3- KARAKOL

245 27 49
                                    

"Ne demek sandığım kişi değilsin? Ne demeye çalışıyorsun Yoongi, açıkça konuş

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ne demek sandığım kişi değilsin? Ne demeye çalışıyorsun Yoongi, açıkça konuş." Dudaklarını ıslatmış ve ellerini arkasında birleştirmişti.

"Jennie ben aslında-"

"İşte! İşte memur bey! Bizi dövüp kaçan şahıslar bunlar! İkisinden de şikayetçiyim!" Yoongi'nin sözünü kesen bir kaç siren sesi ve tanıdık gelen simanın bağırmasıydı.

"Kim jennie ve Min yoongi siz misiniz?" Karşımızdaki çatık kaşlı polis memuru soruyu bize yönelttiğinde ikimiz de çaresiz başımızı sallamıştık.

"Yaptığınızın yanınıza kâr kalacağını mı sandınız? Hangi devirde yaşıyorsunuz, film mi çekiyoruz burada! Yakalanmayacağınızı mı sandınız ha?!"

"Oğlum bak döverim seni." Yoongi çocuğun yanına gitmeye kalktığında kolundan tutmuş ve kendime çekmiştim.

"Yapma Yoongi. Haksızız bu durumda üste çıkamazsın." Sessizce söylediğim şeylerden sonra derin bir nefes vermişti.

"Yeter! Kesin artık. Oğlum! Alın bu ikisini." Bize dönerek eliyle bizi göstermesinin ardından yanındaki adama dönmüştü.

"Beyefendi sizin de bizimle karakola gelip ifade vermeniz gerekiyor." Yanımıza gelen polisler kollarımıza girip bizi arabaya tıktığında ikimiz de birbirimize bakıp gülümsemiştik.

Yaptığımız şeyler doğru olmayabilirdi ancak bu çok eğlendiğimiz gerçeğini de değiştirmiyordu.

Bu yüzden olsa gerek içimde korku yoktu. Aklıma Yoongi'nin sözünün kesildiği gelmişti.

"Yoongi, bana yalanı söylemedin." Gülümsemesi donmuş ve öylece kalakalmıştı.

"Biz şu an resmen karakola gidiyoruz ve düşündüğün şey hayatımın en büyük yalanı mı Jennie?" Sen şuna söylemeye korkuyorum desene.

"Haklısın sanırım, sonra söylersin." Şimdilik yırttığını düşünüyordu ama bu asla öyle olmayacaktı. O yalanı onun ağzından duymak istiyordum ve bunu yapmasını sağlayacaktım. Ne pahasına olursa olsun.

£££

"San-ji! San-ji!" Merdivenlerden hızla inmiş ve belgesel izleyen kocamın yanına gitmiştim.

"N'oldu? Neyin var?" Beni görünce telaşlanmıştı.

"Jennie, jennie karakoldaymış."

"Ne? Ne demek karakoldaymış? Ne yapmış?"

"Bilmiyorum sormadım o an aklıma sadece adresi sormak geldi. Hadi kalk gidelim çıkaralım kızımızı oradan." Zengin bir iş adamı olduğu için elbette onun sözünü dinleyeceklerdi.

"Tamam sen kabanını al ben de yukarıdan arabanın anahtarını alıp geleyim." Başımı sallamış ve askılığa yönelerek siyah kabanımı üstüme geçirmiştim.

𝐋𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫 | MYG • KJNWhere stories live. Discover now