Jungkook Jin'in tarif ettiği adrese gelerek heyecanla arabasından indiğinde fazla beklemeden büyük evin kapısına koştu.Elindeki çiçeği sıkı sıkıya tutarak zile bastı ve beklemeye başladı.Acaba hyungu onu görünce ne yapacaktı,o hyungunu görünce ne yapacaktı?Sarılsa, hyungu rahatsız olur muydu?Kapı sonunda Jin tarafından açıldı ve Jin Jungkook'u kibar bir şekilde içeri davet etti.Jungkook yüzündeki gülümsemeyle birlikte içeri girerken onu bekleyenlerden tamamen habersizdi.
Jungkook salona girdiğinde tıpkı kendisi gibi elinde çiçeklerle oturan bedenleri görerek ufak çaplı bir sinir krizi geçirse de belli etmemeye çalıştı.
Jin Jungkook'a oturması için bir yer gösterdikten sonra yapmacık bir kahkaha attı ve konuştu.
"Jungkook bunlar da senin gibi Taehyung'u görmeye gelen rakiplerin ay ne rakibi yanlış oldu canım seninle aynı kaderi paylaşan insanlar diyecektim.Bunlar Seojoon,Hyungshik,Hyunwoo ve şurada uyuyan da Park Bogum hatırlıyorsundur zaten.O da dün geldi Taehyung'u görmek için kaç saattir bekliyor burada hahaha"
Jungkook her bir adama başıyla selam verdikten sonra öfkesini belli etmemek adına önüne baktı.
"Taehyung ne zaman uyanacak?"
Seojoon sorduğunda Jin yine bir kahkaha attı.
"Aaa ben ona sizin burda olduğunuzu söylemeyi unuttum o çoktan uyanmıştır dur ben bir çıkıp bakayım."
Jin zevkten dört köşe bir şekilde yukarı kata çıkan merdivenlere yöneldi.Kaostan çok ama çok hoşlanıyordu.Taehyung'a aşık olan herkesi aynı gün çağırması da bu yüzdendi zaten.
Taehyung'un odasına girdiğinde Taehyung'un hala uyuyor olduğunu gördü ve muzipçe gülümseyerek odadan çıktı.
Yukarı kattan aşağıdakilere bağırırken yüzünde hala o muzip sırıtış vardı:
"Çocuklar kim Taehyung'u uyandırmak ister?"
Aşağıda büyük bir gürültü koptuğunda Jin bundan aldığı zevki başka hiçbir şeyden alamayacağını düşünüyordu.
Taehyung'un aşıkları birbirlerine omuz ata ata merdiveni çıkmaya başladıklarında Jin daha fazla kendini tutamayarak bir kahkaha patlattı.
Merdiveni ilk çıkan kişi hırsından gözü dönen Jungkook olmuştu tabiki.Jin rakiplerini eleyerek üst kata ilk ayak basan kişi olduğundan tebrik amaçlı Jungkook'un omzunu sıktı.
Bogum(gürültüye uyanıp o da merdivene koşmuştu)dahil tüm aşıklar Taehyung'un kapısının önüne geldiklerinde Jin kapıyı yavaşça açtı.
Aşıklar heyecanla odaya doluştuklarında Taehyung yeni uyanıyordu.
Jungkook Taehyung'u gördüğü an düşüp bayılacağını sanmış sevinçten ne yapacağını bilmez hale gelmişti.
"Melek gibi tanrım o gerçekten de melek gibi" diye düşündü.
Seojoon'sa içinden şöyle geçiriyordu.
"Tıpkı bir prenses gibi."
Hyungshik Taehyung'tan biran olsun gözünü ayırmayarak kalbini tutuyor ve onun uyandığı anda bile nasıl bu kadar kusursuz göründüğünü düşünüyordu.
Hyunwoo'da diğerlerinden farklı değildi
Taehyung'un eşsiz güzelliği karşısında adeta mest olmuş içinden "kraliçem benim " diyordu.Bogum'sa Taehyung'un onu kovma ihtimaline karşı kapının ordan sevdiğinin gül cemalini görmeye çalışıyordu.
Jin'se bir salyaları akan Taehyung'a birde ona aşık aşık bakan koskoca adamlara bakıyor içinden kıs kıs gülüyordu.
Taehyung'sa her şeyden habersiz uyanmaya çalışıyordu.
Tarafını seç maceraya başla
Team Taşralı Jungkook
Team Seojoon
Team Hyungshik
Team Hyunwoo
Team Bogum (Şunu nasıl kötü karakter yaptım aq affet beni oppa)
YOU ARE READING
taşralı jungkook | taekook
FanfictionBusan'ın bir köyünde yaşamını sürdüren fakir Jungkook, köylerinde çekilmeye başlanan filmin başrolüne aşık olur.