Hüzünlü hüphüzünlü

396 100 20
                                    


Ve gözüm eşyada değil
Yoruldum maddemden
Ta ki dünya bitti
Köşk kurdum sakin oldum
Cahit Zarifoğlu

Elimdeki poşetleri yere bırakıp, kapının ziline bastım.
Zeynep Rana açtı kapıyı.

Yanağından bir makas alıp, bıraktığım poşetleri tekrar yüklendim.
Salondaki koltuklardan birinin üstüne attım kendimi. Poşetleri de hemen yanıma bıraktım.
Hem ruhen, hemde bedenen, Üstümden tır geçmiş gibi hissetmem normal mi Nihat hocam?

İçeri giren annemle birlikte dinlendirmek için kapattığım gözlerimi araladım.
Merakla poşetlerin içini karıştırıyordu.
Aldığım parlement mavisi eteği ve beyaz gömleği iyice inceledi.
Sanırım beğenmişti?

"Aslı Kızım keşke abiye tarzı bir şeyler alsaydın. Nişan bu sonuçta!"

"Ay anne sanki benim nişanım! Ayriyeten de gayette güzel bir kere!"

Gözlerini devirdi.

"Tamam kız. Çemkirme hemen. Dene bir bakayım."

Ofladım.

"Ya anne uğraştırma beni. Zaten yorgunum."

Kaşlarını çatıp iki saniye dik dik bakması, ikna olmama yeterli olmuştu.
Oflayarak elindeki etekle gömleği alıp odama doğru yürüdüm.
Bir tek bende mi var bu? Alışveriş yapmaya bayılırım. Fakat kıyafet denemekten nefret ederim.

Odanın kapısını kitleyip, üstümdeki kıyafetleri bir çırpıda çıkardım.
Ardından eteği ve gömleği giyindim. Şalı kafama taktım.
Aynamın önüne geçip kendime baktım.
Parlament mavisi etek üzerime tam oturmuştu.
Gömlekte de bir sıkıntı yoktu. Ne fazla dardı, ne de fazla bol. Tam ortası.
Kafama taktığım, maviyle aynı renk şalın önünü düzelttim.
Zaten beyaz tenli olduğum için bu renk tam idealdi.

Tabi Miaya daha çok yakışırdı bu kıyafetler.
Hem uzun boylu, hem daha pürüzsüz cildi var. Hem kızıl..

'Aaaa Aslı! Elalemin kızıyla kendini ne kıyaslıyorsun? Hem sen onun pürüzsüz durduğuna bakma. Bir kova makyaj yapmıştır o!'

İstemsizce gülümsedim.
Sağol be Melehatcım. Birisinden bunu duymaya ihtiyacım vardı sanırım..

Bir dakika. Ne oluyor şu anda? İç sesim bana teselli mi veriyor.
Tertemiz delirdim galiba! Bir ara googel amcadan şizofreni belirtilerini araştırsam iyi olur.
Kapıyı açtım ve salona doğru ilerledim.
Salonda koltuğun birine tabiri caizse öküz gibi yaylanmış Serkan ve onun anlattığı bir şeyi dinleyen annem vardı.

Benim girdiğimi görünce ikisinin de kafası bana çevrildi.
Annem beğeniyle baktı.
Serkansa gözlerini kıstı.

"Eeee..??"

Dedim. Sessizliği bozmak adına. Utangacımdır da birazcık.

"Olmuşmuyum? Serko? Anne?"

Annem memnuniyetle kafasını salladı.

"Afferim kız. Kırk yılın başında kız kıyafeti giyinmişsin."

Gözlerimi devirdim.
Hâlâ cevap vermeyen ve kafasında bir şey düşündüğümü belli olan Serkan'a sorumu yineledim.

"Kanka olmamışmıyım ya! Ulan insan cevap verir bari. Yarım saattir dikiliyorum burada!"

Hâlâ cevap vermemişti. Ve bu sinirimi bozuyordu.

"Ne düşünüyorsun kara kara?"

"Nişan erkek kız karışık olacak değil mi?"

Sorunun saçmalığından suratımı buruşturdum.

MAVİLERİN ESİR ALDIĞI KIZWhere stories live. Discover now