7. BÖLÜM

1.2K 133 165
                                    

  Medya: Todoroki ❄️🔥

  "Biraz konuşabilir miyiz?"

  Bittim ben... BEN BİTTİM! Kısık bir sesle "Tamam." diyince Todoroki derin bir nefes aldı ve "Bak, sizi duydum ama isteyerek değildi. Sadece uzun süre yanımıza gelmeyince seni merak ettim ve iyi olup olmadığına bakmak için odana geliyordum. Adımı duyunca da... Dinledim işte. Bunun gerçek olduğunu biliyorum çünkü kendi ağzınla söyledin. Ben... Açıkçası ne diyeceğimi bilmiyorum. Daha tanışalı en fazla 2-3 hafta oldu ve... Sen bana böyle şeyler hissetsen de ben sana karşı, en azından şu anlık böyle şeyler hissetmiyorum. Senin için zor biliyorum ama... Yani... Bunları unutup arkadaş olmaya devam etsek olur mu?" dedi. Zaten başından beri istediğim buydu ama neden şimdi canım yanıyor? Neden o bana bunları söyleyince kalbim sıkışıyor? Böyle olacağını zaten biliyordum. Öyleyse neden şimdi kalbim kırık?

  İstemsizce tekrar ağlamaya başlarken "Sorun değil. Arkadaş olmaya devam edelim." dedim. Endişeyle gözümdeki yaşları silmek için uzanırken onu durdurdum ve "Gerçekten sorun değil. Şimdi odadan çıkar mısın?" dedim ve gözlerimi kaçırdım. Üzgün bir şekilde "Eylül, iyi değilsin..." diye devam edecekken sözünü kestim ve sert bir şekilde "Ben iyiyim Shoto! Şimdi odamdan çıkar mısın? Biraz yalnız kalmam gerek." dedim. İlk defa ilk ismini kullanmıştım. Derin bir nefes verdi ve ayaklandı. Odadan çıkmadan önce "Özür dilerim." diye mırıldandığını duydum. Bu onun suçu değil ki! Neden kendini kendini suçluyor?!

  Yatağa uzandım ve ağlamama kaldığım yerden devam ettim. Gerçekten her şeyi berbat etmiştim. Adım kadar eminim ki arkadaşlığımız da bozulacak. Ona ne ara bu kadar yoğun duygular beslemeye başladığımı da bilmiyorum. Ona alıştım ama şimdi onu büyük ihtimalle kaybettim. Zaten kime değer versem bir şekilde onları kaybediyorum. Belki de insanlara değer vermeyi bırakmalıyım. Bilmiyorum...

💔💔💔

  O gün ağlayarak uyuya kaldım. Sabah ise Helin beni zorla uyandırdı. Normalde evde en erken ben kalkardım ama... Onlara kahvaltılarını hazırlayıp, hazırlanmak için odama çıktım. Kızlar yemek yemem için çok zorlasalar da kabul etmedim. Gerçekten hiç iştahım yoktu ve yemek yemeye çalışırsam kusacağımdan emindim.

  Yaklaşık bir saat sonra okula varmıştık. Okula geldiğimizde tabii ki yine karşımıza Beyza ve çetesi çıktı. Beyza moralimin bozuk olduğunu görmüş olmalı ki bana bulaşmaya karar verdi. Bana ukalaca bakıp "Ah, senin moralin mi bozuk kedicik?" dedi ve bir kahkaha attı. Sinirle "Defol başımdan Beyza!" dedim. Yine bir kahkaha attı ve "Hadi ama bu kadar sinirli olma kedicik." dedi ve ardından sırıttı. Eveeet, Eylül'ün patlama noktasına hoşgeldiniz.

  Aniden gelen büyük sinir patlamasıyla "KEDİCİK DEYİP DURMA GERİZEKALI!" diye bağırdım ve yakasına yapıştım. Benden biraz daha uzundu, o yüzden hafifçe parmak uçlarımda kalkmıştım. Gözleri korkudan açılmıştı çünkü daha önce kimse ona bunu yapmaya cesaret edememişti. Kendisi zengin bir iş adamının kızı olduğu için çoğu kişi ondan korkuyordu.

  Sinem hızla kolumdan çekti ve bizi ayırdı. Kolumu ondan kurtardım ve Beyza'ya yavaşça yaklaşıp, tehditkar bir sesle "Bir daha bana bulaşırsan, emin ol ki üzerinde özgünlüğümü kullanmaktan hiç çekinmem. Ve buna sen delirene kadar devam ederim. Sakın bunu yapamayacağımı düşünme. Çünkü bunu daha önce de yaptım." dedim ve bize bakan öğrencilere "GÖSTERİ BİTTİ APTALLAR!" diye bağırıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Evet, daha önce özgünlüğümle birini delirtmiştim. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.

  Sınıfa vardığımda sırama oturdum ve kafamı sıraya yasladım. Ders dinleyecek havamda değilim.

❄️❄️❄️

  O gün, gün boyunca uyudum. Hiçbir dersi dinlemedim. Dinlesem de bir şey anlamazdım zaten. Kızlar benim bu halime bir açıklama bulamamışlardı. Gerçi erkekler de anlamamıştı. Hatta Bakugou'nun bugün Naz'a "Eylül'ün nesi var? Bugün benden bile daha sinirli görünüyor." dediğini duymuştum.

  Sonunda eve geldiğimizde Todoroki vereceğim tepkiden korkarmış gibi yanıma geldi ve "Şey... İyi misin?" diye sordu. İyi misin derken? Nasıl iyi olmamı bekliyor ki?! Sinirle karışık bir alayla "Muhteşemim! Hatta şimdi mezdeke açıp oynayacağım!" dedim ve ardından odama gittim. Masama oturdum ve bir şeyler karalamaya başladım. Ne zaman sinirli veya üzgün olsam bir şeyler çizerdim.

  Yaklaşık iki saat boyunca hiç odamdan çıkmadım ve resim çizdim. Arada bir odaya Denki veya Midoriya gelmişti ama onlara yalnız kalmak istediğimi söylemiştim. En azından fazla üstelememişlerdi. İki saatin sonunda resmimi bitirmiştim.

 İki saatin sonunda resmimi bitirmiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  (Çizdiği resim bu. Bu arada resmi gerçekten yazarınız çizdi. Pek güzel olmadı ama idare edin artık.)

  Saate baktığımda 22:30 olduğunu gördüm. Sanırım iki saatten daha fazla çizim yapmıştım. Daha sonra aşağı indim ve herkese "İyi geceler. Ben yatıyorum." dedim. Ardından kimsenin cevap vermesine izin vermeden odama çıkıp uyudum.

🍃🍃🍃

  Önceki bölüm kısa olduğu için bugünkü ikinci bölümü yayınlıyorum. Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın.
 

Moonlight (BNHA)Where stories live. Discover now