Ders yapan abilerine verdiği eziyet bittiğinde koşarak merdivenlerden indi. Defterine resim yaptığı diye arkasından gel buraya diye bağıran Hakan’a yakalanmamak için ikili koltukta oturan babasının yanına koştu. Babası oturduğu koltukta kolları açtığında yanına koşarak gelip kucağına tırmandı. Minik elleri hafif sakallı olan yanaklara yerleştiğinde yüzüne sayısız öpücüklerini kondurdu.
“Seni enn çoooook ben seviyorum.” Dedi sonrasın da yanağına uzun uzadıya verilen bir öpücükle sözünü mühürledi. Karşılığında aldığı öpücüklerden memnun kıkırdarken iyice sokuldu babasına.
“Seni de enn çoookk ben seviyorum babacığım. Ne yaptın yine?”
Sorusuyla gözleri ışıldarken babasının sinesine yattı.“ Defterleri boştu çiçek resmi yaptım. Çok güzel oldu pembe, mor, kırmızı bissürü.” Kıkırdarken ağzını kapattı.
“ Hakan Abim kızdı ama.”
Halil bey okula giden abilerini kıskandığı için defterlerine çeşitli resimler yapan 5 yaşındaki kızına nerdeyse her akşam yaptığı konuşmayı yapmaya hazırlanırken kucağında kızıyla oturduğu koltukta doğruldu.
“Rüya’m hani anlaşmıştık. Abilerinin defterlerine kitaplarına resim yapmak, yazı yazmak yoktu. Resimleri sana aldığımız deftere yapacaktın güzelim.”
Beline kadar uzun olan sarı saçlarını geriye atıp en şirin gülümsemesi yüzündeyken savunmasını yaptı.
“ Mutlu olsunlar diye yaptım. Hamza’m sevdi, Hakan Abim kızdı.”
Israrla Hamza’ya abi dememesini her seferinde olduğu gibi düzeltti.
“Hamza Abin Rüya’m.”
“Ama annem de Hamza’m diyor.” İsyanı gecikmedi. Dersleri biten haytalarda aşağı teşrif edince Rüya’nın aileye zorunlu dinlettiği masal saati gelmişti .
“Bir varmış bir yokmuş Çok eski zamanlar da ülkenin birinde yakışıklı bir kralın güzeller güzeli bir kızı yaşarmış.”Diye masala başladığında sarı papatyası ikinci cümleyi bekleyemeden araya girdi.
“Prens oğulları da var mıymış?”
“Varmış prensesim. İki tane prens oğulları ve kraliçesi de varmış. Bu kralın ülkesinin ormanında kötü kalpli bir de dev yaşıyormuş.” Rüya dayanamayıp yine araya girdi.
“Dev çok mu kötüymüş?” Babasının başıyla yaptığı onaylama sonrası ikinci soru geldi.
“Çok mu kocaman?”"Evet babacığım çok kötü ve çok kocamanmış.”
“Sonra ne olmuş? Dev prensesi mi kaçırmış?” Kaşları çatılan adam,
“Kimmiş prensesi kaçıran? Nereye kaçırıyormuş?”
“Deeev... Kaçırsın ki prens kurtarsın. Sonra evlensinler.”
“Yok öyle benim kızımı kaçırmak falan .Prenses babası, annesi ve abileriyle mutlu mesut yaşamış. Prenste avucunu yalasın. Yok ona kız falan...”
Rutin masal anlatma çabası kızı tarafından yine sabote edilmişti. Sonrasında geleneksel hayali karakterlerle kavga etme zamanı başlamıştı. Rüya babasına inat kendi hayal dünyasında devam ederek masalı anlatmış, babasının kucağında uyumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adresim Aynı( Tamamlandı)
General FictionHayatın pamuk iplikleriyle bağlı olduğunu bilmekle yaşamak çok farklı şeylerdi. Rüya hayatının bağlı olduğu pamuk ipliklerini bütün korkularına rağmen elleriyle kopardı. Verdiği karardan kaç defa pişman olurdu? Kim bilir? ...... Hedefin etra...