spideypool // larry

16

Merhaba,

Emrivaki bir soruyla başlayalım,
Sizce Micheal ve Hazel Louis'yi öğrensin mi, öğrenmesin mi?

İyi okumalar,

Esneyerek sınıfa giriş yaptım.

Yaşadığımız atraksiyonlu günün üstünden bir haftasonu geçmiş ve şimdi tekrar okuldaydım. Okul normal bir hayatımın hala olabileceğine dair tek işaretti. Onu da kaybetmek istemiyordum. Bu nedenle muhteşem zekamı kullanarak mezun olmama az kalmıştı.

Yerime geçerken çoktan yerleşmiş Micheal ve Hazel kafalarını bana çevirmişlerdi. Fakat Hazel kötü kötü bakıp geri indirmişti yüzünü.

Anlamsızca kaşlarımı çatıp onlara doğru eğildim.

"Hey?"

"Hey," diye mırıldandı Mike. Gözlerini üzerimde endişeyle gezdirdi. "İyisin, değil mi?"

"Ee," Oyalanırken gözlerimi bana bakmayan Hazel'da gezdirdim. "Elbette. Kötü olmam için bir sebep mi var?"

Bu cevabım son noktayı koymuş gibi bir anda kafasını kaldırdı. "Yok gibi mi görünüyor?!"

"Neler oluyor size?"

"Acaba bize söylemen gereken bir şey yok mu kirpi kafa?!"

"Ne gibi?"

"CUMA GÜNÜ, GİBİ MESELA?!"

Gözlerim yavaşça kocaman olurken yüzlerine baktım fakat herhangi bir cevap veremedim. Şimdi düşünce...

Acaba ne kadar, ne biliyorlar?!

Düşün Louis, kostümlü olduğun zamanlarda maskeli miydin, maskesiz mi?

Tanrım o gün neler olduğunu ben bile tam olarak bilmiyordum ki!

"O gün hakkında ne biliyorsunuz?"

Hazel sinirle ağzını açsa da kendine hakim olmaya çalışır gibi gözlerini kapattı.

"Benimle dalga geçiyorsun değil mi?!"

Elini hırsla cebine atıp telefonunu çıkardı ve kısa bir süre kurcalayarak ekranını bana çevirdi.

"Bu ne?!"

Harry, daha doğrusu Deadpool, ile sarmaş dolaş bir fotoğrafla yüz yüze gelince yutkundum. Pekala, daha Örümcek Adam'dan bir iz yoktu. Bu iyi haber.

"Louis!"

"Tamam tamam..." Gözlerini etrafta gezdirdim. "Açıkçası sarhoştum ve hiçbir şey hatırlamıyorum."

"BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN DİYE SORDUM SANA PİS SÜRTÜK!"

Micheal, üzerime beni parçalamak için atlamaya çalışan Hazel'ın belinden yakaladı. Kimsenin dikkatini çekmemeye çalışan kıvırcık kafa, şimdi bütün bakışları üstümüze çevirmişti.

"Hazel, lütfen sakin olur musun?"

"Ne demek sakin olur musun?! SEN ONUNLA HİÇ BİR İLİŞKİM YOK DEMEMİŞ MİYDİN?! NE BU HAL HA?!"

Derin bir nefes alarak elimi suratıma kapattım. Kurtul kurtulabilirsen şimdi...

"Bak, ciddiyim. O gün pek kendimde değildim. Neler olduğunu gerçekten hatırlamıyorum, eminim bir açıklaması vard-"

"Eminim vardır ve umarım bunu Örümcek Adam'a bizzat anlatmak zorunda kalırsın!"

Sinirlerimin bozulması sonucu gülüşümü saklamak için elimi bu sefer de ağzıma kapatmama rağmen Hazel fark etti ve tekrar üstüme atlamaya çalıştı.