on dokuz

26.7K 2.2K 971
                                    

700 vote için teşekkür ederim.

muah.
_____

Seni yakaladım, kalbime sakladım...

Evet bunu söylemiştim. Sonrasında Arda bana sıkı sıkı sarılmış ve ayrılıp gitmişti. Ben hala olduğum yerde dediklerimin şokunu yaşıyordum.

Ardacım: Ben yirmisi diyorum.

Ayşe: Yirmisi?

Ardacım: Ayın yirmisi

Ayşe: Ne var ayın yirmisi?

Ardacım: Düğün

Ayşe: Hey allahım ndkjeşsmdç

Ardacım: Bunları önceden halledelim

Ayşe: Farkındaysan hala karşıma çıkmadın

Ayşe: Seni sevdiğimi söylediğimde bile

Ardacım: Ay dur şey oldum

Ardacım: Ama sen beni değil bilinmeyeni seviyorsun

Ardacım: Mantık olarak beni sevmiyorsun

Ayşe: Bir daha mantığınızı kullanmazsanız sevinirim

Ardacım: Hele hele

Ardacım: Kocanla böyle mi konuşacaksın?

Ayşe: Baybayy

Gülerek telefonu kapadım ve oturduğum yerden kalktım. Yüzümde salakça bir sırıtış vardı. Aklıma geldikçe yenileniyordu ve ben buna mani olamıyordum. En sonunda yanaklarımı tokatlayıp yüzümü tepkisiz tutmaya çalıştım.

Demek Bilinmeyen olduğunu söylemesini beklemeliydim. Ama ben onun kim olduğunu biliyordum. Bildiklerime göre oynasam sorun olmazdı değil mi?

Kamp alanına çıktığında telefonumdan saate baktım - (00.01) - oldukça geç olmuştu ve sabah erkenden kalkmamız gerekiyordu. Ağaçların arasından kimseye gözükmeden kızlar odasının kapısına geldim. Kapı kolunu oldukça yavaş şekilde çevirip sessizce açmayı denedim. Kapı kilitliydi.

"Püü." diye mırıldanıp tekrardan dışarı çıktım ve kızlar odasının camına baktım. Yetişsem bile tırmanamazdım. Sanırım bugün dışarıda yatmak bana farz olmuştu.

"Menajerr!" diye bağırarak bana koşan Fatihe döndüm aniden. İşaret parmağımı dudadığımın üstüne koyup "Ştt." Sesi çıkardım. Fatih ağzını kapatıp yanıma vardığında yalnız olmadığını anlamıştım. Taha, Berra ve adını hala bilmediğim kız onunlaydı. Kaşlarımı çattım.

" Tövbe, tövbe. Ne yapıyorsun lan dışarıda?" diye sessizce bağırdığımda kızların gözü sonuna kadar açılmıştı.

"Ne yapacağız lan.
Oturuyorduk,sohbet muhabbet."

"Gecenin on ikisine kadar?"

"Ona bakılırsa sen ne yapıyorsun dışarıda?"

"Mimarisine bakıyordum binanın, bak ne kadar özenli ve görkemli." diye dalga geçtim.

"Aaa harbiden." diyen Fatihi önemsemeden tekrar Tahaya döndüm.

"Kapı kilitliydi ondan giremedim."

"Saat on iki de kapılar kapanıyor."

"Tamam anne, özür dilerim ama tek sorunumuz bu değil." Arkamdan gelen adım sesleriyle cümlemi bitirirken sessizleştim. Gelenin Halil Hoca olma ihtimali beni oldukça korkutmuştu.

kusursuz | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin