Moonlight (BNHA)

12. BÖLÜM

Medya: Bence Toga'nın zoruyla bu tarz etkinlikler yapıyorlar nfmcmcm.

Muhteşem uykumu birinin "KALKIN LANET VELETLER!" diye bağırarak odama girmesi böldü. Ufak bir çığlık attım ve yatakta doğrulup sol elindeki kaşıkla sağ elindeki tavaya vuran Touya-kun'a baktım. Ardından sinirle "YİNE NOLUYOR YA?! BİR KERE DE DÜZGÜNCE UYANAYIM!" diye bağırdım. Touya-kun uyandığımı görünce "Sus kız cırlama! Arkadaşım gelecek birazdan, kıza ayıp olmasın kalkın." dedi ve bir yandan elindeki tavaya kaşıkla vururken bir yandan da "KIŞ UYKUSUNA MI YATTINIZ LAN KALKIN ARTIK!" diye bağırarak odamdan çıktı. Bir de bizim kızlara manyak derdim. Tabii bu, Todoroki'lerin evine gelmeden önceydi. Aslında Rei-san ve Fuyumi-san gayet normal insanlardı. Natsuo-kun bazen delirebiliyordu. Enji Todoroki'yi fazla görmüyorduk ama gördüğümüz zamanlarda çoğunlukla "SHOTOOOO!" diye bağırıyordu. Ardından Rei-san onu bir güzel azarlıyordu. Todoroki -Shoto olan- evin yılanıydı. Ortalığı karıştırıyordu, sonra da bir köşeye oturup izliyordu. Evet, dışarıdan öyle biri gibi gözükmese de ortalığı karıştıran her zaman oydu. Touya-kun ise... O evin psikopatıydı. Dışarıdan çok ciddi ve korkutucu gibi gözükse de kesinlikle öyle değildi. 22 yaşındaydı ama bazen 5 yaşında gibi davranıyordu. Dün akşam onu en son gördüğümde Shadow'la birlikte animasyon filmi izleyip ağlıyordu. Bazen Shadow'un sahibinin ben değil de o olduğunu düşünüyorum. Bundan rahatsız değilim ama bazen Shadow'u benim kucağımdan kapıp kendisini odasına kitliyordu. Tabii bir de Shoto'yla olan Shadow tartışmaları var. Onu paylaşamıyorlar ve kavga ediyorlar. Bu kavganın sonunda ya birinin kafasına tabure fırlatılmış oluyor ya da biri tamamen buz tutmuş oluyor. Yani özetle "BENİM" kedimle benden daha fazla vakit geçiriyorlar.

O çıktıktan birkaç dakika sonra odama bir başka Todoroki geldi. Tahmin edin bakalım. Kim acaba? Tabii ki de evin buzlu yılanı. Kucağındaki Shadow'la birlikte yanıma geldi ve yatağıma oturdu. Gözlerimi ovuştururken "Seni de mi aynı şekilde uyandırdı?" diye sordum. Gözlerini devirerek "Evet, ilk kurbanı bendim." diyince büyük bir kahkaha attım. Kahkaha sesimi duyan Touya-kun sinirle odaya girdi ve "LAN BEN SİZE ARKADAŞIM GELECEK DEMEDİM Mİ?! KALKIN HAZIRLANIN LAN KIZ KAHVALTIYA GELECEK! EĞER SİZİ ON DAKİKA SONRA HAZIRLANMIŞ BİR ŞEKİLDE MASADA GÖRMEZSEM DİRİ DİRİ YAKARIM ANLADINIZ MI BÜCÜRLER?!" diye bağırdı. Ardından kapıyı çarparak odadan çıktı. Todoroki korkmuş bir sesle "Ben odama gidip hazırlanayım. Yoksa bu manyak bırak bizi, bütün mahalleyi yakar." dedi ve kucağındaki Shadow'la odadan çıktı. O odadan çıktıktan sonra ben de Touya-kun'dan korktuğum için hazırlanmaya başladım.

10 dakika sonra:

Şu anki durumumuzu anlatıyorum iyi dinleyin. Touya-kun elinde tavayla başımızda dikiliyor. Biz kader mahkumları masada bize verilecek emirleri bekliyoruz. Rei-san ve Fuyumi-san kahvaltı hazırlıyor. Natsuo-kun Touya-kun'u takmayıp koltukta video oyunu oynuyor. Enji Todoroki evde değil. Hepimizin ortak yaptığı şey ise eve gelecek misafiri beklemek.

Kapının çalmasıyla Touya-kun hızla elindeki tavayı masaya oturmak için hareketlenmiş Natsuo-kun'un eline tutuşturdu ve "Natsuo, bu tavayı hemen mutfağa götür. Ve siz kalanlar, sakın kızın yanında saçma salak şeyler söylemeyin! Özellikle de sen Shoto!" dedi ve kapıyı açmak için gitti.

Bir süre sonra içeri sarı saçlı (saçları uçlarına doğru pembeleşiyordu), mor gözlü, yaklaşık 1.50 boylarında bir kadın geldi. Utangaç bir şekilde gülümsedi ve "Merhaba. Ben Akari Watanabe. Akari demeniz yeterli. 21 yaşındayım. Özgünlüğüm Portal. Aklımda canlandırabildiğim her yere portal açabilirim. Çok heyecanlıyım o yüzden biraz fazla resmi bir tanışma oldu. Kusuruma bakmayın." dedi. Gerçekten çok tatlı biriydi.

Shoto "Sorun değil Akari-san. Gel otur şöyle. Bu arada ben Shoto. Shoto Todoroki." dedi. Anlaşılan o ki Touya-kun'un korkusundan aniden kibarlaşmıştı. Todoroki'nin ardından hepimiz kendimizi tanıttık. Ardından ben Rei-san ve Fuyumi-san'a yardım etmek için yanlarına gittim. Ben yanlarına gider gitmez Rei-san "Eylül, Shoto'yu çağırır mısın? Ona bir şey söyleyeceğim." dedi. Gerisin geri geldiğim yere geri yöneldim.

İçeri girdiğimde "Todoroki! Rei-san seni çağırıyor." dedim. Bunu dediğim anda ne oldu tahmin edin bakalım. Yine bir sürü kafa bana döndü! Sinirle "Tanrım! Her seferinde böyle olmak zorunda mı?! Shoto, seni çağırıyor!" diyince Todoroki ayağa kalktı ve yanımdan geçerken "Ev Todoroki dolu. Adımla seslensen daha iyi olur." dedi. Ardından Rei-san'ın yanına gitti. Tuhafıma gidiyor ne yapayım?!

Bir süre sonra herkes geldiğinde kahvaltıya başladık. Touya-kun sürekli Akari-san'a bir şeyler yedirmeye çalışıyordu. En sonunda dayanamadım ve "Touya-kun. Bıraksan da Akari-san kendi yemeğini kendi yese?" dedim. Tam Akari-san ağzını açmış bir şey söyleyecekken Touya-kun sinirle "Bıraksam hiçbir şey yemez ki!" dedi. Akari-san ise "Touya, söz veriyorum yiyeceğim ama lütfen ağzıma bir şey tıkmayı kes. LÜTFEN!" dedi. O bunu diyince Touya-kun üzgün bir şekilde "İyi be tamam! Ye kendin. Seni düşünende kabahat." dedi ve yemeğini yemeye devam etti.

Kahvaltıdan sonra herkes salona geçti. Touya-kun hala Akari-san'a tripliydi. Bir süre sonra Akari-san bu durumdan sıkılınca, sakin bir şekilde Touya-kun'un yanına yaklaştı ve "Touya özür dilerim. Senin beni düşündüğünü biliyorum ama çok fazla sıkma beni olur mu? Hadi barışalım. Ne istersen yaparım." dedi.

"Ne istersem mi?"

"Evet, ne istersen."

"Tatlı yaparsan seni affederim."

  Akari-san hariç herkesin kendisine tuhaf tuhaf baktığını gören Touya-kun "Çok güzel tatlı yapıyor." dedi. Akari-san hafifçe gülümseyerek "Ben tatlıyı yapayım o zaman." dedi ve mutfağa gitti.

  O mutfağa gider gitmez Shoto sırıtarak Touya-kun'a döndü ve "Bu kızdan hoşlanmadığına emin misin? Bence hoşlanıyorsun." dedi. Touya-kun her zamanki gibi sinirlenmek yerine o da Shoto gibi sırıttı ve "Peki sen Eylül'den hoşlanmadığına emin misin?" dedi. O bunu der demez suratım ateş püskürtülmüş gibi yanmaya başladı. Touya-kun... BUNU NEDEN BÜTÜN TODOROKİLERİN VE ARKADAŞLARIMIZIN YANINDA SÖYLÜYORSUN?! Gerçi Shoto benden hoşlanmıyor ama...

  Tam Shoto ağzını açmış ona cevap verecekken Akari-san içeri geldi ve "Touya! Gel bana yardım et!" dedi. Ardından mutfağa geri döndü. Touya-kun'da onun arkasından mutfağa gitti.

  O gün çok güzel geçmişti. Akari-san gerçekten Touya-kun'un anlattığı kadar güzel tatlı yapıyordu. Biz onun tatlılarının ne kadar güzel olduğundan bahsettiğimizde kıpkırmızı olmuştu ve onunla dalga geçen Touya-kun'u bir güzel pataklamıştı. Daha sonra ben, kızlar ve Akari-san, Rei-san ve Fuyumi-san ile dedikodu yapmıştık. Bir süre sonra çoğu kişi odasına çekilmişti. Salonda sadece ben, Naz, Sinem, Helin, Denki, Midoriya, Bakugou ve Shoto vardı. Uykusuzluğa daha fazla dayanamamış olan Naz, yanındaki Bakugou'nun omzunda uyuya kalmıştı. Bakugou kendinden beklenmeyecek kadar yumuşak bir sesle "Ben onu odasına götüreyim. Sonra da odama geçerim. Size iyi geceler." dedi ve Naz'ı kucağına alıp odasına götürdü. Bunu Naz'a daha sonra anlatıp onu la dalga geçecektim. Daha sonra hepimiz yavaş yavaş odalarımıza dağıldık ve uykuya daldık.

✨✨✨

  Açıklama hariç 1034 kelime! Bence güzel bir geri dönüş yaptım. Her neyse hikayede eksik olan veya beğenmediğiniz bir şey varsa bunu belirtirseniz sevinirim. Oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum. 💜