benim için de gelecek ve alacağım cezayı yenilgimin büyüklüğü ile çarparsam bana olacaklar ortada.

"Onu peşine takan ben değilim benden ne istiyor?" İşte şimdi en sevdiğim kısım başlıyor bakalım bundan sonra ne yapacak? Ben nasıl olsa bir hafta sonra cehennemin dibine gidiyorum canavar oraya kadar peşimden gelecek değil ya.

"Yerinde olsam artık hiç hata yapmam çünkü yaptığım anlaşmanın son maddesine seni de dahil etmiş olabilirim."

Herhangi bir anlaşma yapmadım.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now