•Sadece beni rahatsız bırakamaz mısın?•

568 47 70
                                    



"Evet çocuklar lütfen otobüslere binelim! Geç kalıyoruz!"

Yavaş yavaş saçında akları çıkmaya başlamış öğretmen bizi otobüslere sürüklerken belimde hissettiğim el ile hızlıca yan tarafıma dönmüştüm.
Kehribar gözleriyle tam olarak gözlerimin içine bakıyordu. Kehribar gözlerinin yanında pembemsi dudakları ise beni bekliyor gibi duruyordu. Bu manzaraya karşı aklıma öpüştüğümüz rüya gelirken bakışlarımı çekmiştim aceleyle.

Aramızda anlamadığım bir çekim vardı ve bu beni korkutuyordu. Bana aşık olup olmadığını bile bilmiyordum ancak olsa bile bizim bir ilişkide olmamız tamamen yanlıştı!

Yavaş yavaş öğrenciler azalırken Hyunjin ikimizi birden bir otobüse sokmuş ve en arkada oturan ailesinin yanına oturturmuştu.
Bütün gözler bana dönerken geçen gün kütüphanede yaşananlar aklıma gelmiş ve damarlarımdaki korku salınımı artmış gibi hissetmiştim.

Yani kim olsa hissederdi!

"Ah, şey...Kendimi kurtların arasına atılmış et parçası gibi hissetmem normal mi? Yani yanlış anlamayın! Sizinle alakası yok. Tamamen benlik bir sorun sanırım." Sonlara doğru sesim kısılırken ortamın verdiği utanç hissiyle yüzümü Hyunjin'in omzunda saklamaya çalışmıştım.

"Uyu istersen biraz. Yolculuk uzun sürücek." Hyunjin kulağıma doğru fısıldadığında olumluca başımı sallamış ve Hyunjin'in kolları arasında olmanın verdiği güvenle(?) gözlerimi kapatmıştım.

....



Karanlık..
Çok karanlık..

"Neden yalnızsın güzellik?"
Koridorun başında öylece duran beden yavaşça bir adım attığında gerilemek istemiştim ancak ayağımdaki zincirleri fark etmem ile kalbimin atış hızının artması bir olmuştu.

"Sende k-kimsin?"
Karşımdaki adam koca bir kahkaha attığında görünen uzun sivri dişlerinin yanında kırmızıya dönüşen gözleri gözlerime takılmıştı.

"Bunun bir önemi var mı güzelim?"
Adam bir adım daha geldiğinde ellerini sallamış ve parmaklarının ucundan çıkan uzun tırnakları ile duvarlarda sürtüp ses çıkarmaya başlamıştı.

Birkaç saniye sonra adamın arkasından iki tane gölge belirdiğinde hâlâ ismini bilmediğim adam tekrar bir kahkaha atmıştı.

"Arkadaşlarımla tanışmak ister misin güzelim? Eminim çok seveceksindir?"

Adamın yanında beliren iki tane devasa kurda gözüm eriştiğinde hızlıca kaçmaya çalışmıştım ancak kurtların hırlamasıyla yerimde buz kesilmiştim.

"Kaçmak mı? Burdan kaçış yok genç Felix?"

Adam ve kurtların bir anda önüme doğru koşmaya başladımlarında üçününde arkasından kanlar geliyor ve ağızlarının kenarlarındaki kan damlalarıda buna eşlik ediyordu. En sonunda aramızdaki mesafe azalırken hepsinin bir anda büyümesiyle yüzündeki korkunç ifade-

"Felix? Felix kabus görüyorsun. Uyan!"
Kulaklarımda işittiğim yüksek ses ile çığlık atarak uyandığımda fazlasıyla gerçek olan kabusumu gözlerimin önüne getirip soluklanmaya çalışıyordum.

Sonunda gözlerimi tamamen etrafımda gezdirdiğimde Hyunjin ve ailesi dışında otobüste kimsenin kalmadığını görmüştüm.

"Felix, iyi misin?" Hyunjin ne zaman akmaya başladıklarını bilmediğim göz yaşlarımı silerken sorduğu soruyla kafamı olumsuzca sallamıştım.

Blood Sun {Hyunlix}Where stories live. Discover now