Bölüm 6

1.6K 100 147
                                    

En azından bu bölümde mutlu olsunlar sorun yaşamasınlar dedim. Yani, normal iki sevgili olsunlar biraz da değil mi? Yeniden şakıyla okur musun?

•_Midoriya_•
Hastane de iki gün daha dinlenmiştim. Bu süre içerisinde Todoroki-kun'la hep beraberdik. Güzel zaman geçirdik. Bugün ise okula dönmemize izin verilmişti. Beraber yurda ilerliyorduk. İkimizde konuşmak istiyor, ama konuşacak şey bulamıyor gibiydik. "Todoroki-kun..."

"Efendim Midoriya?"

"Bana bir söz verir misin?"

"Ne sözü?"

"Aynı şekilde bir daha gelirlerse kendini koru, olur mu?"

Todoroki yürümeyi bırakıp sadece gözlerini bana dikmişti. Bende durmuş ona bakıyordum. Söylememeli miydim? Ama bu duymam gereken bir şeydi.

"Midoriya, sana veremeyeceğim tek söz bu. Üzgünüm."

Başını biraz eğip ilerlemeye başladığında kolundan tutarak onu durdurmuştum. "Todoroki-kun, lütfen. Söz ver bana."

Todoroki arkasını döndü ve bir elini yanağıma yerleştirdi. Baş parmağı yanağımı okşarken bir süre sessizce birbirimizi izledik. Etrafta birilerinin olmaması şansımızaydı. "Midoriya, benden bunu isteme. Senin için her şeyi yaparım, ama sen tehlikedeyken kendimi koruyamam. Bir düşün, aynı durumda ben olsam, sen ne yapardın?"

Ağzımı açacakken geri kapamıştım. Ne diyebilirdim ki, haklıydı. Onu dinlemeden yanına giderdim çünkü. Başımı eğdim. "İşimi çok zorlaştırıyorsun Todoroki-kun. Ama aynı şekilde..."

Elini çeneme yerleştirdi, başımı yavaşça kaldırdı ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. "Ama aynı şekilde, çokta kolaylaştırıyorsun. Seni düşünürken, hiç olmadığım kadar iyi savaşabiliyorum."

Todoroki gülümsedi ve ellerimizi birleştirdi. "Geç kalacağız duygusal şey. Hadi gidelim."

Bana duygusal şey mi dedi o? Ben duygusal mıyım!? Elime düşen damlayla beraber şaşırmıştım. Ağlıyor muydum? Sanırım haklıydı, cidden duygusal biriydim. "Tamam Todoroki-kun. Gidelim."

Beraber ilerlemeye devam ettik. Yurdu gördüğümde ellerimizi ayırmıştım. Yani, sınıftakilerin bilip bilmediğinden emin değildim. Todoroki-kun elimi yeniden tuttuğunda şaşkınla ona döndüm. "Todoroki-kun! İçerideler. Elimi bırakman gerek."

"Ne olacak Midoriya? Sevgiliyiz işte kimden saklayacağız ki?"

İlk kez "sevgili" kelimesini bizim için kullanmıştı. Bu rahatlığın bizi derde sokması ihtimalinden dolayı yeniden dudaklarımı ısırmaya başlamıştım. Ne zaman stresli olsam oluyordu. Todoroki-kun durduğunda bende ona döndüm. "Neden durdun Todoroki-kun?"

"Dudaklarını ısırıp durmasana Midoriya. Güzelim dudaklara ne yapıyorsun."

Yanaklarımın ısınmaya başladığını hissediyordum. Cidden, bunu söylemesi gerekiyor muydu? Dudaklarımı zorla da olsa ısırmayı bırakmıştım. Ama bu seferde bildiğin tırnaklarımı avuçlarıma geçiriyordum! Bir şey yapmadan stresli stresli duramazdım öylece. Todoroki-kun'la beraber yurda girdiğimizde herkes susmuş ve bize dönmüştü.
Ve,
biz,
el,
ele,
tutuşuyorduk.
Beynimden bu sözcükler tek tek geçerken Mineta bağırdı. "SEVGİLİLER!"
Herkes bir anda başımıza üşüşmüştü ama sevgili olduğumuzdan çok iyi olup olmadığımızı sormak için. Hatta herkes öyleydi. Bir tek Mineta saçmalamıştı. Gözlerim arkada bekleyen Uraraka'ya kaydığında Todoroki-kun'un elini bırakıp yanına ilerledim. "İyi misin Deku?"

"İyiyim Uraraka-san. Sen?"

"Bende iyiyim."

Kollarımı Uraraka'ya sarmıştım. Bizi görmek, onu üzmüş olabilirdi. O da bana sarıldığında kulağına fısıldadım. "Teşekkür ederim Uraraka-san. Sayende mutluyum."

wrong thought || tododekuOnde histórias criam vida. Descubra agora