MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)

(27) Gizli Gerçekler.

"Büyü onun başının üzerinde daireler çizerek dönüyor." Adım atmayı bırakarak kendi kafamın üzerini gösterdim. "Tam tepesinde dönüp duruyordu diğer gördüğüm büyülerden çok farklı."

Bu konu ilgisini cezbettiği için soluksuz beni dinliyordu. "Şu zamana kadar gördüğün diğer büyüler nasıldı?" Bu herkesi meraklandırır çünkü onlar büyü yapıyordu ama nasıl bir şekil aldığını göremiyordu.

"Sis bulutları şeklinde bazıları şeffaf ama bazısı balçık gibi yapışkan."

"Zararsız ve tehlikeli büyüler, bunları emmek bir şifacı için tehlike arz etmez bedenin kendi içinde her birini öldürür." Bu doğru konakta Medusa'nın kardeşime yaptığı büyü aslında en pasif olanlardan biriydi. Hafız'a yapılan büyü ise çok güçlü olduğu için tehlikeli olanların içine giriyordu ve ben her ikisini de öldürmeyi başardım.

"Ama Dehliz'in ki öyle değil." Nasıl bir şey olduğunu kafamda tekrar hayal etmeye çalıştım. "Bir insan figüründe lakin insan değil uzun siyah bir kadın elbisesi giyiyor ancak bir kadın olamayacak kadar korkunç. Beyaz saçları var göz bebekleri ise yok bunu görmek çok ürkütücü. Dudakları metal teller ile dikilmiş elinde iki tane demir tencere kapağı şeklinde yuvarlak çanlar vardı. Dehliz'in etrafında dönerek sürekli o şeyleri birbirine vurdukça korkunç sesler çıkartıyor." Nefes dahi almadan beni dinlerken o gece gördüğüm başka şeyler oldu mu diye zihnimi kontrol ettim. "Ah bir de dönüş hızını hesapladım her otuz saniye de duruyor ve çanları çalmayı bırakıyor. Bu sadece beş saniye sürüyor fakat o beş saniye de çanları çalmayı bıraktığı için Dehliz duyabilir. İnanın bana doğru sonuca ulaşmak için orada dakikalarca o şeyi gözlemlediğim gibi aynı zamanda bunu test ettim." Doğru saniyeyi bekleyip Dehliz'in o esnada duyduğunu anlamam hiç kolay olmadı.

"İlginç." Düşünceli gözlerle sessizce bunu söyledikten sonra yürümeye devam edince onu takip ettim. Şu ilginç olan şeyi bana açıklamayı düşünüyor mu?

Bir süre sessizliğini korudu bu süreçte onu konuşturmaya hiç çalışmadım çünkü zihnindeki bilgileri gözden geçiriyordu. "İki çeşit büyü vardır bunlardan biri herkesin yaptığı, diğeri ise herkesin kaçındığı." Yasaklı büyüler olmalı ırkımın başvurduğu ve lanetlenerek canavarlaştığı o yasaklı büyülerden biri olmalı.

"Bize yasaklanmış büyüleri biri yaparsa büyü sadece yapılan kişiyi değil yapan kişiye de bedeller ödetir." Bu da yanılmadığımı gösterir. "Yasaklı büyüler bizi sınıra taşıdığı için Araftakiler mecbur kalmadıkça buna başvurmaz fakat yasaklı büyüler ile beslenen bir ırk var...Tapınak rahipleri." Ne? Herkesin kaçındığı kara büyüyle beslenen bir ırk daha mı?

"Merak etme onlar Arafın sınırlarına giremez." Korktuğumu gördüğü için güldü. "Arafın dışında yaşarlar şu zamana kadar bizim sınırlarımıza girdiklerini hiç görmedim ancak bizden çoğu kişi onları ziyaret eder." Sınırı geçmek istemedikleri için onların yerine yasaklı büyüleri yapması için Tapınaktakileri ziyaret ediyorlardı değil mi? "Şu zamana kadar bunu yapan herkes çok kötü bedeller ödediği için bu ziyaretler neyse ki son buldu." Ben kendi dünyama gidene kadar mümkünse oldukları yerde kalsınlar.

"Dehliz'e bu büyüyü Araftan birileri yapmış olamaz ama yaptırmış olabilir." Sanırım ne demek istediğini anladım biri Arafın sınırları dışına çıkarak onları ziyaret etti Dehliz için bu büyüyü yaptırdı.

"Peki ne büyüsü?"

"İhtiras." Bana doğru döndüğünde ne demek istediğini bu sefer anlamadım. "Benim anlayacağım şekilde anlatır mısınız?" Aptal biri değilim ama büyüler hakkında hiç bilgim yok ihtiras deyince aklıma gelen ihtiras olmadığına eminim.