BİRİNCİ ŞİŞE

5.9K 217 2
                                    

Masaldan çok masal sonra, ilk masalın üstüne çıraklar usta olmuş, kahveler soğumuş, tersine akan nehirler üç kere daha tersine dönüp akar dururmuş; gün ikindiyi atlayıp geçerken saatler de guguk kuşlarını ararken üveyler asıl olmuş, insan kendi ömrüne üvey kalmış. İşte rivayet olagelmiştir ki, Ali Baba da masalın bu büzüşmüş, eprimiş, dikiş atmış halinde yeni bir role bürünmüş. O artık masalın korkulası koca harami babasına dönüşmüş. 

Hikâye böyle başlar.

Ali Baba, etrafa emirler yağdırıyor atının üstünde. Sesiyle birlikte haramiler bir tarafa koşup masalın eksik bir yerlerini onarır, yamar, sıkılaştırır gibi el çabukluğundan ziyade iş yapıyormuş görüntüsü vererek abartılı hallere bürünüyorlar. Ne zaman ki koşuşturma bitiyor, Ali Baba atının üstünde vücudunu dikleştirip boğazını temizliyor:

--Sağdan say!

1 ile başlayan içtima nerdeyse hiç sekmeden, yüzyıllık masal bilgeliğiyle akıyor; Ali Baba’nın yüzüne,  her sayıyla ve muadili haramiyle birlikte bir rahatlama, hamama yakışır bir gevşeme, hatta bir hanın üst katındaki odalardan birinin yatağındaymışçasına bir zevk alma haletiruhiyesi yerleşiyor. Sayılar sıralanıyor, güç ve erk almış başını Kafdağı’na uçuyor, ama ne oluyorsa o anda oluyor. Bir yerde tekliyor haramiler. Bir aritmetik işleminin arap saçına dönmesi ya da 1 ile başlayanın, masalı hiçe sayıp bir türlü 40’a varamaması hali bu. 

39 diyor son harami. Ondan sonra gelen sessizlik hali saniyeler sürse de masalda bu, yüzyıllık bir bekleyiş demektir. Herkes tedirgin, yerinde kıpırdanıyor, soran gözlerle önce sağına soluna bakınıyor, sonra sıranın sonuna. Ali Baba, az önceki keyifli ifadesinin yerine yüzüne yapışan dumur olma haliyle ne yapacağını bilemiyor. 

--Bir daha…sağdan sayyyy!

Nafile! Bir kez değil beş kez de saysalar –ki sayıyorlar- sonuç değişmiyor. Sanki masal, son toplamda ihanete uğramış ve herkesin yüzü, bir masalı kurtarmaya yetecekmiş gibi ekşiyor. Nafile! 

Nihayet, başharami öne çıkıp kendisi sayıyor. 40’ıncı yok, onca harami bu masal gecesinde 40 etmiyor. 

---40’ıncı harami kayıp Baba, diyerek tekmil veriyorsa da Ali Baba istifini bozmuyor. 

---Bulun deyyusu!

Bulamıyorlar. Köşelere, kaya oyuklarına, ağaç dallarına, karınca yuvalarına kadar bakıyorlar. Yok da yok. Mağaranın kapısında sabırsız dikilen Ali Baba homurdanıyor, biliyor ki, tılsımlı sözcükler kapının açılmasına yetmeyecek, masal kendi iktidarında ve Ali Baba diyorsa Ali Baba olacak illaki. Kırk harami lazım diyorsa 40 olacak illaki. Ama yok ki yok. 

Haramilerin açıkgöz geçinenlerinden biri:

---Baba, sağdan saymaya başlayınca en baştaki koşarak sıranın sonuna geçsin… Kırka tamamlarız…Nasıl fikir ama?

Kırbaç havada şaklıyor. Masal bile yerinden hopluyor. Mağaranın kapısı, masalın Çin Seddi gibi uzanıyor, gözlerinin önünde büyüyüp katmer katmer kalınlaşıyor. Umutsuzluk dünyanın her yerinde aynı. Gözlerdeki ışık sönerken kollar bırakılıyor, omuzlar aşağı düşüyor. Sırayı bozmamış olan haramilerin 39’uncusu farkında olmadan fısıldıyor:

--- Otuz dokuz.

O anda içeriden, mağaranın içinden, masalın içinden bir ses peydahlanıyor:

---Kırk…Hıck!

Ali Baba afallayan güruhun mırıldanmaları arasında atını mağaranın kapısına sürüyor, yüzyıldır ağzında beklemekten tadı kaçmış cümleyi haykırıyor:

--Açıl susam açıl!

Açılan kapıdan birer ikişer içeri dalan haramiler, altın dolu küplere koşuyorken Ali Baba, mağaranın içinden gelen “Kırk, hıck” sesinin sahibine bakınıyor. Her küpün başında bir adam. Boşta kalan küp, yerinde sallanıp duruyor yere devrilmeden. Haramiler, diğerlerinden farklı duran bu küpün etrafında toplanıyorlar. Her birinin avuçlarından altın akıyor. Son küpün kapağını açmaya kalkmadan kapak havalanıyor. Alttan bir el kapağı kaldırınca bir maşrapa görünüyor önce. Ardından pörtlemiş gözleri, kırışık alın çizgileri ve üç gamzesiyle dışarı çıkıyor adamın biri. Üstü başı ıslak ve sanki şarap fıçısına düşmüş, hayır, gerçekten de şarabın içinden çıkıyor. Beline kadar gelen küpün içinde doğrulup Ali Baba’ya kadeh kaldırıyor ayakta sallanarak:

---Yarasın Baba… Ben kırkıncı harami… Jan!

Kırkıncı HaramiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin