9. Bölüm: Necati Yıldırım

2.5K 118 124
                                    


Playlist: Vera - Saklanır Nisan


Masmavi bir sesi var ki,

Biraz keyfinde, epey farkında.

Karşımda öyle güzel ki,

Öyle güzel ki, ağır bana. 



Neco duş alırken kafasında planladığı şeyi, odaya döndüğünde Fatoş'a teklif etmek için sabırsızlanıyordu ama karısı odalarında değildi. Demek ki hapishaneden çıkıp evin geri kalan bölgelerini de kullanmaya karar vermişti. Hızlıca üzerini değiştirip saçlarını kurulayarak işini bitirdi ve her iki telefonu da eline alarak odadan çıkıp Fatoş'u aramaya koyuldu. Merdivenlerden inerken ıslık çalıyor, içindeki heyecanı dışa vuruyordu ama hepsi Fatoş'u sabit telefonun başında görene kadardı. Onu kaçak göçek telefon etmeye çalışırken gördüğünde tüm neşesi gitmişti. Fatoş da ayak seslerini duyduğu adamla yüz yüze geldiğinde kendini haklı gören bir tavırla bakıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

Fatoş, telefonu işaret ederken, "Ailemi arıyorum," diye cevapladı ukala bir şekilde. "Telefonuma el koyduğun için buna engel olamazsın."

"Engel olmak isteyen kim?" Boz'u aramadığını duyduğu için az önce kendisini terk eden neşesi yeniden geri gelmişti. "Ara." Telefonu işaret ederken sanki lütfedermiş gibi söylemişti. "Ara, ara hadi."

Fatoş, ona laf yetiştirmenin kendisi için yorucu olduğunu bildiğinden başka bir şey söylemeyip numarayı çevirdi ve biraz sonra Afet yengesi açtı telefonu. "Yenge? Yengem, nasılsın? Annem nasıl?" Yengesi ona neden başka numaradan aradığını sorarken Fatoş ahizeyi eliyle kapatıp, "Gitsene başımdan," diye fısıldadı Neco'ya.

Neco Afet yengenin yüksek sesini olduğu yerden duyduğu için "Hay hay, karıcığım," dedi ve salondan çıkıp mutfağa geçti. Meliha kahvaltı için hazırlık yapıyordu.

"Günaydın Necati Bey, bir şey mi istediniz?"

Ortadaki masanın üstünde servis edilmek için bekleyen sigara böreklerinden birini alıp yarısını ısırdı. "Yok, bir şey istemiyorum." Diğer yarısını da yedikten sonra belirtme gereği duyarak, "Karımla bana servis açma," dedi.

"Yukarıda mı yiyeceksiniz yine? Tepsi hazırlayayım."

"Bir şey hazırlamana gerek yok Meliha." Çalışanının koluna dokunduktan sonra tekrar Fatoş'un yanına döndü. Hala bitmemişti konuşması. Duvara yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi ve karşısındaki güzelliği izlemeye koyuldu. Bunu yaptığı için ne ceza keserdi acaba minik fırtına?

"Öpüyorum annem o güzel ellerinden. Kendine dikkat et tamam mı? İlaçlarını ihmal etme." Annesiyle konuşurken büründüğü kadınla kendisine bakan kadın arasındaki uçurum fark edilmeyecek cinsten değildi. "Geleceğim annem, gelmez olur muyum?" Gözlerini Neco'ya dikerken yüzündeki gülümseme yerini öfkeye bırakmıştı. Tam da bundan bahsediyordu Neco. "Daha yeni geldim, biraz vakit geçsin öyle. Kapatıyorum şimdi. Görüşürüz, öptüm."

"Ne bakıyorsun öyle dik dik?"

Neco yaslandığı duvardan ayrılırken, "Tanıklık etmediğim bir haline şahit olayım dedim," dedi. "Sevgi pıtırcığı Fatoş Kaya..." derken sahte ve abartılı bir şekilde yüzünü buruşturdu. Sırf biraz sonra ekleyeceği şeyin zevkini yaşamak için bilerek ağzına almıştı eski soyadını. "Ah pardon, Fatoş Yıldırım'ı görmek pek nasip olmuyor malum. Mahrum kalıyoruz."

GELECEĞİN BURADA | NECFATWhere stories live. Discover now