6

1.9K 145 318
                                    

Kısa zamanda buradayım tekrar ¤_¤

Ve yukarıkiler *-* ve yaptıkları şey *-*

Ayrıca;
Girmesini bekleyen -ya da ne olduklarını bilen kdjdnjjdj- var mıydı bilmiyorum nsjjdndn ama artık onlar da bizimle olacakla~r

İyi okumalar ;)

× × ×

"İyi uykular, oğlum."

"İyi uykular, anne!"

Annem kapıyı kapattı ve odamda beni yalnız bıraktı. Kendimi yatağa atarak derin bir nefes verdim. Çok yorgun hissediyordum ve yarın okula gitmem gerekiyordu. Bu düşüncenin sıkıntısıyla yüzümü buruşturdum. Yatakta doğrulup üzerimi değiştimek için ayağa kalktım. Üzerimi değiştirdikten sonra ışığı kapatarak kendimi yorganımın içine hapsettim. Sıkı sıkı sardığım bedenimle gözlerimi kapattım. Saniyeleri saymaya başlamıştım fakat tık yoktu. Pekâla, uyuyamıyordum.

Bir gün.

Sadece bir gece onunla uyumuştum, ki kendimde bile değildim.

Neden sanki yıllar sonra ilk defa yatağımda yatıyormuş gibi hissediyorum?

'Çünkü; onun kollarında olmak isteğiyle dolusun.'

'Hayır, onun içinde olması isteğiyle dolusun!'

İki tarafıma da şokla bakarak yatakta sırt üstü yattım.

'Onu dinleme Louis! Sen sadece Harry'nin sevgisini ve ilgisini istiyorsun.'

'Ve tabii ki penisini de unutma!'

'Louis'nin aklını karıştırma!'

'Sen de Louis'yi masummuş gibi gösterme!'

"Siz ikinizden birinin beni doğru yola sokması gerekmiyor mu? Neden ikinizde Harry'ye yönelik konuşuyorsunuz!"

İki cırtlak sesimi dinlerken, neden Harry hakkında düşündüğümü, düşündüm.

'Çünkü bunun geri dönüşü yok Louis. Şimdi senin sadece onun hakkında doğru bir karara sahip olman gerekiyor. Kalbini seç Louis.'

'O gereksiz çeneni kapat Meleğimsi Göt! Penisini seç Louis!'

"Ağh!"

Yatakta yüzüstü döndüm ve yüzümü yastığa gömerken, beynimdeki Küçük Deadpool'lara lanet ettim.

* * *

Zil sesiyle öğrenciler dağalırken yemekhaneye ilerledim. Omzumda sert bir darbe hissedince sendeledim ve arkadaşlarıyla gülerek önüme geçen Grimshaw'u gördüm. Sinirle ilerlemelerini izlerken omzumda başka bir dokunuş hissettim.

"Dostum, iyi misin?"

"İyiyim Micheal. Sorun yok."

Konuşmaya devam ederken yemekhaneden içeri girdik.

"O piçten kurtulamayacaksın, değil mi? Bir gün haddini bildirmeliyiz!"

"Sakin ol Mike. Sakın bulaşıp başına bela almaya kalkma. Son senemiz şurada."

Micheal sıkıntıyla 'puf'layıp kollarını geriye atarak gerindi. Numarasız gözlüklerimi iterken sıraya geçtik.

Tepsilerimizi masaya koyarak oturduğumuzda konuyu değiştirdi.

"Bugün için bir planın var mı?"

"Hım, sanırım yok. Şimdilik."

Güldü."Belki biraz kapışırız, ha?"

spideypool // larryWhere stories live. Discover now