Değişim

21.2K 1.2K 133
                                    

“Allah’ım yardım et!”

Bundan fazlasını söyleyemiyordum. Kendimi ilk defa bu kadar aciz hissediyordum. Bütün gece uyuyamadım. Bütün gece düşündüm. Ne düşündüğümü, neden düşündüğümü bilmiyordum. Bildiğim tek bir şey varsa o da; yıllardır hiçbir şey hakkında bu kadar ciddi düşünmediğimdi.

Sabah ezanı okunduğunda ben hala uyumamıştım. Göz pınarlarımda sonu gelmeyen yaşlarla, ellerimi açıp dua ettim. Hep aynı cümleyi tekrarlıyordum; “Allah’ım yardım et!”

*

O sabah okula beni annem bırakmıştı. Annem kırklı yaşlarında olmasına rağmen, girdiği her ortamda bakışları üzerinde çekmeyi başarabilen alımlı bir kadındı. Güzelliğine önem verir, kendine iyi bakardı. Masajlarını, maskelerini, bakımlarını asla kaçırmazdı. Maaşının yarısını güzelliğine harcardı. Annemle dolaşmaktan, gezmekten çok hoşlanırdım. Annemle gurur duyardım.

Okula girerken Zehra’yla karşılaştık. Güzelce selamını verdi, her zamanki gibi konuşmaya başladı. Bu seferki farklıydı, yani her açıdan. İlk defa biriyle konuşurken bu kadar huzurlu hissediyordum. Ayrıca ilk defa Zehra konu açmaya çalışmıyordu, karşılıklı sohbet ediyorduk.

Konuşa konuşa sınıfa çıktık. Sıramıza oturduğumuzda sınıf büyük bir şok dalgasıyla dolmuştu. Herkes bize bakıyordu.

Sınıftakiler soru sormaya başlayamadan öğretmen geldi.

Ders bittiğinde bizim Gülsüm’le olan arkadaşlığımızda normal karşılanmaya başlamıştı. Zaten lise böyle değil midir, her şey bir anda yaşanıp bitmez mi?

Bizim kızlar yanıma gelip hafta sonu planları yapmaya başladılar. Gülsüm’ü de çağırmak istiyordum ama kızların tepkilerinden korkuyordum. Neyse ki Esra Gülsüm’e dönüp;

“Gülsüm, sen de gelsene? Biraz alışveriş yaparız, sonra bir şeyler yer, bir kafede otururuz. Hatta güzel bir film bulabilirsek sinemaya bile gireriz,” dedi.

Gülsüm; “Çağırdığınız için çok teşekkür ederim ama ben dışarılarda olmayı pek sevmiyorum. Ev kuşuyum anlayacağınız. Anlattıkların beni çekmiyor o yüzden pek. Gelsem de eğlenemem. Ama eğer kabul ederseniz, sizi bir hafta sonu evimde ağırlayabilirim,” dedi.

Esra olumsuz cevap alınca sanki hiç sormamış gibi muhabbet devam etti. 3-4 ders düşünmemize rağmen hafta sonu yapacak değişik bir şey bulamadık. Daha geçen gün o mekanda yemek yemiştik, daha 2 gün önce sinemaya gitmiştik, zaten her gün alışverişe çıkıyorduk yani gezmediğimiz marka yoktu. Biz ne yapsak, ne etsek diye kara kara düşünürken, Gülsüm her zamanki usulluğuyla katıldı konuşmaya.

“Şey, eğer isterseniz teklifim hala geçerli. Sizi evimde ağırlamaktan çok memnun olurum. Abimin çok geniş bir film arşivi var. Onların arasından film seçip izleyebiliriz.”

Tevafuklar..Where stories live. Discover now