Moonlight (BNHA)

10. BÖLÜM

  Medya: Dabi

  Bu arada sadece merakımdan size bir şey sormak istiyorum. Dabi hakkında düşünceleriniz neler? Yani seviyor musunuz, nötr müsünüz yoksa sevmiyor musunuz? Açıkçası ben Dabi'yi çok seviyorum ve sizin de fikirlerinizi öğrenmek isterim.

  Ayrıca Dabi'nin Touya Todoroki olduğu teorisine inanıyor musunuz? Yani, ben inanıyorum ama size de sormak istedim. Her neyse, cevaplamak zorunda değilsiniz ama cevaplarsanız sevinirim.

🍃🍃🍃

  Eylül'ün Ağzından:

  "Herkes hazırsa gidiyoruz!"

  Yanımdaki Todoroki'nin seslenmesiyle herkesten "Hazırız!" sesleri yükseldi. Saat sabahın 6'sıydı ve bizim 8'de uçağımız vardı. Tam evden çıkmak üzereyken Shadow'u unuttuğumu fark ettim. Hemen onu aldım ve yola çıktık.

Yaklaşık 5 dakika sonra taksiyle havaalanına doğru gidiyorduk. Yolculuk boyunca uyumayı düşünüyorum çünkü moralim hala az da olsa bozuk.

  14 Saat Sonra:

  Birinin beni hayvan gibi sallamasıyla uyandım. Yanımdaki Naz bir yandan beni sallıyor, bir yandan da "Kalk lan kalk! Geldik Japonya'ya!" diyordu. Yeni uyanınca her zaman sinirli olurdum. Bunun etkisiyle, elimin tersiyle Naz'ın kafasına bir tane patlattım ve "Kalktık be kalktık!" diye homurdandım.

  Uçaktan indiğimizde, biri kırmızı biri beyaz saçlı iki adama doğru yürümeye başladık. Sanırım kırmızı saçlı olan Todoroki'nin babasıydı. Beyaz saçlı olan da abisiydi.

  Onların yanına geldiğimizde beyaz saçlı adam "Hoşgeldin Shoto." dedi ve Todoroki'ye sarıldı. Onun ardından babası da ona sarıldı. Daha sonra Todoroki bizi onlarla tanıştırmıştı. (Y/N Buraları fazla uzatmak istemiyorum. O yüzden atlıyorum.)

  Bir süre sonra:

  Sonunda Todoroki'nin evine gelmiştik. Gerçekten büyüktü. Havaalanındayken Todoroki'nin babasına evlerine sığabilir miyiz diye sormuştuk. Büyük ihtimalle sığardık. İçeri girdiğimizde iki kadın ve bir adam daha vardı. Sanırım baya büyük bir aileler.

  Todoroki koltukta oturan iki kadına gülümsedi. Daha sonra ayaktaki adamı görünce birden dondu kaldı. Neler oluyor? Todoroki yavaşça siyah saçlı adama yaklaştı ve "Touya?" dedi. Siyah saçlı adam da aynı şekilde "Shoto?" dedi. Birden yanımdaki Sinem, Naz'a döndü ve "Naz?" dedi. Naz da aynı şekilde "Sinem?" diyince kendimi tutamadım ve kızlara dönüp "ULAN SİZ SALAK MISINIZ?! NE ADINIZI SÖYLEYİP DURUYORSUNUZ?! ADIM KADAR EMİNİM Kİ DUYGUSAL BİR SAHNENİN İÇİNE SIÇTINIZ APTALLAR!" diye bağırdım. Bağırmamla herkes uzaylı görmüş gibi bana bakarken, siyah saçlı adam gülerek "Bu kızı sevdim!" dedi. Onun bunu demesinin hemen ardından kedi taşıma çantasındaki Shadow miyavlayınca "Kedisi de varmış. Şimdi iki kat sevdim!" dedi ve yanımıza geldi.

  Ardından bize bakıp "Merhaba hanımlar. Ben Touya Todoroki. Umarım Japonca bilmiyorsunuzdur çünkü Japonca bilen birileriyle İngilizce konuşup rezil olmak istemem. Her neyse, kedini sevebilir miyim?" dedi. Ona cevap vermedim. Sadece Shadow'u çantamdan çıkarıp ona uzattım. Tabii bizim kız hemen yılışmaya başladı. Touya Todoroki, vücudundaki yanıklara rağmen yakışıklı biriydi. Bunu kimse inkar edemez.

  Birden Todoroki "Lan beni unuttunuz. Touya! Sen bir villain değil miydin? Nasıl aklandın?" dedi. Touya Todoroki kucağındaki Shadow'la Todoroki'nin yanına gitti ve sorusunu  "Bir kahramanın gözetimi altındayken 6 ay evden çıkmazsam aklanabiliyormuşum. Zaten geleli daha üç gün oldu." diye cevapladı.

  O gün Todoroki ailesiyle baya kaynaşmıştık. Todoroki'nin annesi Rei bizi çok sevmişti. Çok cana yakın bir insandı ve başımıza gelenleri duyunca bizi teselli etmişti. Enji Todoroki bize karşı pek cana yakın değildi ama sanırım herkese karşı böyleydi. Natsuo Todoroki gayet sevecen ve neşeliydi. Aynı şekilde Fuyumi Todoroki'de öyle. Touya Todoroki ise... Çok soğuk biri gibi gözüküyordu ama aslında tam bir manyak. En son baktığımda Shadow'a twerk çekmeyi öğretmeye çalışıyordu. SHADOW'A! Şimdi ise Fuyumi-san'la birlikte yemek hazırlıyorduk. Evet, Japon saygı eklerini öğrenmiştim.

  Biz yemekleri hazırlarken mutfakta bir telefon sesi duyuldu. Sesin geldiği yere baktığımda Todoroki'nin telefonunun çaldığını gördüm. Fuyumi-san'dan izin isteyip salona gittim.

  Salona gelince "Todoroki telefonun çalıyor." dedim. Keşke demez olaydım. Ben bunu der demez aynı anda 5 kafa bana döndü. Tabii evde bir sürü Todoroki vardı. Hangisi olduğunu nereden bilecekler?

  Derin bir nefes verdim ve bana boş boş bakan yüzlere cevap olarak "Senin telefonun çalıyor Shoto." dedim. İlk ismini kullanmak tuhaf hissetiriyordu. Todoroki yanıma geldi ve telefonu aldı. Ardından Japonca bir şeyler konuşmaya başladı. Ben de mutfağa döndüm.

  O akşam hepimiz çok eğlendik. Touya-kun ve Todoroki, Shadow için kavga ettiler. Neymiş efendim Shadow hangisinin yatağında yatacakmış. Hayır sahibi benim, size ne oluyor? Bunu onlara söylediğimde ikisi de o kadar kötü bakmıştı ki korkudan "Alın sizin olsun." diyip yerime oturmuştum. En sonunda Todoroki, Touya-kun'a tam bir kedi gibi tıslayınca Touya-kun korkup Shadow'u Todoroki'ye vermişti. Daha sonra, Bakugou Naz'ı sinir etmişti ve uçan bir terlik kazanmıştı. Sinem Midoriya'yla birlikte "kim daha çok jelibon yiyecek" yarışması yapmıştı. Helin zorla Denki'nin ağzına şarj aletini sokunca, Denki sinirlenip Helin'in parmağını ısırmıştı. Bizim bu halimizi gören Todoroki ailesinin geri kalanı da boş boş bize bakmışlardı. Tabii ben de bu arada Rei-san'la baya baya muhabbet etmiştim. Beni çok sevmişti.

  Yazar: Eh tabii, gelecekteki kocanın annesiyle arayı iyi tutman gerek değil mi?

  Yazar sen yine ne saçmalıyorsun? Çocuk beni reddetti. REDDETTİ! Ne gelecekteki eşi?!

  Yazar: O işler hiç belli olmaz canım. Her neyse sen yine de Rei-san'la aranı iyi tut.

  Of yazar of! Yedin bitirdin beni! Her neyse, daha sonra pek bir şey olmadı açıkçası. Bir tek yatmadan önce Touya-kun beni gösterip Todoroki'ye "Shoto, o senin sevgilin mi?" diye sormuştu. Todoroki'de "Şimdilik hayır." demişti. NE DEMEK ŞİMDİLİK?! Evet, uyuyana kadar bunu düşünmüştüm ama sonra çok fazla kafaya takmamaya karar vermiştim. Akışına bırakacağım.

🐾🐾🐾

  Eveeettt, bir bölümün daha sonuna geldik çok sevgili okurlar. Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler yazarsanız sevinirim. Ayrıca hikayede eksik bulduğunuz bir şey varsa bana söylerseniz sevinirim. Her neyse, sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın 💕