00.05

76 12 31
                                    

"Ne demek istiyorsun? Beni nereden tanıyorsun?"

Seokjin sanki yanlış bir şey söylemiş gibi paniklemişti. Ama sarfettiği cümleler de yanlış anlanılmayacak değildi.

Beni herşeyime kadar nasıl tanıyabilirdi. Tamam herşeyi dememişti ama onu ima etmişti. Bu sapıklık değil de neydi?

"Bak yanlış anlamanı istemiyorum sadece Jeongguk ve Taehyung senin hakkında biraz bilgi vermişti. Bir de babam babanla konuşunca baban yine senin hakkında bazı şeyler anlatmış. Babamda bana söylemişti yani oradan."

Tek elini ensesinde birleştirmiş gözlerini kaçırmıştı. Uyanmanın verdiği hisle yanakları da kızarmıştı fakat benim ona inanasım gelmiyordu.

Cidden böyle miydi?

Anlattığı şeye inanmayı seçmiştim çünkü eğer kendi istediğim gibi düşünseydim ona asla güvenmezdim.

Bir süre sonra hesapları da ödeyip kalktık.

Arabayla yolda giderken sessizliği bozdum.

"Bugün için teşekkürler Seokjin."

Bana kısa bir bakış atıp yola döndü.

"Önemli değil güzel bayan. Bunu tekrarlayalım."

Cevap vermeden önüme dönmüştüm.

__________

Sabah alarmımla beraber kalktım. İlk bir yatakta oturup kendime gelmeye çalışıp yataktan kalktım.

Aynanın karşısına geçtiğimde küçük bir çığlık atmış ve tarağımı almam bir olmuştu.

Saçlarım birbirine girmiş, makyajımı temizlemeden yattığım için makyajım akmıştı. Canavar gibi gözüküyordum.

Makyaj temizleyicisi ile makyajımı temizledim ve tekrardan sade bir makyaj yaptım. Saçlarımı da tarayıp salık bıraktım.

Üstüme de rahat şeyler geçirerek odadan çıkıp mutfağa ilerledim. Kendime hızlıca bir Sandviç hazırlayıp arabada yemek üzere evden çıktım.

Kapıyı kitleyip garaja doğru ilerledim. Arabama binip garajdan çıkradım. Yolda ilerlerken bir yandan tek elimle sandviçimi yiyor bir yandan da ağzımda ki yemek ne kadar izin verirse o kadar radyoda çalan şarkıya eşlik etmeye çalışıyordum. Şuan iğrenç göründüğüme yemin edebilirdim ama ben buydum işte. Evet Kore güzellik ortalamasının üzerinde bir kızdım. Eskiden üniversitemde güzellik yarışmalarına katılır ve çoğunu kazanırdım ama güzel olmak demek sürekli makyaj yapmak , bakım veya sırf kilo almamak için az yemek demek değildi. Ben de böyle güzeldim ve bu halimle mutluydum.

(Yalnız cringelik akıyor şuan sjjd)

Sonunda şirkete geldiğimde arabamı park edip arabamdan çıktım. Şirkete girdiğim de herkese sevecenlikle selam veriyor onlarda beni sevecenlikle karşılıyorlardı. Şirketimin bu özelliğini seviyordum.

Zamanında çok zorluk çekmiştim. Sırf kızım diye bir şirket yöneteceğime kimse inanmamıştı fakat babam bana güvenerek gözü kapalı teslim etmişti şirketini bana.. ona minnettardım. O olmasa buralara kadar gelemezdim.

Odama geldiğimde tek elimde ki çantadan dolayı diğer elimle kapıyı açıp içeri girdim. Ardımdan tekrar kapıyı kapatınca hızla masama doğru döndüm.

Karşılaştığım manzara karşısında şaşırmadım diyemezdim.

Seokjin, başkan koltuğuma yayılmış ellerini ensesinde çapraz olarak birleştirmiş ve ayaklarını da masanın üstüne bacak bacak üstüne atmış olacak şekilde oturuyordu.

'bu ne rahatlık yiğidim?'

Kesinlikle dobra bir patron olsaydım şimdi onu azarlıyor olurdum ama bu nedense bana komik gelmiş ve gülmeye başlamıştım.

Seokjin ise bana şaşırmış bir şekilde bakıyordu.

"Daha çok kızmanı beklerdim."

Kıkırdamıştım.

"İstersen kızabilirim."

Dediğimle birlikte gülmüştü.

"Yok kalsın böyle daha iyi."

Bir anda kendini toplamış ve eski rahat haline geri dönmüştü. Üstelik bana değişik bir şekilde bakıyordu. O ne öyle ya kroların kız tavlama şekli gibi?

Ben koltuğumu geri alabilme ihtimallerini içimden düşünürken o çoktan ayağa kalkmış ve dibimde bitmişti bile.

Yalan söylemiyorum gerçekten dibimde?!

"N-ne yapıyorsun?"

Ben sesimin titremesinin nedenini anlayamazken o mümkünmüş gibi biraz daha yaklaşıp yüzünü yüzüme doğru eğdi.

Kalbim sanki yerinden çıkacak gibi atarken nefesimi tuttuğumu bile yeni fark ediyordum. Hem Jin'in kalp atışlarını bile duyabiliyordum. Onunkiler de hızlıydı.

Bir anda neden böyle davranmaya başladı bilmiyordum ama bir an önce bunu bırakması gerekiyordu. Biri bizi böyle görse yanlış anlaşılacak ve herkesin diline sakız olacaktık.

Kapı hayvan gibi açıldığında yerimde sıçramış ve geri gitmiş böylelikle Seokjin'den uzaklaşmıştım. İyi de ben neden bunu daha önce yapmadım?

"Ooo Jeongguk biz çok yanlış bir zamanda gelmişiz. Neyse siz devam edin işiniz bitince haber verinde yanınıza gelelim."

Bunlar benimle dalga mı geçiyor?

"Taehyung birgün elimde kalacaksın ve o gün çok uzak bir zaman da olmayacak inan bana!"

Üçü birden kıkırdamaya başlayınca hepsini sahte bir şekilde azarlayarak odadan kovdum.

"Ohh be artık rahatım."

Kendimi koltuğuma atıp Seokjin'in oturuş şeklinin aynısını yaptım. Gerçekten rahattı...

________

Bugün Taehyung ve Jeongguk dergi düzenlemeleri yüzünden mesaiye kalmış ve bende patron olarak beklemek zorunda kalmıştım. Tabi yanımızda ne için hala burada olduğunu bilmediğim Seokjin'de vardı.

Sahi o niye buradaydı?

Gerçi hergün geliyordu. Ama gelmesi gerekmiyordu. Mankenler sadece çekim günleri gelirdi. Biz de sadece çekim yapmıyorduk tabi. Tasarımcıydık biz. Bir sürü markadan makyaj malzemeleri bakım kremleri ve bir çok güzellik ürünleri üretirdik. Kıyafet ve ayakkabılar da buna dahildi tabii.

Bu aralar tasarımlara daha çok yoğunlaşmış mankenlere izin yapmıştım. Aslında Seokjin'in de haberi vardı ama yine de gelip gidiyordu.

Ben olsam evde yan gelip yatardım.

Çocukların mesaisinin bitme saati yaklaşınca boş boş oturduğum odadan çıkmış ve oldukları odaya doğru yürümeye başlamıştım.

Odalarının önüne geldiklerimde kapı hafif aralıktı ve onlar işlerini çoktan bitirmiş iş çıkış saatini bekliyor ve konuşuyorlardı.

Tam odaya girecekken Jeongguk'un konuşmasıyla olduğum yerde donup kalmıştım.

"Seokjin hyung sana verdiğim taktikleri uygulamaya devam et böylelikle Sarang Noona sana daha çabuk düşer."

Dırırımm.

Sonundaaa buna yb geldiii.

Çok uzun zaman oldu lan.

Kendimle gurur duydum şuan 3 gündür bu bölümü yazmaya çalışıyorum.

Aklıma bir şeyde gelmiyor amk.

Neyse

사랑해❤️

𝗠𝗮𝗹𝗲 𝗕𝗲𝗮𝘂𝘁𝘆 || 𝙺𝚂𝙹 (𝓐𝓼𝓴𝓲𝓭𝓪)Место, где живут истории. Откройте их для себя