0.8You are very special

234 38 5
                                    

NEDEN KİMSE OKUMUYOR? ANLAMIYORUM Kİ  KÖTÜMÜ YAZIYORUM? GERÇEKTEN NEDEN BU KADAR AZ OKUMA VAR?  YA DA SÖYLE DİYEYİM.. BEN NEDEN HALA YENİ KURGULAR BÖLÜMLER İÇİN SÜREKLİ UĞRAŞIYORUM? neyse çok atar yaptım :DD başlıyorum tamam :D:D

Bugün İLK sevgilimle İKİNCİ günüm. Evet benim gibi bir bakireye göre fazlasıyla heyecanlı değil mi? Sanırım dün gece hayatımın en heyecanlı, en güzel ve en görkemli gecesiydi. İlk öpücüğümü almıştım. İlk hoşlandığım çocuktan hemde. Herşeyin ilki dün yaşanmıştı. Durun! Herşeyin demek biraz abartılı olur. Birçok şeyin diyelim.

Eve geldiğimizde birlikte dondurma yiyip tüm gece çizgi film izlemiştik. Çocuk gibiydik. Daha sonra efsane koca koltukta Harry'nin kollarında uyuyakalmıştım. Bu muhteşemdi. İlk ilişkimi yaşıyorum ve herşey normalin üzerinde hatta fazla fazla güzel.  Ve tabiki yine esrarengiz bir şekilde yatağımda uyanmıştım.  İyiki dün gece eve geldiğimde üstüme rahat pijamalarımı giymiştim. Yoksa şuan elbisemin pullarının vücudumun her noktasında izleriyle uyanacaktım. Ve bu pekte hoş değil. 

Mutlu bir şekilde gözlerimi açtım. Belki bir not vardır diye yatağımın yanındaki küçük komidinlerin her ikisine de baktım. Bomboştu. Sadece lambalar vardı. Birde telefonum. Saatin kaç olduğuna bakmak için telefonumu elime aldım. Birazda gelen mesajlara cevap verip instagram'da fotoğraflara baktım. Dün evden çıkmadan önce yüklediğim fotoğrafım altına gelen yorumları okumaya başladım.

-AMAN TANRIM ARYA! BÜYÜLEYİCİSİN-@dilanselender22

-Fazlasıyla etkileyici-@gonnabadlola

-takip eder misin?- @alexfollowback10d

-Mini elbiseler sana çok yakışıyor. Fotoğrafı sil!-@harrystyles

Durun!! Son yorum kimden? Harry Styles? Harry?

Hemen son yorumu yazan kişinin profiline girdim ve fotoğraflara bakıp kim olduğunu anlamaya çalıştım. İlk fotoğraftan belliydi aslında. Harry'ydi. Hani benim erkek arkadaşım. Daha ilk günden beni kıskanıp sosyal medya hesaplarımı takip eden pis sapık erkek arkadaşım.

Aslında kıskanılmak oldukça güzel bir şey. Hoşuma gitti bile diyebilirim. Yüzümdeki gülücükler çoğaldı ve kahkahaya dönüştü. Ve birden bire telefonumun burnumun üzerine düşmesiyle kahkahalarım acı feryatlarımla yer değiştirdi. Tanrı bana artık uyuşuklu etmememi ve yataktan kalkmamı söylüyor gibiydi. Bende yataktan kalkıp yüzümü yıkamak için odamdaki minik banyoya yöneldim.

Banyoya girdiğimde aynaya bakmamla karşımdaki yansımadan iğrenmem bir oldu. Makyajımı silmeyi unutmuştum. ve oda haliyle akmış, yüzümde korkutucu bir şekilde kurumuş kalmıştı. Hemen makyaj temizleme mendilleriyle yüzümü kazırcasına sildim ve yıkadım. Daha sonra dişlerimi de fırçalayıp saçımı yıkasam mı diye düşünmeye başladım. Kesinlikle yıkamalıydım. Yağlanmış ve keçe keçe olmuştu. Sanırım erkek arkadaşımın karşısına bu tiple çıkamazdım. İkinci günde benden iğrenmesini istemem sanırım. 

Hemen küvetin önüne diz çoktum ve saçlarımı içeri doğru attım. Elime biraz hindistancevizi kokulu şampuandan döküp saçımı köpürtmeye başladım. Saçımı durulayıp saç kreminide uyguladıktan sonra birkez  daha suyla durulayıp saç havlusuyla sardım. Banyodan çıkıp odama ilerledim.

Sanırım son birkaç günde olduğu gibi pijamalarımla aşşağıdaki insanlara rezil olmamak için giyinmeliydim. Camdan dışarı bakıp havayı konrtol ettim. Fazlasıyla-hatta aşırı derecede- sıcaktı. Şort ve askılı bir tişort yeterdi. Hızlıca mini şortumu giydim. Daha sonra asker yeşili askılı tişörtümü üstüme geçirdim. Çıplak ayaklarımın parke zeminde çıkarttığı komik seslere aldırmadan banyoya gidip saçımı kurutup taradım. Daha sonra yine aynı seslerle odama dönüp siyah sandaletlerimi giydim. Telefonuma cebime atıp aşşağıya indim.

Los Angeles H.S. #auDonde viven las historias. Descúbrelo ahora