15 -FİNAL

84 9 20
                                    

Üniversitem bitmiş, çoktan babamın şirketinde çalışmaya başlamıştım bile. 

Yanımda bir de stajyer görünümlü çırak vardı, Min Yoongi...

Tam bir senedir benim getir götürümü yapıyordu. Ona sarıldığım günün akşamı oradan ayrılarak iletişimimi tekrar kesip delirmesine neden olmuş olabilirdim kabul, ama hak etmişti.

Uzun bir süre peşimde koştuktan sonra burada benimle hem gerçek bir şirket nasıl olurmuş göstermek için hem de onu rezil etmek için yanımda çalışmasını teklif etmiştim. Rezilliği sadece benimle onun arasındaydı. Bana her baktığında - daha doğrusu bakamadığında - utandığını görmek beni sevindiriyordu.

O kadar ay bana yalan söylemişti ve bunu fark ettiğimi de biliyordu. O bana yalan söylerken  de rezil olduğunu anladığında biraz geç olsa da sanırım bunu umursamıyordu. Ben de umursamıyordum. 

Benim için neleri göze alabileceğini bilmeyerek geçirmiştim pek çok gün. Çıkmaza girdiğim sırada beni fark etmişcesine ailemin karşısına çıkıp, doğruları anlatacağını söylemişti. Bu beni sevindirse de belli etmemiştim o zamanlar. Güzel bir akşam yemeği ayarladık tekrar. Yalnız mekanı ve diğer her şeyle kendisinin ilgileneceğini söylemişti. 

Her ne kadar kabul etmek istemesem de vardır bir bildiği diyerek ona bırakmıştım yine her şeyi. O akşam bana ''annenleri çalıştığım yere getir.'' dediğinde işkillenmem gerektiğini anlamıştım ancak yine ona uydum..

Sonunda ise o tamirhanede, gazetelerle örtülmüş bir masada yemek yedik. Yoongi canlı kanıtlarıyla, tozlu tamirci kıyafetiyle karşıladı bizi o akşam. Nasıl oldu bilmiyorum ama, başkası yapsa ''Dalga mı geçiyorsun lan sen?!'' diyerek karşısındakinin üzerine atlayacak olan babam, Yoongi'ye sarılmış ve özrünü kabul etmişti. 

O gün Yoongi'den ''Bak herkes affetti bi' sen affetmedin'' diye bolca trip yemiştim. Herkes olmadığımı anlaması gerekiyordu artık. Sonra aklıma bu fikir gelmişti. Sonuçta babamın şirketinde çalışmak için okumuştum ve üniversitemin bitmesine yakın elbette kendime bir çaylak stajyer isteyecektim. 

Bu konulardan gerçekten hiç anlamıyordu benim güzel sevgilim. Yine de matematiğinin iyi olması işimize yarıyordu. Bir süre sonra o kadar alışmıştı ki gerçekten benden iyi şeyler ortaya çıkarmıştı. Onun bu kabiliyetini gören babam durur mu? Hah saçmalamayın..

Elbette hemen onu tamirciliği bırakıp bizimle çalışması için ikna etmeye çalıştı. İnatçı Min Yoongi ise ''Her şeyi siz yapmamalısınız.'' diyerek babamın teklifini reddetmişti. Babam da bunun karşılığında ona ''Yakında evleneceksiniz, senin maaşın kızımın maaşının yarısı bile değil. Evi sadece o mu geçindirecek hergele!'' Demiş ve işin sonunda da Yoongi'yi burada çalışmaya ikna etmişti.

Yoongi kıvrak zekasıyla şirketimizin hisselerini bir hayli yükseltmişti. Artık aldığı parayı sonuna kadar hak eden biri olduğunda biz yaşanan tüm her şeyi kenara bırakıp evlenmeye karar vermiştik. 

Ancak bazı şeyler vardı ki asla unutulmuyordu. Beceremediğimiz şeyler, yapamadığımız ve başa çıkamadığımız durumlar vardı. Birbirimize çok uzaktık. İki sevgili olarak ilerleyebilsek de bazen öyle tartışmalar yaşıyorduk ki sürekli ayrılıp duruyorduk.

𝐋𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫 | MYG • KJNWhere stories live. Discover now