Yeni Arkadaş..

46.2K 1.6K 147
                                    

***Çok sevdiğim bir ablamın başından geçen bir olaydan esinlenerek yazdığım bu hikayenin genel hatları gerçek ayrıntıları kurgudur :)***

O gece çok geç uyuduğumdan sabah ilk derse yetişememiştim. Teneffüste sınıfa girdiğimde benim sıramda bir kızın oturduğunu gördüm. -Ben en arkada duvar tarafındaki sırada tek başına oturan o uçuk kızdım evet- Kızın yüzü hiç tanıdık gelmiyordu. Nakil olmuş olmalıydı. Sert mizacımdan olsa gerek, ona doğru yürüyünce ürktü. Hiçbir şey olmamış gibi sırama oturdum. Bir kaç dakika sonra arkadaşlarım yanıma geldi ve akşamki planlarımız hakkında konuşmaya başladık. Muhabbetimiz devam ederken bizim kızlardan biri yanımda oturan kıza;

"Sahi ya tanışamadık senin adın neydi canım?" dedi.

Kız bize döndü, gülümseyerek kendini tanıtmaya başladı;

"Selamun aleyküm, adım Gülsüm. Babamın tayini çıkınca 1 haftada Samsun'dan buraya gelmek zorunda kaldık."

"Aaa, taa Samsun'dan mı geldiniz? Eee baban ne iş yapıyor? Doğma büyüme Samsun'da mısın?"

Bizim kızların klasik soru bombardımanları....

Muhabbet bir anda şu yeni kıza çevrilmişti. Açıkçası ondan pek hoşlanmamıştım. Duruşu bir paspal, kıyafetleri üzerine iki üç beden boldu. Ben bunları düşünürken Gülsüm sorulara teker teker cevap vermeye başladı;

"Evet Samsun'dan geldik. Babam polistir, annem de öğretmen. Doğma büyüme Samsun'daydım, İstanbul'a hayatımda ilk kez geliyorum."

Bizim arkadaş delisi Esra önce kendini sonra da sırayla bizi tanıştırmaya başladı;

"Bak ben Esra, yeni insanlarla tanışmayı çok severim. Bir problemin, sorun olursa istediğin zaman bana gelebilirsin. Bu Merve, onu 250 kişi arasından parfümünden çıkarabilirsin. Bu Deniz, genelde ayrıldığı erkek arkadaşları yüzünden depresyondadır. Bu da Zehra, sıra arkadaşın, Zehra okulun en kaçığıdır. Ne zaman ne yapacağı belli ol..."

Esranın lafını böldüm çünkü konunun daha çok uzamasını istemiyordum.

"Aman neyse ne. Üf yeter sıkıldım. Akşam ne yapıyoruz onu konuşalım biraz."

Konu değişti. Biz akşamla ilgili planlar yapmaya başladık.

...

Akşam dışarı çıktık. Gezdik tozduk eğlendik. Her şey çok güzeldi.

....

Günler geçtikçe yan sıramda oturan kız iyiden iyiye dikkatimi çekmeye başlıyordu. Başındaki kocaman başörtüsü, kendine 3 beden büyük hırkası, sınıftaki davranışları beni çok sinirlendiriyordu.

O ise yaptığım imalara, terslenmelerime rağmen hiçbir şey olmamış gibi benimle konuşuyor, her sabah yanıma otururken "Selamun aleyküm" diyor, her akşam okuldan çıkarken beni Allah'a emanet ediyordu. Onun tüm kötü davranışlarıma karşı gösterdiği sabır beni daha da çileden çıkarıyordu.

....

Gülsüm'ün nakil olmasının üzerinden 1 ay kadar geçmişti. Gülsüm başörtüsü sayesinde bütün okul tarafından tanınıyordu. Çünkü bizim okulumuz gibi bir okulda böyle bir kızı hepimiz ilk defa görüyorduk.

Gülsüm herkesle iyi anlaşıyor, elinde ne varsa paylaşmaya özen gösteriyor, kimsenin kalbini kırmıyordu. Bütün bunlara rağmen çok az konuşuyor, bol bol kitap okuyor ve her boş vaktinde ortalıktan kayboluyordu.

Boş derslerde herkes gülüp eğlenirken Gülsüm ya hangi dil olduğunu dahi bilmediğim kitaplar okuyordu ya da ortalıktan kayboluyordu. Yine o boş derslerden birinde tam Gülsüm sınıftan çıkarken onu takip etmeye karar verdim. Çünkü bu kız beni çok rahatsız ediyordu ve onun bir açığını yakalamak istiyordum. Okulun en alt katına inmişti. Daha önce okulun bu taraflarına hiç gelmemiştim açıkçası. Çok meraklandım. "Kesin sevgilisi var, onunla buluşacak! Ah ben senin bir fotoğrafını çekeyim de gör sen!" diye geçiriyordum içimden. Biraz daha yürüdükten sonra ortada duran perdeyi kaldırdı. Karşımda yere ufacık bir halı serilmiş tertemiz bir odacık vardı. Gülsüm ayakkabılarını çıkardı, kenarda duran eteği üzerine giydi ve bir şeyler yapmaya başladı. Namaz kılıyordu herhalde. İnanamadım, ne yani şimdi bu kız her boş vaktinde buraya gelip namaz mı kılıyordu yani?

Tevafuklar..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin