🌿 1. BÖLÜM 🌿

Beginne am Anfang
                                    

Teşekkürlerini ya da ne demek istiyorsa annesini öperek ifade ederdi genç kız çünkü ne zamandır konuşmuyordu, konuşmak istemiyordu. Ne zamandan beri sustuğunu bile hesaplayamıyordu. Yaşadıkları o kadar ağır şeylerdi ki artık konuşmanın bile faydası olmadığını anlamış ve susmuştu. Artık gelecek olan her şeye razıyım diyordu. Artık benden alamadığınız hayallerimi bile alsanız susuyorum diyorumdu.

Ayşe hanım kızının yanağını öpmesiyle dolu olan gözlerinden isyan eden bir kaç damla yanaklarına doğru aktı ve kızına sıkıca sarıldı. Tüm acısını hissederek, tüm acılarını kendisine geçirmek istercesine sıkıca sarıldı. Kızını bu acımasızlıktan kurtarmak istiyordu ama yapamıyordu. Resmen o aşağılık adam elini kolunu bağlamıştı. Önündeki tüm kaçma yollarını kapamış ve duvarlar örmüştü. Eğer kaçarsa onun kendilerine yapacaklarından hiç çekinmeyeceğini biliyordu. Ne demişti kocası olacak adam: " Eğer bu evden kızınla birlikte kaçarsan sizi bulur ve hiç düşünmeden öldürürüm. Hem de ilk olarak o çok sevdiğin kızını gözlerinin önünde öldürürüm. " bu sözler her aklına gelişinde tüyleri diken diken oluyor ve yapamıyordu. Kızının gözlerinin önünde ölmesine dayanamazdı. Acı çekse de kızı yaşıyordu en azından ve bir umut ışığı yaşıyordu her zaman yaralı kalbinde ve o umut ışığı yaralı kalbinin de acısını dindiriyordu. Kızından ayrıldıktan sonra alnından öpmüş ve ipek gibi olan saçlarını okşamıştı. Ardından da kızını özgür hissettiği odasında tek bırakarak çıktı odadan.

Yaprak annesinin odasından çıkmasından sonra tepsiyi yatağının yanındaki komodinin üzerine koydu ve acılarından sıyrılmak için yarım bıraktığı kitabını eline aldı. Her bir sayfa yeniden hayat bulduğunu hissediyordu. Her bir sayfa nefes alma sebebiymiş gibi benimseyerek okuyordu kitabını. Kitabını okuduğu yerde, hayallerinin eşliğinde uykuya dalmıştı. Yaralı çehresinde hafif bir tebessüm peydah olmuştu ki bu da gördüğü hayallerinden kaynaklıydı.

Ayşe hanım kızının odasından çıktıktan sonra mutfağa giderek yemek hazırlığına başlamıştı. Biliyordu ki birazdan acılarının kaynağı gelecek ve yemek isteyecekti. Tabi yemekten önce hangi sebeple kendisini hırpalayacağını merak ediyordu. Bu düşüncelere o kadar dalmıştı ki kapının çaldığını çok sonradan fark etmişti. Hemen işini bırakıp ellerini havluyla silip kapıya yöneldi ve derin bir nefes alarak açtı. Hiçbir şey söylemeden geri çekildi adamın girmesi için ve orta yaşlı adamda kadının geri çekilmesine rağmen kaba eliyle omzundan itmiş ve duvara çarpmasına sebep olmuştu. Bundan hiç etkilenmeden de oturma odasına doğru büyük adımlarla ilerledi.

" Kızın nerede? " diye sordu Kasım. Yemek masasına geçti ve her zaman ki sandalyesine oturdu. O kızın acı dolu bakışlarını görmek istiyordu. Onun ve karısının acı dolu bakışlarıyla mutlu oluyordu adeta.

" Odasında. " dedi düz bir sesle Ayşe Hanım.

" Çağır gelsin. " dedi emir vererek.

Ayşe hanım kızının yeniden dövüleceğini anlayınca engel olmak için sert çıkan sesini ayarlayamadan,
" Yorgun, uyuyor. " dedi. Tabi bu bahanesine ve kendisine karşı gelindiğini anlayan kocası olacak adamı daha da sinirlendirmişti.

Sandalyeden hızla kalkan adam kendisine bahane uyduran kadına doğru bir atak yaparak başındaki yazmasından tutarak kendisine doğru çekti ve sinirli bir sesle dişlerinin arasından tıslar bir şekilde konuşmaya başladı.

" Sen kimsin lan, kim? Elimden kalmaktan korkmuyor musun? O kızını gebertebileceğimden korkmuyor musun? "

" Kızıma bir şey yapma ne olur? Bana ne yaparsan kabulümdür ama kızıma dokunma ." gözyaşları arasında kesik kesik konuşmaya çalışıyor ve acımasız adamı engellemek istiyordu.

 KABULLENİŞ Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt