∆ ¶ ~1~ ¶ ∆

6.9K 156 59
                                    

Evet yeni bir kurgu ile tekrar birlikteyiz.

Seveceğinizi düşündüğüm bir kurdu.

Hikayenin finali konusunda çok kararsızım sizin yorumlarınız ve düşünceleriniz ile finalde değişiklik yapmayı düşünüyorum.

İyi okumalar...

•••••••••••••••••••••••

"BADE KALK ÇABUK!" Bade yattığı yer yatağından doğrulup rutubetli tavanına baktı bir süre.

"KALK DİYORUM DUYMUYOR MUSUN?" diye odaya dalan Sibel hanıma bir süre boş boş baktı.

"NE BAKIYORSUN ÖYLE KALK ÇABUK EV İŞİ BEKLEMEZ! ABLANI İSTEMEYE GELİYORLAR!" Sibel hanım, Bade'yi kolundan tutuğu gibi yattığı yerden kaldırmıştı.

"ÇABUK OL!" diye bağırarak odadan çıktı.

Ne vardı sanki onu seven bir ailesi olsa? Annesi o küçükken ölmüştü.

Babası annesi ile evli değilmiş, yani bulunduğu evde sürtüğün kızı olarak anılıyordu.

Babasının gözünde günahı kadar  bile değeri yoktu. Bade'yi verir günahını vermezdi.

Üvey annesi ona keza hizmetcisi gibi davranıyordu Bade'ye.

Kendi kızını sever öper koklar. Bade'yi iter, kakar, döver, hakaretler yağdırdı.

Bade her gün daha çok yok olan bir kızdı sanki biri onu uçurumun köşesinde bırakmış gibiydi bir öne bir arkaya sallanıyordu.

O istemez miydi mutlu bir aileyi? Üvey ablasına o kadar özeniyordu ki, annesinin saçını taramasını gözü yaşlı izlerdi onun annesi onla hiç ilgilenmişti.

Eve her gün başka bir adamla geliyordu. Bade on beş yaşında iken de fazla doz kullanmaktan ölmüştü.

Onun tek isteyi birazcık da olsa sevgi görmekti.

Babası bile sadece ablasını kızı olarak görüyordu sanki o bu evde görünmezdi.

Tek sucu annesinin öyle biri olması mıydı? Onun ne sucu vardı bu konuda?

Her gece belki bir gün beni de biri sever diyerek uyuyordu.

Konuşmuyordu, en son konuştuğu tarih üzerinden 6 yıl geçmişti.

Konuşmayı babası onu dinlemeden kemeri ile dövdüğü gün bırakmıştı.

Suçu olmadığını söylese bile dinlememişti onu.

Ablası oyuncağını parçalandığını söylemişti ama öyle bir şey yapmamıştı.

'Konuşsam ne olurdu?' diye düşündü üzüntü içinde.

GEÇMİŞ

On beş yaşında idi o zaman, bu eve daha yeni gelmişti.

Derin'i yani ablasını ilk geldiği gün görmüştü. Belki iyi anlaşırız umudu vardı içinde.

Sibel hanım pazara gittiği zaman onun odasına girmişti. Derin yattığı güzel yataktan doğrularak gelen kardeşine bakmıştı.

Kıskanıyordu onu; ay gibi beyaz olan yüzü, beline kadar uzanan kumral saçları, mavinin en güzel tonu olan deniz mavisi gözlerini her şeyini kıskanıyordu.

"Neden geldin odama?" diye sordu. Bade gülümseyerek "Tanışmak için geldim." dedi.

Derin gözlerini kısıp kızı süzdü kendinden bir yaş küçük olsa bile kendinden kat ve kat güzeldi.

SESSİZ GÖZYAŞLARI ✓ [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now