Bölüm 15 (Final)

1.3K 86 80
                                    

Şarkıyla belirttiğim yerden itibaren okumamızı şiddetle tavsiye ediyorum~!
<3

•_Yazar'ın Anlatımıyla_•
O gece Midoriya ve Todoroki-kun yeniden beraber uyudular. Mutluluk. Tek hissettikleri buydu. İkisininde geçmişte yaşadığı şeyler silinip gitmişti sanki. Mutlu bir şekilde ilişkilerini üç hafta sürdürdüler. Beraber yediler, içtiler, uçurumu ziyaret ettiler. Her şey kusursuz gidiyordu. Beraber derslere çalışıyorlardı, birbirlerine destek oluyorlardı. Daha ne isteyebilirlerdi ki? Okulun son haftasıydı. Gece Midoriya mışıl mışıl uyuyordu. Todoroki'nin de ondan farkı yoktu. Ama Bakugo'nun üsteği üzerine ayrıydılar. Çünkü Bakugo'nun odası Todoroki'ninkinin hemen yanındaydı. Eh, sesler de pek iç açıcı değildi onun için. Dabi, o gece tutulduğu hapisten kaçmayı başardı. Bileklerini ovuşturdu ve salladı.

"Ne saçma bir hapisaneniz var. Beni bile tutamadınız. İşe yaramazlar."

Mavi alevlerin karşısındaki insanları kül etmesine izin verdi.

"Bari patrona bir hediye götüreyim."

Dabi 1-A yurdunun yolumu tuttu. Olay çıkarmamak için camı kullanmak istedi. Midoriya'nın hava gelmesi için açtığı camdan içeri girdi ve küçümseyici gözlerle baktı uyuyan bedene.

"Şanslısın ki yanımda seni bayıltacak bir şey yok. Sanırım uyurken taşırsam uyanırsın. Ne yapsam?"

Bir süre bekledi. Odada eline aldığı vazo tarzı şeyi Midoriya'nın kafasında kırdı. Yani, başka ne yapacaktı ki? Çıkan ses çoğu kişinin uyanmasına neden olmuştu. Todoroki gözlerini ovarak uyandı.

"Ne oluyor ya?"

Ayağa kalktı ve sesi takip etti. Uykulu olduğundan Midoriya'nın odasına gittiğinin farkına bile değildi. Midoriya'nın alnından akan kanın ardından uyanmıştı. Bilinci kapanmamıştı.

"Hey, niye bayılmadın?"

Dabi'yi gördüğünde hızla kalktı ve ondan uzaklaştı. Dabi mavi alevlerini Midoriya'ya attı. Midoriya uykuluydu, başı dönüyordu. Alnından akan kan gözüne denk geldi ve göremedi. Üzerine yediği alevler bedenini yakmıştı. Yere düştü. Dabi ufaklığın bedenini kucakladı. Çıkacağı sırada kapı açıldı ve karşısına melez genç çıktı. Todoroki gördüğü görüntü karşısında beyninden vurulmuş gibi oldu. Midoriya kanlar içinde, zar zor nefes alarak Dabi'yleydi.

"Ne oldu prens? Prensesin kurtarılmayı bekliyor hadisene."

Dabi dalga geçerek konuştu. Todoroki'nin sol tarafı alev aldı. Alevleri Dabi'ye doğru ilerledi. Ama Dabi'nin zaten ateşe dayanaklılığının olduğunu unutmuştu. Bu sefer sağ tarafını kullandı ve onu dondurdu. Dabi vücudunu alev aldırarak buzlardanda kurtuldu. Buz parçalarından biri Midoriya'nın karnına saplandığında Todoroki'nin gözleri büyükçe açıldı. Yüz ifadesi korku doldu. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Teker teker yerle buluştu su damlacıkları. Dabi sakince konuştu.

(Buradan itibaren şarkıyla okuyun~! Yani şarkının sözlerinin pek alakası yok ama melodi uyuyor. Neyse iyi okumalar )

"Al işte öldürdün. Neyse bizim amacımızda buydu zaten. Teşekkürler."

Dabi yeniden umursamazca Midoriya'yı bıraktı ve girdiği yerden çıktı. Todoroki hızlı adımlarla Midoriya'nın yanına ilerledi. Gözleri doluydu, yaşlar Midoriya'nın yanağına damlıyordu. Henüz bilinci kapanmamış olan Midoriya anladı ki söylenen dilekler gerçek olmuyordu.
Midoriya gözlerini yavaşça araladı. Todoroki sevdiği adamın yaralı bedenini kollarının arasında tutuyordu. Izuku bir elini zorla kaldırdı ve göz yaşlarını sildi melez gencin.

wrong thought || tododekuWhere stories live. Discover now