23. Bölüm "En İyi Kanka"

6.4K 276 24
                                    

Bakışlarımı ablamdan kaçırmak adına tüm restorantını ezberlemiştim. Hangi köşede hangi renk ışık var? Kaç tane masa var? Her masanın etrafında kaç sandalye var? Masalarda kaç kişi oturuyor? Kaçı kız kaçı erkek? Şuan da sorsalar hepsine hiç düşünmeden yanıt verebilirim.

"Oh be," diyen eniştemin sesini duymayla bakışlarımı ondan tarafa çevirdim. "Çok iyi oldu bu iş, hem de çok." Yüzündeki rahatlamaya ve gülüşe bakılırsa dediği kadar olmalıydı.

Tabi eniştemin bu neşeli hallerinin sonuçlarının neler olduğunu unutmuşum. Şimdi mutlaka birine takılacak, o kişiyi çıldırtana kadar konuşacaktı. Evet enişmetimin böyle garip bir huyu vardı. Ve sanırım bu seferki kurbanı bendim.

"Sen şimdi karşı taraftan mısın baldız?"

Ah, hayır. Allah'ım yardım et.

"Ne alakası var enişte ya? Ben sadece Umut'a söz verdiğim için ona eşlik ettim." diyerek kendimi savunmaya geçtim.

Eniştem bir kolunu ablamın omzuna attı ve kendine doğru çekti. "Şuna baksana sevgilim ya, bizim tarafta olacağına karşı tarafta."

Ablam bir şey demek yerine kırmızı görmüş boğalar gibi yüzüme bakıyordu. Yandım ben, kesin yandım.

"Ya enişte ya ben nereden bileyim anlaşma yapılacak olan şirketin sizin şirket olacağını?"

Eniştem ablamın saçlarını okşarken bir yandan da bana laf yetiştiriyordu. "Bak, bak şimdi de sizin şirket oldu öyle mi küçük hanım? Bakıyorum da karşı tarafı baya çabuk benimsemişiz."

Gözlerimi olabildiğince büyüttüm ve şaşkın bir şekilde enişteme baktım. Neresinden anlıyordu bu adam sözleri?

"Ya enişte varya ben ne diyorum sen ne diyorsun? Bu anlamı nasıl çıkarmayı başardın Allah aşkına?" dedim şaşkınlık içinde, "Ben anlaşma yapılacak olan şirketin bizim şirket olduğunu bilmiyordum sadece."

"He bilsen gelmeyeceksin yani? Diyorsun ki; karşı tarafta olduğumu anlamasınlar en iyisi hiç gitmeyeyim. Küçük cadı seni."

Bu kutlama işini kim ortaya atmıştı Allah'ını seversen ya? Ne olurdu anlaşma yaptıktan sonra direk eve gitseydim? Ama yok ben kaşındım. Umut gel seni bırakayım derken ben illa eniştemlerlere kalıcağım diye tutturmuştum. Umut'da gitmişti. Tabi eniştemin bu hali hepten aklımdan çıkmıştı. Aklıma gelse böyle bir yanlışa düşer miydim?

"Valla senle baş edilmez enişte. Ben hiç bir şey demiyorum," diyerek ellerimi teslim olurcasına yukarı kaldırdım. "Abla Allah sana sabır versin." dedim ablama bakarak. Demez olaydım! Ama yok yine ben kaşındım. Kız tam yumuşamaya başlarken bir tanecik kocasına laf atmış ve yeniden o bakışlara mağruz kalmıştım.

"Sus kız. Benim kocam bir tane bir kere. Neyi varmış sabredilecek?" dedi. Ellerini beline koyarak devam etti. "Hem sen bana hiç bir şeyini anlatma zaten. Çocuğa tak koluna yemeklere gel. Gül eğlen ama ablana bir şey söyleme."

"Ya abla söylenecek bir şey yok ki. Zaten Umut'u tanıyorsun, ne diyecektim?"

"Ne bilim anlatacaktın işte. Bugün o kadar konuştuk. Hiç bir şey demedin." diyerek tekrar eniştemin kolunun altına girdi.

"Ben gitceğimizi unutmuştum. Eve geldikten sonra Umut aradı da öyle hatırladım," dedim. "Ayrıca sen kocan yüzünden bizi evden kovmasaydın belki anlatırdım."

Ablam yeniden eniştemin kollarının altında çıkmış elleri belindeki yerini almıştı.

"Bak hala kocama laf atıyor ya," dedi sinirle bana bakarak. "Sen benim kocama ne dil uzatıyorsun?"

Var Mı Senden Ötesi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin