Bölüm 4

2.3K 151 203
                                    

İşte benim en sevdiğim bölüm ve şarkı. Lütfen şarkıyla okuyunnnn ♥︎♥︎

•_Midoriya_•
Dudaklarımda hissettiğim dudaklar ile şaşırmış ve olduğum yerden kıpırdayamamıştım. Kendime geldiğimde ellerimi Uraraka'nın omuzlarına yerleştirmiş ve onu kendimden uzaklaştırmıştım. Neden böyle yaptığımı da bilmiyordum, bir ara ondan hoşlanıyordum çünkü... Ama aklıma Todoroki gelmişti. Bunların olmaması gerekiyordu. "Üzgünüm Uraraka-san. Aslında senden hoşlanıyordum... ama artık değil."

"Geç kaldım değil mi? Anlamıştım. Kalbin çoktan Todoroki'yle doldu mu?"

Gözlerim şaşkınlıkla büyürken bir iki adım gerilemiştim. Nereden anlamıştı?! Yanakların kızarmaya başlarken Uraraka şirin bir şekilde gülümsedi. "Belli ediyorsun Deku. Ona olan bakışların, onu kıskanman... ama kabul etmemiştin şu ana kadar değil mi?"

Sesim çıkmamıştı, haklıydı çünkü. Bir aptal gibi davranmıştım. Uraraka'nın elini omzumda hissettiğimde yere eğdiğim başımı kaldırdım ve bakışlarımı gözlerine kenetledim. "Sende benim gibi geç kalma Deku. Git. Git ve ona söyle. Yoksa bir gün benim seni kaybettiğim gibi onu kaybedebilirsin."

Haklıydı. Çok haklıydı. Ve harika biriydi, birinin bunu söylemesi, zordur. Sevdiğin kişiye sevdiğin kişiyle beraber ol demek zordur. "Teşekkür ederim Uraraka-san. Sen, iyi olacaksın değil mi?"

"Olacağım. Hadi, daha fazla geç kalma!"

Hızlı adımlarla Todoroki'nin odasının yolunu tuttum. Heyecanlıydım, ama aynı zamanda korkuyordum. Çünkü onun beni sevip sevmediğinden emin değildim. Ama, daha fazla uzatmakta istemiyordum. Uraraka-san sayesinde fark etmiştim, ben Todoroki'ye aşık olmuştum...

Kapıyı bile çalmadan içeri daldığımda beklemediğim bir manzara beni karşılamıştı. Todoroki, duvarın dibine çökmüş, göz yaşları akıtıyordu. Duyduğu kapı sesiyle bana dönmüştü. Hızlıca kapıyı kapayıp kitledim. Onu birinin bu halde görmesini istemediğinden emindim. Karanlık oda da sırtımdaki çantayı yere bırakıp gidip Todoroki'nin yanına çömeldim. Duvardaki kırmızı iz, elindeki kanı açıklıyordu. "Todoroki-kun, ne oldu?"

"Midoriya..."

Hiç ses çıkarmadan ağlıyordu. Kollarım onun bedenini sarmıştı. Elimle başını göğsüme yasladım ve saçlarını yavaşça okşamaya başladım. Gerçekten iyi görünmüyordu ve bende onun bu haline çok üzülmüştüm. Sevmek böyle bir şeydi demek ki...

"Bana anlatabilirsin Todoroki-kun. Çekinme."

"Sen... Uraraka'yı mı seviyorsun?"

"Yani, evet. Arkadaş olarak."

"O anlamda sormadığımı biliyorsun Midoriya."

Susmakla yetindim. Şu an kötü durumdayken neden bunları konuşuyorduk?

"Kötü gözüküyorsun Todoroki-kun. Nedenini öğrenebilir miyim?"

"Uraraka'yla öpüştünüz. Sevgili oldunuz değil mi? Ona dokunduysan eğer, o ellerle bana da dokunma Midoriya."

Buna mı üzülmüştü? Buna mı kendini bu kadar hırpalamıştı cidden? Saçlarını okşamayı bırakıp yüzlerimizi aynı hizaya getirdim ve ikimizinde beklemediği bir şekilde dudaklarımı Todoroki'nin ince, solmuş dudaklarına dokundurdum. Benimde onlardan daha da solmuş olan dudaklarım, sanki renklenmişti. Kısa bir sürenin ardından ayrılmıştım. "Artık kimi sevdiğimi anlamışsındır Todoroki-kun."

Ayağa kalkıp çantama ilerledim ve içinden sargı bezi çıkardım. Bu kadar yaralanmanın ardından annem zorla yanımda bir şeyler taşıttırıyordu. İlk kez bunun için ona teşekkür etmeliydim. Todoroki'nin makasını ve bantını da aldıktan sonra yeniden yanına çömeldim ve ilk olarak kanları temizledim. Eli, kötü görünüyordu. Dudaklarımı hemen yaranın yanına bastırdım geçmesi acının azalması umuduyla. Todoroki-kun hala şoktaydı. Atlatmış gibi görünmüyordu. Bu hali gerçekten sevimliydi. Bende az değildim gerçi, yanaklarımın yandığını hissediyordum. Elini sardıktan sonra bantı da yapıştırdım ve ikisini de geri bıraktım. Todoroki-kun'un yanına oturup sırtımı duvara yasladım ve gözlerimi ona çevirdim. Bana şaşkınlıkla bakıyordu. Belki de hoşuna gitmemişti. Bu ihtimali düşünmeyi atladım! Bir şey demediği için öyle düşünmüştüm. Yani, beni sevmiyordu öyle mi? Aptalsın Izuku. Böyle olacağı o kadar belliydi ki. Gerizekalısın. Beni sevmediğini anladığımda gözlerim dolmuştu. Ayağa kalkıp çantamı aldım ve dolu gözlerle ona gülümsedim. "Özür dilerim Todoroki-kun. Bir an sende bana karşı aynı hissediyorsun sanmıştım. Gerçekten özür dilerim. Masanın üzerine bıraktığım kremi her gün bir kere sür. İyi gelir. O zaman, görüşürüz."

wrong thought || tododekuWhere stories live. Discover now