Deniz Oğlanı Ve Orman Perisi

1.5K 108 581
                                    

🍀|Gon

"Uyan seni çirkin yaratık!"
"Bir de bize çirkin derler! Bu peri olmayan yaratığı görseler kusarlar herhalde!"
"Uyansana piç herif!"

Kafama yediğim sert cisim ile gözlerimi açtım. Elim cismin geldiği yere gitti. Soğuk nesneyi parmaklarımın arasına aldığım zaman elimi gözümün hizasına getirdim.

Taş.

"Uyandım!" Sesimden sonra küfürler ve seslenişler bir süre daha devam etti. Ardından tamamen kesildi. Sesler kesildikten sonra yatakta doğrulup elimdeki taşı yatağımın yanındaki taş dolu sepete attım.

Belirli bir saat dışında camdan dışarı bakmam bile yasaktı.

Gerçi pencerelerde cam yok. Rahat taş atabilmek ve kendimi görmemi engellemek için evime cam takmadılar. Kafamı pencereden dışarı çıkarmam bile yasak.

Bu yüzden bana attıkları taşları genelde bu sepete koyuyordum.

Elim hâlâ sızlayan yere gittiği zaman sıvı bir şey hissetmem ile elimi hemen geri çektim ve parmaklarıma baktım.

Kanamıştı.

Yutkunup zorlanarak ayağa kalktım. Kan görmeyi sevmezdim. Eziyet çektiğim için kandan korkar bir hâl almıştım.

Titreyen bacaklarım ile lavaboya doğru yürümeye başladım ama gözüm sürekli parmağıma kayıyordu ve kanı gördükçe bilincimi daha çok kaybediyordum.

Lavaboya gidiyordum ama su yoktu. Yapraklardan yapılmış mendiller vardı.

Bir kaç adım kala beklediğim şey gerçekleşti. Gözlerim yukarı kaydı ve kendimi boşluğa bıraktım.

~~~

Gözlerimi açtığım zaman karşımda üç kafa vardı.

Kurapika,Leorio ve Hisoka.

Yavaşça doğruldum.

Leorio sitemle konuştu. Gözlerindeki öfke parıltıları parıl parıl parlıyordu. "Ne diye kana baktın ki?!" Leorio bir elfti. İyileştirme gücü olan bir elf. Burukça gülümsedim. "Kafama taş geldi de." Ne olduğunu anladığı zaman gözlerindeki sinir uçup gitmişti. Kurapika başını olumsuz anlamda salladı. "Yanında biz varız. İstediğin gibi onlara baş kaldırabilirsin. Tanrı aşkına Gon! Sen kendi yüzünü bile görmedin şu peri olan caniler yüzünden!" Kurapika'nın sözleri ile kafamı yere eğdim.

Beni sudan,camdan ve aynalardan uzak tutuyorlardı. Çok çirkin olduğum için yüzümü gördüğüm zaman tüm perileri lanetleyeceğimi söylüyorlardı.

Kurapika ne kadar bunun doğru olmadığını söylese de...sanırım artık buna gerçekten inanmıyorum.

Ha bu arada Kurapika bir satir ve adanın koruyucuların dan biri.

"Görmesem ne olur ki? Çirkinin tekiyim işte."

Çirkin değilsin Gon." Ses bu sefer Hisoka dan gelmişti. Hisoka bir Typhon du. Periler en az Kurapika ve Leorio kadar ondan da korkarlardı. Hatta daha fazla korkarlardı. İlk tanıştığımız zaman korkudan bayıldığımı çok iyi hatırlıyorum çünkü okuduğum tüm kitaplarda typhonlar tüm yaratıkların atası,en korkunç varlık olarak bahsedilmişti. Bu da benim korkmam için yeterli bir nedendi. Belden aşağısı yılan şeklinde idi. Kırmızı ve mor renkte yılan ayakları vardı.

Hisoka korkunç olabiliyordu. Ama genelde değildi. Hatta ona sapık bile diyebilirdim.

Sapıklık yapacağı zaman tıpkı şuan ki gibi sırıtırıyordu.

peri güzeli ⌘ killugon ✓Where stories live. Discover now