10- GERÇEKLER

115 19 49
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

İkisi de beni ayağına çağırıyordu. Üstelik ikisinin amacı da aynıydı. Bir şeyler açıklamak. Peki ben kimi seçtim? Kim Jongin.

Çok ikilemde kalmıştım, sabaha kadar uyumadan düşünmüştüm. Hoş gerçi son bir kaç haftadır da gözüme uyku girmiyordu. Pek çok şey düşünmüştüm şu bir kaç haftada. Pek çok şey yaşamıştım. Bundan sonra almam gereken önemli kararlar vardı.

Kimseyi kolay kolay hayatıma almamalıydım mesela. Kimseye güvenmemeliydim çabucak. Kanmamalıydım o sahte sözcüklere, süslü cümlelere. Çünkü Jongin ile de böyle tanışmıştık. O bana ilk görüşte aşık olduğunu söyleyip yüz vermediğim halde peşimden koşmuştu. Sonra harika romantik cümlelerle benden bir şans istemiş, eğer ondan memnun kalmazsam ayrılabileceğimi söylemişti. Hah, sanki deneme rujuydu. Rengini beğenirsem onunla kalacaktım. Dudağımda çıkaracağı yaraları umursamadan, kurutacağı yumuşak derimi es geçerek. Şayet öyle de yaptım.

Onunla kaldım. Bedenimde çıkaracağı yaraları umursamadan, kurutacağı hayatımı es geçerek. Onunla kalmıştım. Büyük bir aptallıktı yaptığım. Peki sorun bana, 'Şu an bu masada onu bekliyorsun Jennie, bu yaptığın aptallık değil mi?' Diye. Evet derim hiç beklemeden. Evet tekrar aptallık yapıyorum. Evet tekrar onun yalanlarını dinlemek için bu kafedeyim. Ama şunu da sorun bana 'Peki neden aklında Jongin değil de Min Yoongi var?' Çünkü bu kafede olanlar yüzünden tanıştım ben Yoongi ile.

O gün bu kafede Jongin benden ayrılmasaydı ben o bara hiç gitmeyecektim. Sarhoş olup onunla arkadaş olmayacaktım. O söylediği yalanları hiç söylememiş olacaktı. Tabii ben de.

Sonuç olarak Yoongi'yi değil, Jongin'i seçmiştim. Burada onu bekliyorken bir kez daha kanıtlamıştım. Hem kendime, hem Yoongi'ye.

Ellerimdeki yüzüklerle oynarken onun sesini duymuştum. Kafamı kaldırasım, yüzüne bakasım bile gelmemişti. O karşımdaki sandalyeye otururken de yüzüklerimle oynamaya devam etmiştim. Bir süre beklemişti. Anlaşılan yine ilk adımı benim atmam gerekiyordu. Zaten onlar hiç atmazdı ilk adımı. Hep ben atardım. Ben hep mutlu olmalıydım, eğer mutlu olmazsam kimse mutlu olmuyordu. Ben iki dakika suratımı asayım, diğerleri benden çok surat asıyordu. Bu yüzden yine yapmam gerekeni yaptım, kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

"Seni dinliyorum." Boğazını temizlemiş ve duruşunu dikleştirmişti.

"Öncelikle söylemek istediğim tek şey, seni hala seviyor olduğum. Seni sevmeyi hiçbir zaman bırakmadım Jennie. İnan bana bir an olsun yapmadım bunu." O kadar içten söylemişti ki bunu, 'Seven insan sevdiğine öyle şeyler söyler mi, kaza yaptığında hastaneye bile gelmez mi?' Diye soramamıştım.

"Ama bilmen gereken daha önemli bir şey var ki, o da seni aldattığım." Bir anda söylediği şey gözlerimin hemen dolmasına neden olmuştu. Krystal'le benden ayrıldıktan sonra birlikte olduğunu söylemişti oysa ki.

𝐋𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫 | MYG • KJNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin