6- GEÇ GELEN ÖZÜR

136 25 57
                                    

*

Karşımda sanki anlıyormuş gibi davranıp elindeki sahte belgelerle ilgilenen Yoongi'ye içten içe gülsem de bozuntuya vermemiş ve kahvemden yeni bir yudum almıştım.

Yavaşça gözlerim onu bulduğunda istemeden de olsa süzmüştüm. Bir şeylerle ilgilenirken hep yanakları o fark etmeden öne çıkıyordu, dudakları büzülüyordu. Ciddi görünse bile bu hali onu çok tatlı bulmama neden oluyordu her seferinde. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki elindekileri bırakıp bana dönmüştü.

"Bana neden öyle baktığını biliyorum, yolda gördüğümüz o çocuk aklında hâlâ değil mi?" Diye sorduğunda afallamıştım.

Tabii ya çocuk, çocuktan özür dileyeceğine söz vermişti. Bozuntuya vermedim ve kafamı sallamakla yetindim.

"Tamam madem öyle, hadi gel gidelim ve o çocuktan özür dileyelim." Ayağa kalkıp koltuğunun arkasına serdiği ceketini alıp giymişti. Ben de kahvemden son bir yudum alıp ayağa kalkmıştum.

"Yalnız, dileyelim değil dileyeyim olacaktı. Ben bir şey yapmadım bir kere. Çocuğa bir mikropmuş gibi davranan sendin, sen özür dileyeceksin." Söylediklerime karşın sırıtmıştı.

"Tamam jennie, dileyelim değil dileyeyim. Ben özür dileyeceğim. Hadi gidelim artık." Gülmüş ve yanına ilerleyerek koluna girmiştim. Kapıdan dışarı çıktığımızda bir kalabalık görmemle duraksamıştım. Yoongi'nin tüm arkadaşları bir araya gelmiş meraklı gözlerle bize bakıyorlardı. Ah doğru, planın tutup tutmadığını merak etmiş olmalılardı. Yoongi onlara güzel haberi verdiğinde eminim çok sevineceklerdi. Tabii ben ters köşe yapıp onları şaşırtana dek.
Yoongi benim bir şeyleri garip bulduğumu anlamış olacaktı ki konuşmaya başlamıştı.

"Bizim gitmemiz gereken bir yer var. Çalışmalara devam edelim lütfen ayrıca jimin, şu iranlı iş adamlarıyla yapacağımız toplantıyı biraz daha erkene al lütfen." Sanırım bu cümleler onlara mesaj olarak 'yuttu zokayı' demek oluyordu. Güldüğümü belli etmemek için kafamı öne eğsem de fayda etmemişti, fark edilmiştim.

Jisoo "Neye gülüyorsun?" diye sorduğunda bir şey yok dercesine kafamı sallamıştım.

"Yoongi böyle söyleyince küçükken babamın iş yerinde yaşadığım bir anı geldi aklıma, çok komikti. Bir gün fırsat olursa size de anlatırım. Gidelim mi Yoongi?" Lafı uzatacaklarını bildiğimden yarıda kesmiş ve konuyu direkt gitmeye getirmiştim. Yoongi de bir şey söylemeden ilerlemeye başlamıştı.

Dışarı çıktığımızda soğuk rüzgâr yüzüme çarpmıştı. Saçlarım dağılırken yoongi hızlıca arabanın yanına ulaşmış ve bana kapıyı açmıştı. Nazikçe eğilip arabaya bindiğimde artık daha sıkı giyinmem gerektiğini yazmıştım aklımın bir köşesine. Yoongi arabayı çalıştırdığında telefonumu elime alıp biraz instagrama girmiştim.

Öylece dolaşırken gördüğüm fotoğrafla gözlerime inanamamıştım. Rosé ve lisa birlikte fotoğraf paylaşmışlardı üstelik sarmaş dolaş bir şekilde. Yıllardır küs olan iki kız barışmış mıydı yani? Ekranı biraz daha kaydırıp açıklamaya bakmıştım.

Rosie_

Rosie_

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
𝐋𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫 | MYG • KJNWhere stories live. Discover now