•Sevgilim•

379 41 56
                                    



"Gelmek istemediğine emin misin?"
Sorunsuz, daha doğrusu kabussuz, bir yolculuğun ardından Miami'ye varmış ve ilk iş olarak bir otele yerleşmiştik.

"Evet, hadi git arkadaşlarınla vakit geçir. Onları özlemiş olmalısın." Otel odasındaki yatağımızdan kalkıp omzularımdan tutup kapıya doğru sürüklemiş ve etrafa küçük bir kıkırtı salmamı sağlamıştı.

"Peki. Öyleyse akşam yemeğinde seninleyim." Arkamı dönüp dudaklarımı dudaklarıyla birleştirmiş ve emmeye başlamıştım.

Beni düşünmesini seviyordum. Ne kadar çok çok çok yeni tanışsakta beni ona çeken bir şey vardı ve ben bunu adlandıramıyordum. Gerçi onun yanında olduğum sürece ilişkimize bir ad koymamıza da gerek yoktu. Ne kadar Hyunjin buna takmış olsada..

Parmaklarım uzun saçlarının diplerine gittiğinde kollarını sıkıca belime sarmış ve bedenlerimizin biraz daha yaklaşmasını sağlamıştı. Dudaklarımı aralayıp dilini içeri kabul ettiğimde diliyle bütün ağzımı dolaşmış ve en sonunda dilimle birleşmişti.

Arkadaşlarıma sürpriz yapacağım saatin yaklaştığını fark ettiğimde dillerimizi ayırmış ve uzun sivri dişlerini emip dudaklarımızı boşluğa sürüklemiştim.

"Şimdi burda gitme desem çok mu bencilce davranmış olurum?"
Parmaklarımla saç diplerini okşayıp güldüğümde gözlerimi kehribar gözlerinde sabitledim.

İşte aşık olduğum gözler... Keşke her saniye oraya kapanabilsem ve adına sayfalarca şiirler yazabilsem, dedim içimden. Öyle büyüleyiciydiler ki kanımı zehirliyor gibi hissediyordum. Hoş ilk günden zehirlemeye başlamıştı beni o gözler.

"Gitmem lazım. Ama akşam yine seninle olacağım. Sadece beni bekle sevgilim."
Son sözümü bastırarak söyleyip geriye çekilmiş ve odadan çıkıp Seokjin hyung ile buluşmak için otelin lobisine inmeye başlamıştım.

Lobiye indiğim gibi yanıma gelen Seokjin hyunga sıkıca sarılmıştım.

"Çok heyecanlıyım. Acaba gittiğim için bana kızmışlar mıdır?" Beraber otelden çıkıp taksiye binmiş ve süprizin gerçekleşeceği yere doğru ilerliyorduk.

Miami sokaklarını gerçekten özlemiştim! Geniş, insan ve arabalarla dolu neşeli sokaklar..Kesinlikle tam bana göreydi.

"Saçmalama. İsteyerek gitmemiştin. Ayrıca üniversiteyi Miami'de okuyacağını duydum. Bu onları çok sevindirecek."
Takside otururken camda olan bakışlarımı heyecanlı bir şekilde yanımdaki hyunguma çevirip sevinçle el çırpmıştım.

"Evet! Hatta olursa beraber ev tutabiliriz! Eskiden hep bunun hayalini kurardık."

Beraber aynı evde kalıp geceleri pizza aşermeyi, Changbin hyung ile beraber şarkı söyleyerek Chan hyungu rahatsız etmeyi ve daha sayamayacağım bir çok şeyi daha düşünmüştük. Hatta hangi mahallede kalmak istediğimize bile karar vermiş ve sanki anında alabilecekmişiz gibi kiralık evlere bakmıştık. Hemde tek tek dolaşarak...

"Umarım birgün gerçekleşir." Seokjin hyung bunun üzerine bir şey söylememiş ve normalde havalara uçup katılması gerekirken sadece bakışlarını cama çevirmişti. Üzgün olduğunu düşünmüştüm. Zaten biraz dalgın gibiydi. Çokta kurcalamak istemeyerek bir şey sormasamda modum az da olsa düşmüş ve arabanın ezip geçtiği yollara odaklanmıştım bende.

Blood Sun {Hyunlix}Onde histórias criam vida. Descubra agora