11.BÖLÜM

333 67 440
                                    

      Hoş geldiniz! Keyifler nasıl bakalım? Ben iyi gibiyim. O nasıl bir ruh hali ben de bilmiyorum. 🤣

      Bugünkü bölümümüz yine keyifli bölümlerimizden. Umuyorum ki siz de beğenirsiniz! O zaman sizi daha da fazla tutmuyorum ve bölüme uğurluyorum. Keyifli okumalar kuzularım! 😌❤

      Durun, gitmeyin! Önce destek amaçlı bir oyunuzu bırakırsanız sevinirim.😅 Satır aralarında da düşüncelerinizi ve tepkilerinizi okumak beni çok mutlu ediyor. O yüzden parmaklarınızın düşüncelerinizi yazmasına mani olmayın. 😅 Şimdi gidebilirsiniz 🤣 Tekrardan keyifli okumalar! Satırlarım size emanet... ❤

~~~

      Günümüz

      Ellerimde meyve sepetleriyle hasta odalarına ilerliyordum. Asistanlarıma da sepetlerin bir kısmını vermiş ve dağıtmalarını söylemiştim. Hepsini ben dağıtmaya çalışsaydım herhalde yorgunluktan ölürdüm. Normalde sadece Tarık’a getirecektim ama dikkat çekmek istemiyordum. Ayrıca bir doktor olarak hastalarıma eşit davranmalıydım. Tüm odalara tek tek girip meyve sepetini bıraktım. Geriye Görkem ile Tarık kalmıştı. O günün üzerinden iki hafta geçmişti. Görkem’e bugün test uygulayacaktık. Negatif olması durumunda taburcu edilecekti.

      Bu süreçte Berna, Güneş ile ilgilenmişti. Gerçekten hakkını nasıl öderdim, bilmiyorum.

      O akşam hastalarla temasta bulunan kişiler getirilmişti. Ama biraz geç kalınmıştı. Bu yüzden de hasta sayısındaki artışa engel olamamıştık. Durum şu anlık kontrol altındaydı. Ne yazık ki uçaklar aracılığıyla bu lanet İstanbul’da da baş göstermişti. Görkem’in odasına girdim. Telefonla görüntülü konuşuyordu. Yanına yaklaştığımda Tarık olduğunu gördüm. Tarık’a geçici olarak kullanması için bir telefonla hat vermiştim. Kadraja girmemeye özen gösterdim.

      “Tarık gideli hiç değişmemişsin. Aynı huysuzluk, aynı kabalık...”

      “Sabahın altısında aradın ve saat şu an on! Kaç saattir görüşüyoruz? Sıkılmıyorsun bir de.”

      “Aşk olsun. Ben seni özledim. Sen hiç mi özlemedin beni?”

      “Özledim baş belası. Ama hasretimizi sonra gidersek iyi olurdu. Hem birazdan Ayla gelir. Salsana beni. Karımla yalnız kalmak istiyorum.”

      “Bana bak, koronalısın! Sakın yengemi hasta edeyim deme! Döverim seni.”

      “Görkem, kardeşim...”

      “Efendim?”

      “Görmeyeli baya kaşınmaya başlamışsın. Ama buradan çıkınca derdinin dermanı bende.”

      Kameraya gözükmediğim için burada olduğumu bilmiyordu. Konuşmalarına kahkaha atınca duymuştu.

      “Ayla orada mı?”

      Görkem sinsice güldü.

      “Ne sandın? Hatta yengelerin gülü bana meyve sepeti hazırlamış.”

      Tarık kaşlarını çattı.

      “İyi siz meyve yiyin. Ben uyuyacağım.”

Venüs'ün Afrazesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin