ɴɪɴᴇ

10.6K 1K 630
                                    

Lütfen oy atmayı unutmayın <3

pov jisung ::

Derin bir nefes alıp elimi kapıya götürdüm. Kısaca tıktıklayıp beklemeye başladım. Son olaydan iki gün sonra Felix'ten özür dilemek için evine gelmiştim. Minho ile Hyunjin'de aşağıda apartmanın girişinde bekliyorlardı. Minho benden sonra Felix'e girip bakmak için bizimle gelmişti. Hyunjin ise beni tek bırakmak istemediğini söyledi. Gerçi onunda deli gibi pişman olduğunun farkındaydım.

Ona nasıl bakacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. O benim yaralarımı iyileştirirken ben onu dövmüştüm. Aklıma gelen sahne ile gözüm dolarken kapının kilit sesini duymamla kafamı kaldırdım. Kilit açılma sesinin ardından kapıda yavaşça açılmıştı.
Kapıyı azıcık açtığında beni görüp kapatacağını düşündüğümden bir elimi çoktan kapıya yaslamıştım.

Beni gördüğünde ilk geri çekildi ve birkaç saniye ses gelmedi. Bende açık olan kapıyı elimle ittirip kenarda sessizce duran Felix'e baktım. Önüne gelen saçları ve eğik duran kafası yüzünden yüzü tam olarak gözükmüyordu. Ayrıca bir uzun tişört giydiğinden bacaklarındaki morarıkları görebiliyordum. Kafamı kaldırıp konuşmaya başladım.
"Felix, kafanı kaldırır mısın? Lütfen.."

Sakin bir şekilde konuştuğumda hayır anlamında kafasını sallamıştı.
"Felix, lütfen.." Bu sefer yavaşça kafasını kaldırdığında donakalmıştım. Ne bok yemiştim ben.. Gözünde hafiften iyileşmeye başlamış bir morarık; ağlamaktan şişmiş gözleri, patlamış dudağı ve yanaklarındaki birkaç çizik ile berbat gözüküyordu. Ve o güzel suratı bu hale getiren bendim. İğrenç biriydim.

Gözlerinin tekrar dolduğunu hissettiğimde hemen ellerini tuttum ve konuşmaya başladım.
"Ben, ben cidden çok özür dilerim Felix. Çok özür dilerim çok özür dilerim çok özür dilerim!" Nasıl böyle bir şey yapmıştım? Özür dileyerek kurtulamayacağım bir şeydi bu.. bir özür ile beni asla affetmezdi.

Ağladığımı farkettiğimde yere çöktüm.
"B-ben nasıl yaptım bilmiyorum.. N-ne yapmam g-gerekiyor bilmiyorum, ne ara bu kadar iğrenç biri oldum ben!" Evin içinde yakarınca Felix'te sessizce yanıma çöktü. Kollarını bana doladığında hızla karşılık verdim sarılışına, bu durumda bile bana sarılıyordu.. melek gibiydi.

Bir yolunu bulmalıydım, kuru bir özür ile hiçbir yere gelemezdim. Kendimi affettirmek için elimden geleni yapmalıydım ama ne yapacağımı bilmiyordum.
"Sorun değil Sungie.. Artık o kadar acımıyor." Titreyen sesi ile konuştuğunda ondan ayrıldım.
"Yalan söyleme, biliyorum canın çok acıyor. Kalbinde acıyor.. seni bu hale getirdiğim için çok özür dilerim, kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyorum! Sana bu saatten sonra ne iyi gelir bilmiyorum!"

Burnumu çekip ağlamaya devam ederken bir süre öylece durduk. O da bende ne diyeceğimizi bilemiyorduk. Sessizliği bozan o oldu.
"Bana zaman ver Jisung. Bana tek iyi gelebilecek şey o." Söylediği şeyi ile kafamı salladığımda yavaşça ayağı kalktı. Gitmemi bekliyordu, haklıydı.
Yavaşça ayağı kalktım ve kısaca bir özür dileyerek çıktım evden.

Bir süre toparlanmaya çalışıp içme suyum ile yüzümü yıkadım ve tişörtüme sildim. Kendimi daha iyi hissettiğimde merdivenlerden inmeye başladım.
Merdivenlerden indiğimde bana meraklı gözlerle bakan arkadaş (?) larım ile karşılaştım.
"Felix nasıl? Özür diledin mi? Affetti mi?" Minho'nun sorduğu art arda sorulara cevap vermek için bir süre durdum.

Hyunjin de cevap vermem için bakıyordu. Bir süre sonra Hyunjin kısaca 'Beni beklemeyin.' demiş ve apartmana girmişti. Minho arkasından gitmek için adımlandığında kolundan tutup durdurdum.
"Onun da özür dilemesi gerek, gidelim biz." dediğim şey ile bir süre durdu ve daha sonra kolunu benden kurtarmıştı.
"Ben tek gideceğim, sen de gider misin bekler misin orasını bilemem." Ağzımı açacaktım ki hızlı adımlarla yanımdan uzaklaştı.

Minsung'u hemen birleştirmeme kararı aldım. Felix bir okula dönsün, o zaman bakarız ehw.
Ayrıca Felix Jisung'u affetti gibi bir şey orayı ilerki bölümlerde açığa kavuşturacağım inş,,
Umarım beğenmişsinizdir sizleri seviyorum 💕😽

𝐥𝐨𝐥𝐢𝐭𝐚' 𝐡𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱Where stories live. Discover now