21

566 33 294
                                    

Hoşgeldiniz,

Ön açıklama yapmam gerekirse, bu bölüm thefuckingdevil 'cığımın da önerisiyle gelişmiş bulunmakta ve acaba kırmızı ile mavi bölge birbirine girse nasıl bir şey olur? sorumuza cevap olarak yazılmıştır.

İyi Okumalar.

×××

İyi olduğumu hiç sanmıyordum.

Daha önce sevgilinizin gözünüzün önünde intihar edip sonra da canlandığı oldu mu?

Benimki yapıyor böyle saçmalıklar.

Dağılan beyni iyileşip ayıldığından itibaren ağzını açmamış öyle oturuyordu. Ki benim de ondan farkım yoktu.

Nora'nın bayılmasıyla panik olan Niall onun nefes almasıyla bir parça rahatlarken, Venom Ed'in içine dönmüştü. Ed Nora ile ilgilenirken ben Bay Malik'in asistanına mesaj çekmiştim. Nora sayesinde kazanmıştık ancak bundan sonrasıyla daha yetkili birinin ilgilenmesi gerekiyordu.

Hecate'in bütün gücünü kaybettiğini tahmin ediyorduk ancak ölüp ölmediği meçhuldü ve ben de öldürmelerine izin vermemiştim.

Niall, Nora'nın ayılmasını beklerken onu kucaklamıştı. Onları incelerken Niall ile göz göze geldik. Harry'nin uyandıktan sonra ikinci bir atak yapmadığını söyleyemezdim. Elimdeki silahı kaldırıp Niall'a doğru sallayınca dudaklarını ısırdı.

Kendisine bir kere daha zarar verirse kendimi vuracağımı söylediğim için de öylece oturuyor olabilirdi.

Polisler müdahale etmeden bir ekip gelip çevreyi kontrol altına alana kadar öylece oturduk. Benim maskemin bir kısmı parçalanmış, onunkinin üstünde ise koca bir delik vardı.

O deliği açtığı için bir delik de ben açacaktım münasip bir yerine.

Ekibin kıyafetlerinde gördüğüm S.H.I.E.L.D. armasıyla kalktım. Umarım bir Nick Fury azarı yemezdim. Üzerimi sirkelerken göz ucuyla yanıma bakınca kafasını kaldırmış sessizce bana baktığını gördüm. Elimdeki silahı kucağına atıp yürümeye başladım. Benden iyi bir azar yiyeceğini biliyordu.

Ekibin bir kısmı Nora'yla ve baygın kadınla ilgilenirken kalan kısım hasarlı çevreyi tespit ediyorlardı. Ne kadar bakınsam da ekibin başında duran birini görememiştim. Ama merakım kısa sürdü, çünkü saniyeler sonra sokakta gürültülü bir spor arabanın sesi duyulmuştu. Kırmızı bir spor araba sokağın başında dikkat çekici bir şekilde durup, soför koltuğundan inen gözlüklü adam nefesimi tutmama neden olmuştu.

Zayn Malik benim semtime mi geldi!?

Elim ayağıma dolanırken üzerimi yokladım ancak olabildiğine perişan bir haldeydim. İstemsizce etrafımda bir tur döndüm, resmi ama bir o kadar da rahat görünen bir takımla üzerime doğru yürürken gözlüklerini çıkarışını izledim.

"Louis Tomlinson."

"Bay Malik..." Tam ismimi duyunca duraksayıp, bir önemi kalmadığını düşünerek, maskemi çıkardım. "Merhaba efendim."

"Dediğin gibi halletmişsin." Gözlerini yıkılan süs havuzunda gezdirdiğini görünce gülerek kafamı kaşıdım. Gözlerini bana çevirdi. "Benim yıktıklarımın yanında bu hiçbir şey."

Yüksek sesle gülmemek için kendimi sıkarken konuşmaya devam etmek için ağzını açması, gözlerinin arkama kayması ve sırtımda hissettiğim temas aynı anda oldu.

spideypool // larryWhere stories live. Discover now