yirmi üç

26.7K 2.1K 529
                                    

900 vote, 2K yorum teşekkürler
____

Arda'nın ağzından...

Odada bir sağa bir sola doğru yürüyordum. Resmen meraktan delirmek üzereydim. En son bizi Berrayla sarılırken görmüştü ve öylece gitmişti.

"Olum bumerang gibi dönüp durmasana, başım döndü." diye bağıran Fatihi önemsemedim. Yüzümü iki elimin arasına alıp, saçlarımı çekiştirdim.

"Kıskanmış mıdır lan?" diye sorduğumda Tahada Fatihte telefonuyla uğraşıyordu. Cidden kara gün dostları diye düşünüp yatağımın üstüne zıpladım. Yataktan aldığım yastıkları sertçe kafalarına fırlattım. Taha tek eliyle yastığı tutarken, Fatih küçük bir tekmeyle geçiştirmişti. Sıkıntıyla ofladım.

Neden, o kadar sinirli bakmıştı bize? Alt tarafı sarılmıştık. Kızması için hiçbir neden yoktu, belki de ben anlamıyordum.

"Kusursuzdan bahsediyoruz." diye mırıldandım. Beni kıskanması için hiçbir neden yoktu ki. Kesin kendine göre nedenleri vardı.

"Kesin yeni bayılan birinin sarılması iyi bir şey değildir." dediğimde odada ki tüm bakışlar bana dönmüştü.

"Sen ne tür bir gerizekalısın?" dedi Taha.

"Ne?"

"Hala anlamadın mı lan? Hiçbir şeye tepki vermeyen Ayşe, kıskançlığından kudurmuş." diye tamamladı Fatih. Gözlerim sonuna kadar açılırken, dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Hadi canım..." diye mırıldandığımda ellerinde ki telefonları indirdiler.

Odanın kapısı çaldığında gelen kişinin kim olduğunu tahmin etmek güç değildi. Fatih aniden kalkıp kapıyı açmaya koştuğunda kaşlarımı çattım.

"Ehe." diye bir gülme sesi duyulduğunda kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum. Fatih kapıyı açmış ve kenara çekilmiyordu.

"Set mi çekeceksin kardeşim? Çekilsene." dediğimde Fatih ancak çekilmeyi akıl edebilmişti. Berra sonunda bıkkınca nefes verip odaya adımladı ve tam önümde durup kollarını birbirine bağladı.

"Neden beni çağırdın?" dediğinde stresten dudağımı dişlemeye başladım.

"Ayşe bir şey dedi mi?" Sesim titremişti. Beklentiyle kasılan kalbim nefes almamı engelliyordu. Derin nefesler alıp verdim.

Berra kaşlarını çatıp, dudaklarını büzdü. "Hayır." dediğinde ise hiçbir şey diyemedim. Sadece üzülmüştüm ve bu kadar beklentiye girdiğim için kendime sinrlenmiştim.

Uzun bir sessizlik oldu ve ardından Fatih "Yalan söylüyor." dediğinde ise hepimiz ona döndük.

"Nereden çıkardın bunu?" diye sorduğumda Berra yanıma oturmuştu.

"Normalde ciddi konularda bu kadar rahat olmaz. Yalanını gizlemek için rahat davranıyor." dediğinde hepimiz şaşkınlıkla ona bakmaya başlamıştık. Berra ise sadece somurtmuş ve hiçbir şey demeden ayağa kalkıp gitmek için yeltenmişti.

"Bana mı güveneceksin, ona mı abi?"

"Kaçınma stratejisi."

"Sussana sen!"

"Zor anlarında abi dersin."

"Delireceğim ya!" Berra ayağa kalkıp gittiğinde laf dalaşını kaybetmişti. Kapıyı sertçe kapattığında yerimde sıçradım. Fatih sırıtıp yatağa yayıldığında yüzümü iki elimin arasına aldım.

"Neye inanacağımı bilmiyorum artık." diye mırıldandığımda cebimdeki telefon titredi. Telefonu elime aldım ve asla beklemediğim kişinin atmış olduğu mesajla kaşlarımı iyice çattım.

kusursuz | textingWhere stories live. Discover now