otuz sekiz

94.5K 7.1K 3.1K
                                    

Medya: Cem

Her vote Ilgaz'a bir dgko hajakfhanamsjjd

🌈

Ilgazların kapısının ziline basıp geri çekildim. Tam anlamıyla bir sürpriz olacağı için heyecanlıydım. Mekanı hep beraber hazırlamıştık. Okuldan arkadaşlar da gelmişti. Şu an tek eksik doğum günü çocuğuydu. Bende onu almaya gelmiştim. Onu dünkü mesajlarımla üzdüğüm için mutsuz hissetsem de bugün telafi edecektim. Üzdüğümden daha fazla sevindirecektim onu.

Evin kapısı beklediğim gibi Ilgaz tarafından açılmıştı. Bu saatte ailesinin evde olacağını düşünmüyordum çünkü. Ilgaz'ın üzerindeki pijama takımına bakılırsa yataktan yeni kalkmıştı. Saat akşama doğru 5'e geliyordu. Bu saatte kadar yatağından ayrılmamış olması onun gibi sabahın köründe kalkan biri için oldukça tuhaftı. Ah Ilgaz hüzünlü kekim...

Gözünü kaşıyıp şaşkınlıkla bana baktı. "Nil? Senin ne işin var burada?"

"Çok misafirperversin Ilgoş," deyip onu kenara ittikten sonra eve girdim. Biraz patavatsızca bir giriş olmuştu ama kaybedecek vaktim yoktu. Herkes bizi bekliyordu. Ayağımdaki alçak topuklu ayakkabılarımı çıkarırken evi inceliyordu. Fazlasıyla genişti. "Hangisi senin odan?"

Sessizce koridorun sonunu gösterdi.

"Tamamdır, gel bakalım doğum günü çocuğu," deyip oraya doğru yürümeye başladım. O da kuzu kuzu peşimden geliyordu. "Seni evde tek başına bırakacağımı düşünmedin herhalde? Kimse olmayabilir ama ben buradayım. Doğum gününü evde yatarak geçirmene izin vermiyorum. Dışarı çıkacağız."

Odasına girdiğimizde onun göstermeleriyle dolabına ilerledim. Ben onun için kıyafet ayarlarken o yatağına oturmuştu. "Geldiğin için teşekkür ederim ama hiç havamda değilim Nil, başka zaman çıksak?"

"Olmaz! İtiraz kabul etmiyorum." Seçtiğim yazlık beyaz gömleği ve krem rengi kumaş pantolonu ona uzattım. "Şimdi hızlıca üstünü değiştir ve gel."

Başta itiraz etmeye devam etmişti ama onu ikna etmem zor olmamıştı. Dediğim gibi çabucak giyinip yanıma gelmişti. Üstüne kokusunu beğendiğim bir parfümünü sıktım ve yattığı için dağılan saçlarına çeki düzen verdim. Kendimi çocuğunu sünnete hazırlayan anneler gibi hissetmiştim. Bu halim Ilgaz'ı da güldürmüştü. 5 dakika içinde hazır olmuştu bile.

Ayakkabılarımızı giyinip çıktık evden. Yolda giderken şıklığım Ilgaz'ın dikkatinden kaçmamıştı elbette. Yüksek bel siyah pileli eteğim, mor kolları salaş bluzum ve yaptığım hafif makyajımla güzel gözüküyordum. Fazla abartıya kaçmadan olabilecek en sade şekilde hazırlanmıştım. Saçımı gördüğüm birkaç kişinin aksine maşa bile yapmamıştım. Önden iki tutamını örüp tüm saçımı arkaya atmıştım. Böyle daha rahat hissediyordum.

Mekana vardığımızda taksiden inip yürümeye başladık. Dışarıdan o kadar hiçbir şey gözükmüyordu ki sessizliği garip karşıladı Ilgaz. "Buranın açık oluğundan emin misin Niloş? İn cin top oynuyor da."

Hayır, arkadaşlarımız baya profesyonel oynuyorlar.

Gülerek koluna girdim. "Fazla yoğun bir restoran değil, o yüzden sessiz."

"Sahibi şansızmış. Benim böyle bir yerde mekanım olsa her gün müşteri akınına uğrardı herhalde."

Sen bir de nehir tarafını gör.

"Çok konuşma da yürü bukleli."

"Tamam tamam."

Beraber içeri girdiğimizde içeride oluşan karanlık yüzünden arkadaşlarımız tam seçilmiyordu ama bizim geldiğimizi görür görmez kapattığımız tüm perdeleri açtılar. Böylece hem nehir görünmüş hem de mekanın içi aydınlanmış oldu. Ilgaz ne olduğunu anlamazken karşımızdaki küçük kalabalıktaki herkes hep bir ağızdan bağırdı. "Sürpriz!"

GÖSTERMELİK SEVGİLİ | Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin