2.kitap 3. bölüm

33 7 2
                                    

Odamda saçımı yapıyordum kapı çaldı "gel" Barın kafasını kapıdan uzattı. "ne yapıyorsun ikiz?" elimdeki tarağımı salladım. "ben toplayayım mı saçını?" şaşkınlıkla ona döndüm "ne? Sen saç toplayabiliyor musun?" kafasını salladı. içeri girdi elimdeki tarağı aldı. "arkanı dön" arkamı döndüm.

"Barın sen saç toplayabiliyor musun? Bana bak işin sonunda bir itlik yapma ha. İkiz mikiz demem yolarım saçlarını."

"of al yapmıyorum saçını kırk yılın bin başı bir şey yapayım dedim onunda içine ediyorsun." Tarağı masaya koydu.

"ya tamam tamam gel bir şey demedim gel." Kaşlarını kaldırdı "biraz daha yalvar. Yalvarman hoşuma gitti."

"Barın gel şuraya kızdırma beni." Fıtı fıtı yanıma geldi. Tarağı eline verdim. önce saçlarımı taradı. "şuradan bir toka ver bana" hemen bileğimdeki tokayı ona verdim...

"tamam bitmiştir bu iş." Yaklaşık beş dakikadır yukarı bakıyordum boynum ağrımıştı elimle boynumu ovdum. Aynadan saçıma baktığımda güzel olmuştu. Sade bir at kuyruğu yapmıştı ama genede güzeldi saçımın hiçbir yerinden çıkan yoktu. "vaov bayıldım. Sen sürekli yapsana böyle."

"o arada olur aslan parçası." Sandalyeden kalktım sandalyeyi yerine koyarken "sen söyle bakalım o zaman nereden geldi aklına bu saç toplamaymış, sabah güzel uyandırmaymış falan sen hayırdır?" dedim. Barın yatağıma gitti yatağa oturdu eliyle yan tarafına oturmam için vurdu.

İşaret ettiği yere oturdum "bak arın, ben senin ikizinim ama bir yandan da ağabeyinim. Bu da demek oluyor ki ben seni koruyacağım. O hayırsız it geldiğinden beri durgunsun. Zaten şu birkaç aydır zor günler geçirdik. Bak kardeşim, canını sıkan bir şey olursa yanıma gel bana söyle duydun mu?"

Barının böyle konuşması ben nedensizce duygulandırmıştı. Barın dolu gözlerime baktı "lan ağla diye demedim bunu salak. Kendine gel kızım." Güldüm gözlerimi sildim ve ikizime sıkıca sarıldım. "seni seviyorum çatlak yumurta"

"Arın, şuan saçlarını ben yaptım diye saçını çekemiyorum ama bir daha bana çatlat yumurta dersen saçının güzelliğine bakmam dalarım sana." Gülerek kafamı salladım. "hadi çıkalım derse geç kalırız."

Okula vardığımızda bizimkiler gelmişlerdi bile. Direkt onların yanına, sınıfa çıktık. Şilan ve Berk kendi eşyalarını sınıfa bıraktıktan sonra bizim sınıfa geldiler.

Sınıfın kapısı açıldığında kapıya baktım. Önce efe girdi içeri sonra çağrı daha sonra da diğerleri girdi. Çağrının yüzü bir şeyden bıkmış gibiydi yanında konuşan adaya baktı ve göz devirdi. Sevgilisine eliyle durmasını işaret etti. Etrafa baktı en sonunda gözlerimiz kesişince direk önüme döndüm.

Yan yan kendisine bakarken güldüğünü gördüm. Direk sırasına gitti ve kafasını gömdü.

"arın."

Adımın seslenmesiyle şilana döndüm. "efendim"

"eee sen katılıyor musun?" ne dediğini anlamak için diğerlerine baktım "anlamadım?" dedim. "Arın sen bizi dinliyor musun? Hafta sonu kütüphaneye mi gitsek diyoruz."

"ha olur evet evet. Güzel olur." Dedim. "tamam o zaman hafta sonu buluşuyoruz. Plan program yok. Özellikle de siz ikiniz" şilan, berk ve aryayı işaret etti "sakın kaçmayın bu sefer kurtulamazsınız benden."

Berk eliyle göğsüne vurdu "sen o işi olmuş bir gardaş." Dedi. Hoca sınıfa girince Berk, Arya ve şilan sınıflarına gittiler. Ders tarihti, hayır yani niye sayısal bölümde biz tarih görüyoruz orasını anlayamıyorum. kafamı sıraya koydum ve uyudum.

EFSANE TAYFA / TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin