•Takipçi Vampir•

283 30 24
                                    


UZUN ZAMANDIR YOKTUM VE BİRAZ KAOS İLE GELDİM PUHAHAHHAHAHAH

SORRY BABES

İYİ OKUMALARRR


Miami'de ki üçüncü günümüzdeydik ve bu iki günde tamamen sevdiğim insanlarla eğlenmiştim. Sabahları en yakın arkadaşlarımla geçirirken akşamlarımı sevgilime ayırmıştım. Her şey gayet güzel ilerlerken kapının aniden açılıp Jungkook, Taehyung ve Seokjin'in girmesiyle üçüncü günün sabahına uyanmıştım.

Uyanmıştık demek isterdim ancak biliyorsunuz ki vampirler uyumuyor. İşte ayak uyudurmakta en çok zorlandığım konuda buydu. Bir insan nasıl uyumazdı ki?! Yani kısmen insan değillerdi ama bir tür insanlardı sonuç olarak..

''Günaydın.'' Tek gözüm açık yatakta ayılmayı beklerken odamdaki dört vampire ithafen söylene söylene günaydınlarımı iletmiş ve yastığımı alıp yüzüme bastırmıştım. Uyku aşığı biriydim!

''Kalk artık Lix!'' Taehyung yatağımın önünden bana doğru sitemkar bağırışını sunduğunda sinirlice yüzümdeki yastığı onun yüzüne atmaya kalkışmış ancak bir vampir reflekslerine sahip birine karşı yarışılmayacağını yastığın yeri boylamasıyla anlamıştım.

Bunun üzerine Taehyung'a küfürlerimi sesli bir şekilde sayarak yataktan kalkmış ve otel odasının lavabosuna ilerlemiştim. Her insanın yaptığı günlük rutinlerimi gerçekleştirip üstüme ekstra bol renkli desenleri olan beyaz bir tişört giydikten sonra altıma siyah biker şortumu ve siyah botlarımı geçirmiştim. Birkaç gümüş yüzük taktıktan sonra tamamen hazırdım. Lavabodan çıkıp beni bekleyen dört vampire doğru yürüdüğümde Hyunjin önce davranıp belimden tutmuş ve odadan hızlı bir şekilde çıkmamızı sağlamıştı.

''Nereye gidiyoruz?'' Dört vampirin arasında yürürken ortaya attığım soru ile herkes bir anda dikleşmiş ve ciddi bir yüz ifadesi almıştı.

Kötü bir olay olacak! Hissediyorum..

Kimse soruma cevap vermeyip otelin çıkışına doğru ilerlerken bir anda telefonumun çalmasıyla bütün dikkatler benim üstüme çekilmişti.

"Alo, kimsiniz?" Karşıdan bir gülme sesi geldiğinde kaşlarım hafifçe çatılmış ve yürüyen ayaklarım durmuştu bir anda.

"Anneni bulabildin mi, ha?" Alayla söylediği cümlenin ardından tekrar bir kahkaha koptuğunda gözlerim şaşkınca açılmıştı. Annem!

"Kimsin? Ve annemden ne istiyorsun?" Gözlerimin yavaş yavaş dolmasına rağmen soğuk ve sert bir şekilde konuşmayı başarmıştım. Biraz zor olmuştu...

"Minik annenle birkaç işimiz var, Felixciğim. Sende bize katılmak istemez misin, ha?" İnce tiz sesi kulaklarıma uğultu gibi gelmeye başladığında yanımda duran Hyunjin'in koluna sıkıca tutunmuştum.

"Nerdesin? Annemi nereye götürdün şerefsiz?!" Sona doğru göz yaşlarım akarak bağırdığımda tekrar kahkaha atmıştı.

O kahkahanı alır...neyse!

"Küçükken o çok sevdiğin okçuluk salonundayım. Seni bekliyor olacağım."

Dıt dıt dıııt...

Telefon yüzüme kapandığında bacaklarım titremiş ve yere çökmüştüm. Hızlı hızlı ağlarken yüzümü ellerim arasına alıp ne yapacağımı düşünüyordum.

"Sevgilim, kimdi o? Kabuslarında gördüğün adam mı?"

Hayır. O değildi. Kabuslarımda gördüğüm adamın sesi ile aynı değildi. Telefonda beni arayan kişinin sesi daha genç ve ince geliyordu.

"Bambam..kahretsin!" Hyunjin sinirle soluduğunda daha çok gerilmiştim. Kimdi o? Ve annemden ne istiyordu?

Seokjin hyung çöktüğüm yerden beni kaldırdığında hızlıca otelden çıkmış ve hepimizi arabasına bindirip bilmediğim bir yerlere sürmeye başlamıştı. O kadar gergindim ki her an bir patlama yaşayabilirdim.

Arabada geçirdiğimiz otuz dakikanın ardından başka bir otelin önünde durmuştuk. Hadi ama otelden çıkıp yine otele mi gelmiştik?

''Felix'in izini sürmüş olmalılar. Jungkook ve Taehyung siz Felix'in yanında kalın. Biz de Suho'ya haber verelim.'' Seokjin hyung hiç görmediğim soğuk kanlılığıyla konuştuğunda şaşkınca etrafıma bakınıyordum sadece. Kim neden beni takip etsin ki? Gergince arabadan indiğimde Jungkook gülümseyerek koluma girmiş ve Taehyung'u da benim diğer yanıma almıştı. İki vampirin arasında otele girdiğimizde hemen bir oda ayarlayıp geçiş yapmıştık.

Her şey çok hızlı gelişiyordu ve ben bu hıza yetişemiyordum...

''Jungkook.'' Odaya girdiğimizde stresli bir şekilde kendimi büyük koltuğa atmış ve Taehyung ile beraber oturan bedene dönmüştüm. Sanki bunu bekliyormuş gibi bakıyordu bana. Ah..doğru ya! Geleceği görebiliyordu.

''Sen sormadan anlatayım en iyisi. Bambam bir takipçi vampir. Yani gözüne kestirdiği nadir kanların peşine düşen bir vampir. Felix, senin kanın çok özel. Çok güzel kokuyor ve kokusundan bile nadir olan bir kan olduğu anlaşılıyor. Biz insan kanından beslenmeme üzerine eğitildik ailecek ancak diğer vampirler için aynısını söyleyemem. O yüzden seni korumalıyız. Anneni de büyük ihtimalle seni kendine çekmek için bir yem olarak kullanıyor. Annene zarar vermez yani. Bambam sadece ilgisini çeken kanları içer.''

Anlamıyordum. Benim kanımın ne özelliği vardı ki? Normal herkeste olan bir kan işte..

Daha fazla üstelemeden gergince arkama yaslanmış ve beklemeye başlamıştım. Hoş neyi beklediğimi bile bilmiyordum. Kapana kısılmış gibi hissediyordum. Etrafımda o kadar vampir olması yetmezmiş gibi birde diğerleri çıkmıştı. Mükemmel!

''Felix, telefonun çaılıyor. Chan diye biri.'' Yüzümde küçük bir gülümseme ile yerimden kalkmış ve odanın balkonuna çıkmıştım. Sonunda beni rahat hissettiren biriyle konuşacaktım.

''Alo, Chanie hyung.'' Hafiften aigo yaparak açtığım telefonun ardından birkaç bağırış sesi geldiğinde kaşlarım çatılmıştı.

''Ah, Felix...çok safsın maalesef. Sevgili vampir erkek arkadaşını ve arkadaşlarını tehlikeye atacak kadar saf..'' Hyunjin!

Gözlerim yavaş yavaş dolarken derin bir nefes almıştım.

''Ne istiyorsun benden? Onları bırak lanet olası!''

Ve tekrar kahkaha, kahkaha ve kahkaha...

''Seni istiyorum. Eğer arkadaşlarını, anneni ve biricik sevgilini serbest bırakmamı istiyorsan o vampir arkadaşlarına görünmeden eskiden geldiğin okçuluk salonuna gel.''

Dıt dıt dııt..

Sevgilim o Bambam denilen kişinin elindeydi. Hoş sadece sevgilim değil hayatımda canımdan çok sevdiğim insanlarda ordaydı. Şimdi gerçekten cesur olma vaktiydi. Yapıcaklarım basitti. Jungkook ve Taehyung'a gözükmeden burdan çıkacak ve onları kurtaracaktım bu kadar zor değildi!

Şimdi sevdiklerini koruma sırası sende, Lee Felix.





-BÖLÜM SONU-

















SELAM BEN GELDİM

ÇOK UZUN ZAMANDIR YOKTUM

kısa bir bölüm oldu ama burda kesmem gerekiyordu o yüzden diğer bölüm için bu kadar beklemezsiniz

okuduğunuz için teşekkürler

pek içime sinmese de umarım beğenmişsinizdir!

diğer bölümde görüşmek üzere!

Blood Sun {Hyunlix}Où les histoires vivent. Découvrez maintenant